• öyle zamanlardan geçiyorum ki her şey çok zor.. sanki tüm gücümü yitirmişim gibi.. annemi kaybetmek, o kadar acı ve derin bir boşluk açtı ki içimde; tarifi imkansız.
    meğer en çok bugünlerde insanın ihtiyacı oluyormuş sevdiklerinin yanında olduğunu bilmeye.. düştüğünüzde sizi sessizliğin arasındaki karanlıktan çıkaran o karanlıkta kalmanızı engellemeye çalışanlar var ya onlara. işte bugünlerde görüyormuşsunuz kim sizinle kim değil. kim size değer veriyor, kim kötü gün dostu..

    şunu da görüyormuşsunuz, o kadar acının içinde size derin bir darbe daha vuranları; bunu yapabilecek kadar acımasız olan varmış: sizin değer verdiğiniz sizi tanıyor, içinde olduğunuz durumu biliyor olan biri. ama sizi bugünde bile yalnız bırakacak kadar acımasız.. o süreçte bir mesaj atamayacak kadar aciz ‘elimden sadece bu geliyor’ diyip köşeye çekilmenin kolay yolunu bulmuş biri. siz kendinizde bile değilken o bunu fırsata çevirip instada takipten çıkmış adice.. korkakça kaçmış.. bırakın sevmeyi meğer o sizi çoktan unutmuş. çoktan vazgeçmiş.. her şeyi geçtim şu durumda bunu yaptı ya yazık içindeki insanlık da mı öldü.
    meğer hiç mi sevilmemişim?hiç mi hatrım olmamış? arkadaş bile değil miymişiz?
    ne o değeri ne de o kadar çok sevilmeyi hak etmemiş.
    oysa şu cümleleri kurmuştu bana bir gün; ‘ağlamak mı istiyosun koy başını omzuma ağla dertleşmek mi istiyosun dertleşelim’ o omza ihtiyacım olduğu zamanlarda neredeydi?yine yanımda olmamayı seçmişti..

    sadece bir dakikalığına çok sevdiğiniz annenizi kaybettiğinizi düşünün. bunu düşünmek bile ne kadar ağır bir acı değil mi? ben bunu düşünmek bile istemiyorken gencecik yaşında kaybettim onu.. bundan büyük üzüntü, çaresizlik mi var.
    ki bu durumda bu davranışları nasıl sergilersin. hiç yakışmadı. yaşananların hatrına hiç mi hiç olmadı..
hesabın var mı? giriş yap