• günes batarken yasadigin güne yabancilasmaktir...

    kirmizi isiktaki insan kalabaligi içinde is yorgunu hallerde beklerken platin saçli kizlarin neseli ama suratsiz suratlarina bakamamaktir...

    konusmaktan yorulmaktir... anlatacak dertlerin çoklugu oraninda susmak, sustukça anlasilmayi beklemek. hata yaptigini bildigin halde parmagini bile kipirdatacak gücü kendinde bulamamaktir...

    manzarali manzarasiz her yerde oturacak bank arayip bos buldugun her banka çökmektir... o banktan gözünün görebildigi dünyaya bakip, o an için senden baska hiç bir gözün göremeyecegi seylere kafayi takmaktir...

    baharin gelmesine aldanip tisörtle çiktigin sokaklarda üsüyüp elindeki cekedi giymeye üsenmektir...

    derdini anlatmaya kelimeler arayip... ikinci kisilere anlamsiz gelecek (ki en çok da bu ikinci kisilerden ziyade ikinci kisi meselesi..) benzetmelerle yazilar yazmaktir... anlasilmayi beklememektir... ama anlasilmamaktan dem vurmaktir...

    bireysel, sosyolojik* ve zamansal siralamalari birbirine karistirip kendine ve insanlara mahçup olmaktir...

    kolayca kirilmaktir... kolayca kirildigin kadar kolayca kirdigini farkedememektir...

    birseylere tutunabilmek için önüne hedefler koymaya çalismaktir. tarihler, kisiler, irade*...

    sanirim herseyin ötesinde hayatta meskalesiz kalmaktir.

    hobilerin yetmemesidir... belki onlara ayiracak çok zaman kalmasidir. kiymetini bilememektir...

    kanser olacak gerçek bir dert bulamayip, yasadigimiz çagin dogal evrimine uyarak, kendimize bünyeyi kanser edecek yeni dertler yakistirmaya çalismaktir...
  • herkesten ve her seyden sikilmak seklinde de kendini hissettirebilen hadise.
  • elbette ki biri anlar ama cok da anlamak istemez bu olma halini.bazen birkac cumleyle ya da bir bakisla(bu belki yolda yorgun bir yabanci bakis,bazen anne,bazen yasli insanlar,bazen de kisinin asigi olabilir) anladigini belirtir ve hayata devam eder.aslinda enerjiyi ayrintilarin derininde bogularak,daha fazla dusunerek ya da yeni hedefler belirleyerek degil de buradan almak gerekiyor da olabilir.olmayadabilir.bocekler hareketsiz duran bireyin ustune konacak kadar cesaret kazanmamali diye dusunuluyorsa bu yorgunluk halinden kurtulmak icin ufacik isiklara derin karanliklarla cevap verip o isigi yutmanin yerine baska birseyler bulunabilir..
  • ikindi vakti içilen bir kadeh ucuz şarap sarhoş edebiliyorsa sizi hayat yorgunusunuzdur.
  • saatlerce uyusan da yorgunluğunu atamama, hatta uyudukça daha da yorgun hissetme hali gibidir.

    "yaşamak, savaşta toprak yitirmektir" ile uyumak, "ölümün bizim için artık ilginç yanı kalmayıp, ondan hiçbir şey elde edilemeyeceğini düşündüğümüzde doğuma geri çekilir, başka türlü bir dipsiz uçuruma meydan okuyarak haykırmaya başlarız" ile uyanmaktır.

    (bkz: emil m.cioran)
    (bkz: doğmuş olmanın sakıncası üstüne)
hesabın var mı? giriş yap