• tüm erkekleri toptancı bir şekilde yaftalamaktansa farklı erkeklikler olduğunun bilinciyle ortaya koyulan kavramsallaştırmadır. buna göre "her erkek x'tir" yerine toplumda hakim olan ve tahakküm uygulayan erkeklikler ile bu erkekliğin dışında kalan ve bu erkekliğin şiddetine maruz kalan erkeklikler arasında bir ayrım söz konusudur. birincisi türkiyede "delikanlılık, adam olmak, erkek adam" gibi tanımlamalarda rastladığımız, homofobik, cinsiyetçi, şiddet yanlısı erkektir ve sözlükteki bir çok başlıkta da bu erkekliğe yüklenilen değer ile görevleri takip etmek mümkündür. bu tanımın dışında kalan erkekler ise hegemonik erkeklik tarafından kadınsılık ile suçlanır. pınar selek'in "sürüne sürüne erkek olmak" kitabı ile serpil sancar'ın erkeklik imkansız iktidar kitapları türkiyede hegemonik erkekliği güzelce tasvir eder.
  • esra gedik. bir tüketim kültürü olarak anti-kahraman erkek imajları.
    https://www.academia.edu/…İ-kahraman_erkek_İmajlari
    ----------------------------------------
    peki, nedir hegemonik erkeklik? hegemonik erkeklik farklı coğrafya, kültür ve tarihlerde çeşitlilik göstererek, erkekler ve kadınlar arasındaki eril ilişkileri meşrulaştıran (robert william connell, toplumsal cinsiyet ve iktidar, s. 77), erkekler için idealleştirilmiş biçimleri üreten, diğer erkeklikleri az ya da çok etkileyebilen bir erkek olma biçimidir. temel hegemonik erkeklik özellikleri; güç, hâkimiyet, otorite, duygusallıktan uzaklık, heteroseksüellik, homofobik olma, yarışmacılık, iş-güç sahipliği, cinsel olarak aktif olmak, cinsiyetçilik ve ırkçılık/milliyetçiliktir (connell, age; serpil sancar, erkeklik: imkânsız iktidar). hegemonik erkeklik kavramı, "ideal" erkeğin ne olması gerektiğine ilişkin özellikleri anlattığı için tüm özellikleri tek bir bireyde bulamayız. hegemonik erkeklik durağan değildir, bu nedenle eski biçimlerle yeni biçimler, sürekli yer değiştirir (connell ve messerschmidt, hegemonik masculinity). bu açıdan, sabit, değişmez bir erkek tanımlaması yapılamaz. bununla birlikte, sinema, medya, romanlar, öyküler gibi metinler ile erkeklik yeniden inşa edilir. bu nedenle evrensel bir erkeklikten değil ancak farklı erkeklik deneyimlerinden yani "erkekliklerden" söz edilebilir. connell, erkekliklerin, toplumsal cinsiyet tutumları ve davranışlarındaki kuşak farklılıklarına, toplumsal cinsiyet düzenindeki yapısal değişimlere ve sosyal yapıda meydana gelen değişimlere bağlı olarak değiştiğini belirtir. bu yapı sürekli olarak kendisini yeniden üreten, belirli tarihsel, toplumsal ve kültürel koşulların ürünüdür. başka bir deyişle, farklı topluluklar ve kültürler günümüzde erkekliği "bizim" deneyimlediğimizden farklı biçimlerde deneyimlerler (mehmet bozok, soru ve cevaplarla erkeklikler, s. 6).
    ----------------------------------------
    not: mehmet bozok'un çalışmasına şuradan ulaşılabilir: https://www.academia.edu/…ve_cevaplarla_erkeklikler
  • hegemonik erkeklik zamana, topluma, kültüre göre değişen baskın erkeklik değerlerini temsil eder. bu erkeklik, içinde erilliği ve heteroseksüelliği barındırır. bu yüceltilen erkeklik sadece kadınları değil aynı zamanda marjinal kabul edilen (örneğin homoseksüeller) erkeklikleri de dışlar.

    ayrıca şunu da ekleyelim;

    (bkz: erkeklik en çok erkeği ezer)
  • connell'in 1928 yılında kurumsal bir araştırma sonrasında geliştirirerek sosyal bilimlere kazandırdığı kavramdır. temelde gramsci'nin iktidar hegemonyası baz alınarak kadın - erkek ilişkileri üzerine geliştirilmiştir. cornell'e göre mikro düzeyde aile, iş ve okul ortamında gerek ekonomik gerek statüsel güç bağlamında farklı erkekler vardır. tıpkı bi dönem sisterhood anlayışına karşı çıkan feministlerin; tüm kadınlar kardeş değildir kurumlar arası ve ekonomi bazlı öteki söz konusudur demesi gibi. parası olan cinsiyeti alır.
  • 3 sac ayagi vardır.
    1-kadin ve erkek arasındaki iş bölümü.
    2- devlet, ordu vs kurumlarin erkekler tarafından yonetilmesi.
    3-kateksis. yani cinsel arzularin ve siddetin iç içe geçtiği alan.
  • erkekliğin hegemonik bir iktidar olarak kendini nasıl inşa ettiği? sorusu özelinde düşündüğümde; hegemonik erkekliğin sadece kadın-erkek ilişkilerinde açığa çıkan bir erkek tahakkümü olmadığı, erkek-kadın, kadın-kadın, erkek-erkek ilişkilerini de kapsayan, toplumsal yapıya doğrudan bağlı ve çok boyutlu bir iktidar mücadelesine denk düştüğünü söyleyebilirim.
  • tüm erkeklik vasıflarının tam ve kusursuz olduğu erkeklik biçimidir.
  • erkekliğin tüm şartlarını sağlamış olan, erkekliğin bütün normlarına uyan über erkeklerin diğer cinsiyetlerin yanı sıra "daha az erkek olan" diğer erkeklere de egemen oluşunu ifade eden terim.
    örneğin beyaz erkek siyahi erkekten, askerliğini yapmış olan yapmamış olandan, baba olan olmayandan, zalim olan duygusal olandan, yerli olan göçmen olandan vs vs vs daha erkektir.
hesabın var mı? giriş yap