i do

• weezer'in green album albumunden bir sarki.
  
  all the times you came
  i should've ran away
  
  you told me that you'd always love me
  you told me that you'd always love me
  
  and the games you played
  were meant to lead me on
  
  you told me that you'd always love me
  you told me that you'd always love me
  always, oooh always
  i do
  
  you told me that you'd always love me
  you told me that you'd always love me
  always, oooh always
  i do
  
  never more again
  will i believe the sun
• aynı zamanda jessica folker'ın da evlilik yemini tadında güzel bir şarkısıdır.
  
  if you could look inside my heart
  then you would know your love has
  played the greatest part
  if you could see inside my mind
  then you would know i think about you all
  the time
  
  no need to question
  you will have my affection
  
  chorus:
  for better or for worse, for richer or for
  poorer, i promise - i do
  in sickness and in health, from now until
  forever, i'll always love you, and so with
  all of my heart,
  till death do us part
  i do
  
  if you could walk inside my shoes
  then you would know - know how much
  i'm in to you
  if you could feel what i can feel
  then you would know, i'm falling hard for
  your appeal
  
  no need to question
  you will have my affection
  
  chorus
  
  to have and to hold
  through young and through old
  in good or in bad times baby
  yes i do, i do, i do
  so
  
  chorus (repeat)
• placebonun 2004 sonu ekim ayi cikisli once more with feeling adli singles albumunde yer alacak olan yeni iki kaydindan biri olan sarki.
  
  pek yakinda! ^*
  
  (bkz: once more with feeling)
• caroline cox'un, gelinlik modasının 100 yılını anlatan kitabının adı.
• düzenlemesi swg'den hiç de farklı olmayan placebo şarkısı.
  
  i wanna be much more like you
  your effortlessly graceful scene
  that drips from every pore of you
  where logic cannot intervene
  i wanna take a bath with you
  and wash the chaos from my skin
  i wanna fall in love with you
  so how do we begin?
  
  i wanna be a girl like you
  the way you swing your hips in jeans
  i wanna wear my face like you
  shiseido mac and maybellene
  i wanna paint the town with you
  and tickle you until you scream
  i wanna fall in love with you
  i wanna say i do
  i wanna say i do
  i wanna say i do
  i wanna say i do
  i wanna say i do
  
  i wanna be much more like you
  the way your smile lights up the room
  i'll kick back as men flirt with you
  till jealously i'll stay in you
  this confidence in me and you
  this hope that you and i will bloom
  i wanna fall in love with you
  i wanna say i do
  i wanna say i do
  i wanna say i do
  i wanna say i do
  i wanna say i do
  
  the question is do you?
• tuhaf ama güzel melodisi, cheesy sayılabilecek sözleri ile pek sevdiğim yeni placebo şarkısı. diğer yeni şarkı 20 years'a göre bence daha üstün.
• (bkz: ido)
• ing. "yaparım" - "ederim" anlamında.
  eğer "i do swim" şeklinde kullanılıyorsa, "harbiden sağlam yüzerim, ederim" anlamına da gelmesi muhtemel...
• brian molko'nun sozlerdeki kapali anlatimlardan vazgectiginin son kanitidir. bir turlu isinamadigim placebo sarkisi. daha mi fazla dinlemek gerek bilemiyorum ama ayni anda piyasaya surulen kardesi 20 years ile kiyasladigimda, dinledikce bakisimin degisebilecegi konusunda olumlu dusunemedigimi goruyorum. sozleri cok bayagi ve kolayca yazilmis sanki. bir tur tatlandirici vurgular, aspartam sozler... dogalliktan oldukca uzak. dogrudanlastikca, sicmisa biraz sanki brian efendi.
• sözleri ile 80li yıllara damgasını vuran i love you i love you do you love me yes i do formatına gelmekle kalmamış, brian molko'nun kendisine sahneden fırlatılan veya envai çeşit mekanda görüldüğünde fanlarının verdiği prozacları biriktirip şu bir iki senelik zaman diliminde her gün günde birer ikişer aldığını düşündürtmüştür. without you i'm nothing veya my sweet prince gibi içten aşk şarkılarının yanına bunu eklemek tabii brian'ın o şahane(!) mulletini ve maskülen imajını gördükten sonra daha da kolay olmuştur.
  
  kısa lafın özeti protege moi klibi ile geçirdikleri o evrimsel süreçte ise, dünya üzerinde yapılabilecek en sıradışı kliplerden birine sahip olma yoluyla muhafazakarlaştığını bir şekilde bilinçaltımıza yerleştiren, "artık böyle değiliz. büyüdük olgunlaştık." diyen placebo'nun son harikasıdır(!).