• haberin içeriği:
    bir sosyal medya platformunda yayınlanan hasan can kaya'nın sunduğu 'konuşanlar' isimli programda geçen elazığ'la ilgili rencide edici konuşma elazığlıların büyük tepkisini çekti. yök'ün açıkladığı araştırma üniversiteleri sıralamasında 209 üniversite arasında 17. olan fırat üniversitesi'nin başarısı ortadayken fırat üniversitesi ve elazığ'ın rencide edilmesi sonrası vatandaşlar program sunucunun elazığ'dan özür dilemesini bekliyor.
    ilgililink]https://www.elazighakimiyethaber.com/…yorumu/84544/

    bu kadar kompleksli olmak zorunda mıyız? global manada bırak firat'ı odtü bile içler acısı durumda, ama biz mikro milliyetçilikle memleketlerimize güzelleme yapalım.
  • hasan can kaya hiç sevmem, programını da izlemem fakat şu memleket savunma, dağdan taştan oluşan koca şehri kişileştirme mallığı ne zaman son bulacak güzel ülkemde? böyle ezikçe bir şey olabilir mi lan? ''elazığ özür bekliyormuş'' ahaha.
  • lan sayesinde elazığ'da üniversite olduğunu anladık, neyin tatavasını yapıyorsunuz.

    edit: ülkenin bütün sınır kapılarına, "gergin ülkeye hoş geldiniz" yazılmalı. adam komedyen lan siyaset bilimci değil...
  • herkes sürekli bir şeylere rencide oluyor aq ülkesinde ya ne kadar kırılganız.

    tanım: rencide olmuşlar.
  • insanların şehirlerini sevmeleri ve savunma çabaları taşrada normaldir... keşke daha önem arz eden hususlarda da aynı refleksi gösterseler... bu çaba programdan daha komik duruma düşürüyor...
  • hasan can kaya özür dileyecektir.
  • bu sefer hasan can sert kayaya çarptı diye bir espiri yapıyorum ve ayrılıyorum.
  • üniversitede öğretim görevlileri hep elazığlı heralde
  • alınıp kendisini ıspatlama gereği duyuyor ve olumsuz reklamını yapıyorlar. bu da başarısı hakkında zaten gösterge. ülkemizde üniversiteler akademik kalkınma için değil, inşaatı, yürütmesi ve yabancı nüfus giriş-çıkışıyla ekonomik kalkınma öncelenerek açılıyor. bunu gurur meselesi yapmaya gerek yok.

    arkadaşım ankara yıldırım beyazıt üniversitesinde doçent. adını bile muhtemelen duymadığınız bu üniversite ankara'da olduğundan tercih sebebi oluyormuş. orda bile öğrencilerin çoğunun ne kadar yetersiz olduğundan yakınıyor. hamasete yürümüyor. üniversite'nin özelinde bir sorun değil, türkiye gerçekleri bunlar. bilgisayarın olmaması bir şaka ama asıl trajik olan (bkz: profesör doçent doktor olmayan 273 bölüm) bu arkadaşlar.

    taşra'dan mezun olanlardan sadece sıyrılanlar düzgün iş buluyor. kalanı da etrafta çokça duyduğunuz '4 yıl o kadar okudum şu işi yapıyorum', 'koskoca üniversite bitirdim teklif edilen maaşa bak' diyenler.
  • türkiye’de 5 hadi zorladın 10 üniversite dışında hepsinin çöp olduğu ya da son 20 yılda çöp haline getirildiği gerçeğini ortaya dökmüştür. espri ya da aşağılama değil tespittir.
hesabın var mı? giriş yap