how not to live your life

• hayvansın rıza'nın duygusal versiyonu. ingilizler bu işi bılıyor, coupling'ten sonra beni doğru düzgün güldürebilmiş dizi'dir..
  
  edit: the it crowdgibi ultra geek bi diziyi unutmuşum. o da çok başarılıdır bak.
• zannediyorum "yılbaşı özel bölümü" ile finalini yapmış ve 4. sezonu büyük ihtimal gelmeyecek olan dizidir.
  
  güzel bir 3 sezon izletmiş ve her nasılsa iyiden iyiye kendine bağlamayı başarmıştır. ilk bölümünde "yok ya ben bunu izlemem" diyebilirken, birkaç bölüm sonrasında don'un enteresan dünyasına adımınızı attığınızda oradan çıkmak istemediğinizi de fark ediyorsunuz.
  
  yine de benden size tavsiye; başlangıç olarak ilk izlediğiniz ingiliz dizisi bu olmasın. önce ortaya karışık episodes ile başlayın, ardından coupling'i araya sıkıştırın. sonra tarz değiştirin little britain usa ve come fly with me'ye de bir göz atın. absürtlüklere alışmanız açısından yıllar sonra bir amerikan dizisi efsanesi olma yolunda ilerleyen it's always sunny in philadelphia gibi bir diziye de bağlanmayı unutmayın. sonraki durağınız how not to live your life olabilir.
  
  iyi seyirler efendim.
  
  edit: black books'u en üst sıraya çekebilirsiniz.
• adam komik değil, tipi desen hiç bir pırıltısı yok, aksiyon yok, bulunmaz hiç bir şey yok dizide, ama ilk 3 bölüm dayanabilirseniz sonra acayip bağımlılık yapıyor yahu. abby ve samantha'nın süpersonik güzelliği, eddie'nin acayipliği mi acaba buna sebep olan, yav ben de çözemedim vallayi. bana sambuca'yı öğretmiş ve ömür boyu kalıcı bir iz bırakmış olmuş biledir ayrıcanasını.
• büyükannesinin dickhead dediği ve bu lakabı sonuna kadar hak eden don danbury karakteri üstüne kurulu dizi. tarz olarak herkesin keyif alacağı bir dizi olmasa da ben gayet eğlenerek izliyorum. kesin karar vermeden önce bir kaç bölüm izlemenizi tavsiye ederim.
• inanılmaz keyif alıyorum bu diziden. don piçininki gibi bi hayatım olsun isterdim. işe yaramazın tekiyim. yuuzlıs. fak.
• dan clark hem yazıp hem oynadığı, aşmış komedi.
  
  don danbury yirmili yaşlarının sonunda aklı fikri "sikiş"te olan bahtsız aylağın tekidir. büyükannesi ölünce bi sürü borç ve "massive free house" sahibi olup başından geçenler anlatılmaktadır. coupling'in ilişkiler üzerine tutumu ve lesbian spanking inferno geyiklerini seven biriyseniz hayran olacağınızı şimdiden garanti ederim. sırf gollum kılıklı mrs. t'nin sesi ve "my husband is dead, remember" repliği için bile seyredilir.
  
  2 sezonu yayınlanmış 3. sü de bu sonbahar'da gösterilecek.
• 1 sezon finalindeki don'un yemek sahnesi, şu zamana kadar hayatımda seyrettiğim en acıklı şey olabilir.
• utanmasam seinfeld'den, (uk)coupling'den iyi diyeceğim ama kutsal değerlere hakaret olur diye korkuyorum.
• şu yaşıma dek izlediğim en komik şey. ikinci sırada da yine bir ingiliz yapımı olan charlie bit my finger - again bulunmakta.
• her bölüm mutlaka "don'un x halinde yapmaması gereken n şey" sayılırken akla bu kadar gelmeyecek bir şeyi yapmanın ne kadar keyifli olabileceğini düşündürür.
  ayrıca kadın ve erkeğin sekse bakış açılarını net bir şekilde anlatan bir tanesi de vardır ki durumu özetler.
  önce ilk senaryo;
  don: şu an seni oldukça itici buluyorum ama seninle seks yapmayı çok istiyorum
  sonuç: kız don'un suratına içkisini dökük ortamı terkeder.
  ikinci senaryo geliyor;
  kız: şu an seni oldukça itici buluyorum ama seninle seks yapmayı çok istiyorum
  sonuç: don kızı öpmeye başlar