• çok seneler önce bir aksam hava kararmaya yakin ve kış zamanı, ben en kötü bi cami de sabahlarım diye düşünmüştüm, ne o gece ne başka geceler dışarda kalmadim ama o dönem de bu fikre ciddi güvenmistim, korkmuyordum, şimdi gundeme gelince ogreniyorum ben la geceleri kapatıldığını.
    demek sokaklara dusecekmisim şansım yaver gitmeseydi.*
    allah'in evinin kapilarini kapatmayın, kapılar muhtaç olan herkese açık olmali, isteyen ibadet etsin, isteyen sığınsin.
  • ortaköydeki camiden yer kapmak için müftü,diyanet işleri başkanı,evliya araya sokar lan bu millet.
  • dindarlar sübyanları ayakta değil yatakta ziksine döner bu amk ülkesinde tüm iyi niyet hareketleri... hukukun olmadığı ülkelerde iyilikten maraz doğar.... önce kaybolan hukuku, vicdanı, ahlakı yeniden bulmalıyız...
  • güzel, insancıl fikir ama sadece yatakla bitmiyor. sıcak duş alma imkanı olsa camilerde yıkanıp temizlenip öyle yatsalar..
  • (bkz: bunker beds)
    (bkz: ranza)
  • ol'm nereden çıkarıyorsunuz böyle insanlığa faydalı fikirleri. malumunuz, diyanet işleri başkanının zırhlı aracının değişme zamanı geldi. kaç senedir aynı aracı kullanıyordu adamcağız. şimdi araç alımı için lazım olacak o paraları hangi vicdan, hangi izan ile böyle yararlı bir işte kullanmayı düşünüyorsunuz, aklım almıyor. önceliğimiz başkanımızın son model zırhlı aracıdır arkadaşlar. sonra artan parayla iki üç garibana simit falan alırız. allah kabul etsin, amin.

    imla: edit
  • sözlükte nadiren ortaya atılan, guzel bir önerme , ek olarak her camide en azından tek öğün yemek dağıtılabilir. örneğin sabahları bardak çorba
  • kur'ana göre yolda kalmışa, yoksula, kimsesize yardım ve gözetim müminler için olması gereken bir farz olduğu için harika bir fikirdir. zaten yolda kalmış evsiz yurtsuz da demektir. bunun nasıl olacağı konusu ayrı bir tartışma olsa da camiler bu konuda kullanılabilir. müslüman bir ülkede evsiz on binlerce insanın yaşaması kabul edilemez. infak, yardımlaşma, yoksullara, yolda kalmışlara, kimsesizlere yardım onlarca ayette geçmektedir. (bkz: islamın köleliğe ve servet birikimine karşı olması/#57368122)

    'allah'ın, kentler halkından resulüne zahmetsizce aktardığı mal ve nimetler şunlar içindir: allah, peygamber, yakınlar, yetimler, yoksullar, yolda kalmışlar. bu böyle düzenlenmiştir ki, o mal ve nimetler sizden yalnız zengin olanlar arasında dönüp duran bir kudret aracı olmasın. ‘ haşr suresi 7

    'kılavuzladık onu iki tepeye. akabeye, sarp yokuşa atılamadı o. sarp yokuşun ne olduğunu sana bildiren nedir? özgürlüğü zincirlenenin bağını çözmektir o. yahut da açlık ve perişanlık gününde doyurmaktır o, yakındaki bir yetimi, yahut ezilmiş, boynu bükük bir yoksulu.sonra da iman eden ve birbirlerine sabrı öneren, merhameti öneren kişilerden olmaktır o. işte böyleleridir uğur ve bereket dostları.' (beled suresi 10-18. ayet)

    'yüzlerinizi doğu ve batı yönüne çevirmeniz zafer ve mutluluğa ermek değildir. zafer ve mutluluğa ermek o kişinin hakkıdır ki, allah´a, âhıret gününe, meleklere, kitaplara, peygamberlere inanır; akrabaya, yetimlere, çaresizlere, yolda kalmışa, yoksullara, özgürlüğüne kavuşmak gayretinde olanlara malı seve seve verir, namazı kılar, zekatı öder. böyleleri söz verdiklerinde ahitlerine vefalıdırlar; bolluk ve bereket zamanı kadar, zorluk, sıkıntı ve şiddet zamanında da sabırlıdırlar. işte bunlardır özüyle sözü bir olanlar. ve işte bunlardır korunan takva sahipleri.' (bakara suresi 177. ayet)

    ‘’ sana, neyi infak edip vereceklerini soruyorlar. de ki: "infak ettiğiniz mal ve nimet; ana-baba, yakınlar, yetimler, yoksul ve çaresizlerle yolda kalan için olmalıdır. hayır olarak yaptığınızı allah en iyi biçimde bilmektedir." ‘’ ‘’ey iman edenler! alış-verişin, dostluğun, şefaatin olmadığı o gün gelmeden önce size verdiğimiz rızıktan infak edip dağıtın. küfre sapanlar zalimlerin ta kendileridir.’’ bakara suresi 219-215-254

    'doğrusu şu ki, siz yetime ikramda bulunmuyorsunuz. yoksulun doyurulmasını teşvik etmiyorsunuz. mirası derleyip toplayıp yiyorsunuz. malı, devşirip depolatacak bir sevgiyle seviyorsunuz. iş böyle gitmeyecektir! yer birbirine çarpılıp dümdüz hale getirildiğinde, rabbin gelip melekler saf saf dizildiğinde, o gün cehennem de getirilir. işte o gün düşünüp anlar insan. ama düşünüp hatırlamanın ona ne yararı var!' (fecr suresi 17-23. ayetler)
  • vallahi aklıma gelmişti, müthiş fikir.
hesabın var mı? giriş yap