• aslında tam tersi mi olmalı bir şeyleri ıskalayan ben miyim bilmiyorum. her aldığım ölüm haberi sonrası yada durup dururken sevdiklerimi en çok değer verdiklerimi bir gün bu şekilde kaybedeceğimi düşündüğümde bu düşünce canlı iken buz gibi soğumama kaskatı kesilmeme sebep oluyor.
    az önce sevdiğim bir kuşun ölüm haberini aldım. bir kaç gün önce görme fırsatımın olduğu özel bir muhabbet kuşu. bizim için özel. insan olsa neden öldü cevabını bulmak daha kolay. meğer bunu bilmek bile bir şeymiş. canlılığı için verilen süreyi tamamladı. artık o parlak tüyleri cin gibi bakan gözleri geride kaldı.
    gereksiz detaylar.
    insan asıl ailesinden birisini kaybetmesin.
    çocuğunu kaybetmesin.
    madem bir gün hayatımızdan çıkıp gidecekler, bir gün herkesin hayatından çıkıp gideceğiz ve geride kalan her şey soyutlaşacak soluklaşacak. bu günlerin anlamı ne öyleyse? arkamızda somut bir şey bıraksak büyük adam olsak ne? acı diye bir şeyin varlığı karşısında ben öldükten sonra insanlar benim bıraktığım somut şeylere bakıp hayran olsa ne bir zamanlar geçip gitmiş olmamın bıraktığı anıları düşünüp üzülseler ne fark eder?
    çoğalmak mı var oluşumuzu sağlayan? çocuk sahibi olmayı "düşünsene yaşamak için sana ihtiyacı olan bir canlı var" şeklinde tanımlayan insanlara inanamıyorum. bu mudur var olmayı başardığın an?
    dini inanç mi? bir teselliden ibaret belli bir kademeye gelmeyenler için.
    sanat yapmak mı? bilmem belki.
    ölüm diye bir şey var. hayat denilen şeyi çok anlamsız kılıyor. önce en değerlin oluyor birileri sonra birden yitip gidiyorlar ve bu geri döndürülemez. yaptığın her şeyde sadece bu gerçeğe yaklaşıyorsan bir şey yapmanın anlamı ne?
  • hayata canlılık veren şey ölümün ta kendisidir. birinin ölümü anlamsızlaştırmaz senin hayatını olsa olsa üzer. senin ölümünse sende hiçbir etki yaratmaz başkasını üzer. döngü devam eder.
  • geçen gün yüzleştiğim gerçek. çok enteresan hissettirmiştir.

    hayatla birlikte zamanında alınmış, hediye edilmiş eşyaların hiç bir anlamı kalmıyor. kutulara yerleştirilip hayır kurumuna verilen eşyalar maddi anlamda ne kadar değerli olsada hiç bir anlam ifade etmiyor artık.

    ölüm ne kadar ilginç bir olgu. bilim ne kadar gelişirse gelişsin. insanlık elinden geleni yapsa da ölüm sonrası hep bilinmezlik olacak.

    velhasıl güleriz ağlanacak halimize.
  • katılmadığım önerme

    bence yaşam ve ölüm, zıt ve birbirini var eden olgular. yaşam olmadan ölüm, ölüm olmadan da yaşam olamaz. tabii buradaki "anlamsızlaşma" "nasıl olsa ölüp gideceğiz" anlamında bir şeyse onu bilemem. hayattan zevk almalı. *
  • tam tersine hayat ölümle anlam kazanır diye araya gireceğim önerme.

    ölüm olmasa yaşadığın hayatta neyi başarmaya çalışacaksın veya neden keyif almaya çalışacaksın ?
  • ölüm, hayatın son parçası da olsa parçasıdır. yapmacık bilgelik veya nankörlük yerine yaşadığımız için müteşekkir olmalı, coşkuyu vermeli ve hayatı hakkıyla yaşamalıyız. zira hakkı yalnızca bir erkek ismi değildir.
  • bir çabası olmayan insanların umursamadığı durum
hesabın var mı? giriş yap