• sanıyorum cruyff bu takımın, bu oyun ve taktik anlayışla kupayı alamamasına o kadar da üzülmemiştir. ben şahsen üzülmedim. hollanda bu değil çünkü abi. hollanda ne olursa olsun güzel oynayan takım diye biliyorduk hep. biz onu öyle sevdik. varsın kupa almasın, biz onu öyle kabul ettik. al gene alamadılar zaten. sert ve defansif oyunla, alternatifsiz hücum anlayışıyla buraya kadar gelmeleri de fikstür avantajıydı. almanya tarafından gelselerdi, ben görürdüm onları. sözün özü, fikstür gereği finali hak ettiler ama kupayı hak etmediler. bu nedenle, hele böyle bir oyunla kupayı alamamalarına üzülmedim. ha alsalardı da çok sevinirdim. van bastenlerin, davidslerin, bergkampların uktesini çıkarmış olurlardı.
  • 1974'te finalde 1-0'dan 2-1 kaybettiler.
    1978'de finalde uzatmada 2 tane yiyip kaybettiler.
    2010'da finalde uzatmanın bitmesine 5 dakika kala yiyip kaybettiler.

    yetmedi mi?

    1998'de yarı finalde penaltılarla kaybettiler.
    2000'de yarı finalde 2 penaltı kaçırıp sonra penaltılarla kaybettiler.

    yürek dayanmaz. biz bu takımın dünya kupası kazandığını göremeyeceğiz anlaşıldı. ben üzgünüm ama 70'lerden beri hollanda'yı tutanların halini hayal bile edemiyorum.

    en azından şu ünvanı korudular: dünya kupası kazanamayan en iyi milli takım*
  • allah bir boy vermiş gerisini koyvermiş hesabı bi numara olmayan takım. bi ara sandık ki futbolcular kendilerini kickbox maçı yapıyor zannediyorlar. maşallah rakipten kimi bulsalar dalıyorlar. o kadar sertliğe rağmen ispanya bu azmanların ağzının payını verdi ya...
    (bkz: ölsem de gam yemem)
  • erinjk van der atillanın kaleminden... bir duygu seli yaşanmadı değil.

    futbol adil bir oyun degildir derlerdi en guzeli dun aksam gorduk.

    kupayi en cok hak eden takimlar ispanya ve almanya'ydi, dogruya dogru...biri deli gibi pas yapan, topu ordan oraya cok iyi aktaran, ve orta saha ile hucum blogu bagini mukemmele yakin kuran almanya, digeri ise topa hakimiyeti rakibi deli edecek derecede olan, neredeyse 4 tane forvet oynatabilecegin adami ilk 11'de sahaya surebilen, ispanya...bunlar erken final oynadi, hollanda'nin brezilya karsisinda biraz da sansli olmasi ile finalde ispanya ile hollanda eslesti...

    futboldan cok anlamama ragmen basitti oyun beklentim, ispanya pas yapacak hollanda orta sahada kapatacak...75 dakika onca sari kart'a ragmen cok iyi uyguladi hollanda...ki robben'in kacirdiklari akil almaz...100% gol poziyonlari ancak hakan sukur kacirir cinsten...ama olmadi...o dakikadan sonra yorgunluk ve kart gormeme stresi hollanda'nin yapisini bozdu ve ben acikcasi 90dakika icinde bi ispanya golu bekledim, gelmedi...

    uzatmalarda yine iyi dayandi hollanda, bi de 10 kisi kaldilar...kontraya dayali oyunu iyice yigmaya calisirlarken orta blokta van bronkost'un cikmasi ile acik vermeye basladi defansi...zaten birbirlerinin oyun yapisini ezberlemis xavi ve iniesta manyak gibi paslar yapmaya baslayinca da 3 dakika kala gol geldi...

    ama hakemin cok bariz iki hatasi oldu bana gore...birincisi de joong idi sanirim, xabi alonso'nun gogsune ucak tekme atti, kirmizi kart gostermesi gerekirdi, gosteremedi...ikincisi de golden onceki frikikte topun barajdan ciktigi cok acik ve net idi...televizyondan bile ilk seferde belli olan bu gercegi ne hakem ne de yardimcilari gorebildi...o top uc pas sonra gol oldu...

    lineeker ne demisti zamaninda, futbol 11 kisiden iki takimin oynadigi ve sonunda almanlarin kazandigi bir spordur...

    degistiriyorum...

    futbol 11 kisiden iki takimin oynadigi ve sonunda hollanda'nin kazanamadigi bir spordur...

    total futbol'un mucitleri, onlarca super yildizi (yildiz bile diyemiyorum cikarttiklari isimlere) futbola kazandiranlar, altyapi yapilanmalari ile tum dunyaya ve ozellikle ispanya'ya ornek olanlar (afrikadaki ilk futbol okulu ajax'indir, sonrasinda milan ve akabinde ispanyol ekipleri gelir ve isin ilginci nike'in tematik reklamlarinda ispanya altyapimiz ile geliyoruz mesajini vermektedir) tum talihsizigi kirmaya sadece 1.5 metre uzaktaydilar, robben'in karsi karsiya kacirdigi pozisyon...

    yine olmadi...88 disinda hic bir basarisi olmayan bu adamlara olan saygim ve sevgim cogalirken, yine husranla kapadik bi turnuvayi...
  • şiir gibi oynayarak da ikinci, tekmeleyip oynayarak da ikinci. tercihimiz her zaman eski hollanda'dır.
  • 2010 güney afrika dünya kupası'nda finale kadar tüm maçları kazandıkları halde en kötü oynadıkları ve tek kaybettikleri maç olan finalde de kaybetmeyi en bilemedikleri finalist olarak tarihe kayıt düşülen takım.
    1974 ve 1978' de de kaybettiler ancak sadece oynamayı değil kaybetmeyi de bilen güzel iki final yaşattılar ve o iki maçtan görüntüler izlendiğinde her defasında ilgi çeken ve ahlaklı mücadele eden ve şanssızlıkla kaybedilen iki maç görülebilinir.
    sert ve insafsız faullerine hakem webb'in de göz yummasıyla birlikte o iki finalden sonra bu final en azından tarihlerine pek yakışmadı.
    maç sonrası demeçler de iyice içler acısı.
  • 90 senede elde ettikleri sempatiyi 90 dakikada sikip atmış milli takım. ayrıca amsterdam'da gay evliliklerine müsaade ettikleri müddetçe bu ibnelik üzerlerinde kalır, söylemedi demeyin.
  • eğer 2010 dünya kupasını kazansaydı üzülecektim. sebep mi? vanbasten reykard gulit'i geçtim, bu kupayı dennis bergkamp'tan daha fazla hakeden biri olduğunu sanmıyorum. bergkamp kaldırmadıysa bunlar da kaldırmasındı kafamdaki, iyi de olur. portakallar hala gözdemiz, çocukluğumuzun gözdesi ya da....
  • 2010 güney afrika dünya kupası'nda finalindeki sertlik ve kural dışı tavırlarıyla karete kid deki esas çocuğu kural dışı sertlikle ve adilikle yenmeye çalışan kötü niyetli rakip takım oyuncular gibi ya da ne bileyim kan sporunda van damme ın gözüne final maçında bişeyler atan o azman adam gibi görünmüş kişilerden oluşan takım.
  • güzel futbol ile alamadıklarını sert futbol ile almayı deneyip, yine, başarısız olmuşlardır. küçük yaşta euro 88 gören insanların her zaman en sevdiği avrupa takımlarından biri olarak kalacaktır.
hesabın var mı? giriş yap