günün çorbası

• yeliz'in, oğlu arca'dan, muhterem eşi ilker'den, işten, kitaplardan, ordan burdan bahsettiği blogu. kafa kadın, sözlük yazarı olduğundan şüphelenmekteyim.
• uzun zamandır takip ettiğim, yazılarını samimi bulduğum blogger. galiba sözlük yazarı değilmiş (henüz)...
• istanbul devlet tiyatrosunun yeni sezon müzikali olan günün çorbası 24-25-26-27-28-29 ve 31 ekim 2017 tarihlerinde cevahir 1 sahnesinde seyirci karşısına çıkmaya hazırlanıyor. oyuncu kadrosunda, nermin koçak tunçay, onur a. ertaman, ozan uçar, selmin artemiz, gözde türker ve aykan aydın'ın bulunduğu oyunun yönetmeni ise metnin çevirisine de imza atan taner tunçay.
  
  http://www.istdt.gov.tr/gunun-corbasi-muzikal-
• bu yağmurda bizi yollara düşüren eğlenceli, keyifli devlet tiyatrosu oyunu.
  şahsen geçen sezon yaşadığım erkek arkadaş hezimetinden sonra oyundan beklentim pek düşüktü. ama bir müzikale göre oldukça akıcı ve sıkmayan bir havası vardı. ve müzikleri gerçekten harikaydı. müzikal sevmeyen, grease'i bile yan gözle seyreden biri olarak oldukça keyif aldım diyebilirim.
• dün akşam cevahir sahnesi'nde izlemiş olduğum keyifli bir müzikal oyun.
  
  şunu söylemeliyim ki bu oyun hayatım boyunca izlemiş olduğum ilk müzikal tiyatro oyunuydu ve gerçekten büyük keyif aldım. son derece sade bir konunun bu denli renkli bir şekilde anlatılması beni çok etkiledi. ilk defa bir müzikal oyun izlemenin de vermiş olduğu dikkatle oyunda her şeyi ayrıntılı bir şekilde izledim ve birçok güzel ayrıntı yakaladım.
  
  oyunun dekoru gerçekten muhteşemdi. dekor bizleri adeta 1939 yılında amerika'daki bir gazetenin bürosuna ve lüks bir lokantaya çok rahat götürüp içine sokuyordu. dekorda her ayrıntının düşünülmesini son derece başarılı bulduğumu söyleyebilirim.
  
  oyunculuklara gelecek olursak en çok öne çıkanlar gazeteci kız, lokantanın sahibi ve onun cırtlak sesli sevgilisi ile gazetenin yemek bölümünde yazan kadındı.
  
  oyunun içinde kullanılan müziklere son derece hayran kaldım. ayrıca şarkı sözlerini istemeseniz bile oyunu izlerken siz de mırıldanıyorsunuz ve o anda kendinizi oyunun tam içinde buluyorsunuz.
  
  oyundaki tek hatalı bulduğum nokta ise bazı kısımlarda müziğin sesinin biraz fazla olmasıydı ve bu yüzden oyuncuların ara ara söylemiş oldukları kısımları mikrofonları olduğu halde duyuramamış olmalarıydı.
  
  oyunda tarihi süreçte yaşanan hitler'in polonya'yı işgali ve siyahilere olan bakış açısı da oyuna ustaca serpiştirilmiş eleştiri kısımları.
• gayet eğlenceli keyifli hafif ve renkli bir oyun.
  
  jp ile stewart bailey yer değiştirse daha da iyi olabilirmiş aslında, jpnin sesi ve ışığı olağanüstüydü.
• çok keyifli bir oyundu. oyuncuların çoğu muhtemelen dublaj sanatçısıdır zira sesleri çok güzeldi.
• mercimek ve tavuksuyu var
• devlet tiyatroları'nın bu hafta ilk gösterimini yaptığı broadway yapımlarını aratmayan keyifli bir müzikal.
  oyuncular gerçekten çok yetenekli ve rollere göre oyuncu seçimi çok iyi yapılmış. müzikler, dekor ve kıyafetler de ayrıca çok başarılıydı.
• gittigim ucuncu muzikaldi. yerli yapim gulyabaniye gore gerek müzikler gerek diyaloglar bana biraz sıkıcı geldi belki de uyarlama olduğu icin. yapilan esprilere de cogu zaman salon sessiz kaldi. belki ayni senaryoyu bir turk yazmış olsa her şey daha guzel olabilirdi bilmiyorum. mesela turkiyede kac barmen isten sonra box maci izlemeye gider ve bunun muhabbettini yapar ki, haliyle bu tur konusmalarin biraz yapmacik olduğunu düşünüyorum.