• devlet hastanelerinde en geç bir hafta içerisinde sonucu istenen ve fakat altı ay sonrasına randevu verilen alet.*
  • takanin canli bomba sanilabilecegi cihaz.
  • uzun süre telefonla konuşmayın denerek kalbime takılan alet. arkadaş ben kavramlara takılan adamım. şimdi uzun süre muzun süre ne, lise 2 öğrencisi burcu'ya göre mi emekli öğretmen süleyman amcaya göre mi ? bana ya konuş deyin ya konuşma. neyse, konuşmamaya çalışıyorum.
  • teşhis ve tedavideki rolünden ziyade büyüklüğü konuşulan tıp şeyisi. bazı kalp hastalıkları rutin kontrollerle tespit edilemez. (ekg, ekokardiyografi gibi.) çünkü bazı kalp problemleri ancak bazı koşullar sağlanırsa belirti verir. bu holter denilen pek muhterem cihaz da hastanın gün içi faaliyetleri esnasında kalp ritmi veya tansiyonundaki değişimleri saptayarak sevgili doktorların tanı koymasını sağlar. genelde 24 saatlik ritm ölçümü yeterlidir. yani uzun lafın kısası pek faydalı bir cihazdır bu. ama nedense hastalar sağlık durumlarından endişe etmek yerine "bunu takıp sokağa çıktığımda acaba millet bana ne der, omzunda teybi ile gezen zenci muamelesi görür müyüm" gibi konuları dert ederler. bilmiyorum ama galiba bu durum da, söz konusu sağlık olunca en ufak bir gayreti bile esirgeyen sevgili toplumumuza has bir özellik. zenci adam (aslında zenci değil, siyahi kardeşlerimiz) sırtındaki koca teybinden bile rahatsızlık duymazken biz elbisenin altına gizlenebilecek, bütün hayatımızı etkileyebilecek bir teşhisin arefesinde bir günlüğüne belimize taktığımız wolkman kadar bir cihazdan rahatsız olabiliyoruz.
  • ofis arkadaşlarınızın esprilerine feci konu olmanızı sağlar bu alet. bodynizin altından kabloların ve cihazın yarattığı kabartıyı görüp sen kilo mu aldın diyeni bile bulunur. oysa ki daha dün görmüştür sizi kendisi. belinize bağladıkları kocaman batarya kılıklı şeyi yürürken çantanızla falan saklayabilirsiniz yine de rahatsız edicidir. ayrıca takılması da çok kolaymış, pıt pıt takıverdiler yapışkanları her yerime. ben daha kapsamlı bi ön hazırlık bekliyordum açıkçası.
    ancak şöyle bir durum var ki yaklaşık 10-12 gündür kalp çarpıntılarından şikayetçi olan bendenizin bugün hiç çarpıntısı olmadı, doktor rahatsızlık duyduğunuz saatleri kaydedin dedi, ona göre raporları yorumlayacaklarmış çünkü, ama bende tık yok. gayet sağlıklı bir gün geçiriyorum. hani olur ya bi yeriniz ağrır günlerce, doktora gidersiniz ağrı geçiverir daha muayene olmadan. misal klimanız bozuktur, çalışırken ses çıkarıyodur bi süredir, tamirci gelir, işte daha adam bakmadan tıkır tıkır çalışmaya başlar alet, ses mes çıkmaz. ya da öğrencilikte bi soruyu bi tarafını yırtsan da çözemezsin, hocanın masasına gidip daha ''hocam yeaa çözemedim'' derken pat diye çözüümü görüverirsin. işte o hesap bende de tüm belirtiler yok oluverdi holter takılır takılmaz. kahve içme dediler bana, bu ikinci nescafem, umutluyum ufak çaplı bi taşikardi yaratabilirim. 14 saatim kaldı. ha gayret.
  • takıldıktan sonra iş yerine giderseniz, özellikle de eğer aynı gün içerisinde bir toplantıya katılırsanız insanların gözleri size çevrilir. aletin sabitlenmesi için giydiğiniz file zımbırtı neyse de, kıyafetinizin altında yanıp sönen yeşil ışık ayrı bir hava ve gizem katar size. bakan bir daha bakar. kalabalık ortamlarda insanlar ameliyat olmuşsunuz ya da kalbinizde bir sorun varmışcasına "vah vaaaah, çok da gençmiş" manalı bakışlar atarlar. bir de içinizden sarkan kablolar var ama o konuya hiç girmiyorum. gün boyunca üzerinizde taşıdığınız için bir yerden sonra ağır gelmeye ve sabitlenmesi için giydirilen file de sıkmaya başlar. yazın takılırsa yandınız demektir, hem sıkıcı, hem 24 saat duş almak yok. yine de kalp bu, ne zaman ne yapacağı ve sizi nelere mahkum edeceği hiç belli olmuyor. her şeye olduğu gibi bu küçük alete de alışılıyor.
    (edit: çıkartırken üzerinize yapıştırılan şeyler çok acıtabiliyor, ayrıca "event" tuşuna bastığınızı sanıp aslında basamamış da olabiliyorsunuz. doktorum beni öldürmez umarım.)
  • vucudumuzda durduğu müddetçe, yaşattığı stres nedeniyle olabilecek durumları ayırt edilip edilmeyeceğini merak ettiğim takip aleti. bu arada kimse bana cep telefonundan uzak durun demedi. sonucu değiştirir mi meraklar içindeyim.
  • 24 saat boyunca kalbinizin her hareketini üzerinde bulunan sd card tipi belleğine kaydeden cihaz.boyutu bir harici hard disk kadar olsa da fileyle üzerinize tutturulması rahatsız edici.sürekli takip edilme hissi de kalbinizi kastırabiliyor o bakımdan tüm holter takanlar için gelsin:
    (bkz: sabret gönlüm)
  • bugün aldığım raporuna göre sabah 8.25'te makyaj yaparken nabzımın 155 attığını öğrendiğim alet. bu alet sayesinde makyaj yapmanın beni 1 saatlik spor kadar yorduğunu ya da bir şekilde heyecanlandırdığını öğrendim. gerçekten önemli bir cihaz.

    (bkz: ritim holter)
  • yaklaşık 8 saattir vücudumda taşıdığım ve orasından burasından sarkan kablolar ve kemer kısmı yüzünden içime fenalıklar gelmesine sebebiyet veren, 24 saat boyunca kalp ritmimi ölçecek olan alet.

    önce acil servis doktoru, sonra da kardiyolog tarafından takılması münasip görüldü. takmadan önce bildiğin zımparaladı cildimi adam, çıkarırken de ağlatacak ve bir müddet morluklarıyla yaşayacağım sanırım. o değil de, yüreğim ağzımda geziyorum, panik ataktan mı, stresten mi, sigaradan mı bilemem. ama çarpıntı yoruyor insanı be. düzene girecekse 24 değil 48 saat taşımaya razıyım bu zımbırtıyı...
hesabın var mı? giriş yap