• bugün başımdan geçen ve ülkemizdeki iğrenç sistemi bir kez daha ibb'den, emniyet teşkilatına yaşatan olayı sizlerle paylaşmak istiyorum.

    bugün sabah saatlerinde ankara'ya gitmek üzere orhanlı gişelerinden tem'e bağlanmakta iken yol kenarında ellerinde makineyle ot biçen 8-10 kişilik bir işçi grubu bulunmaktaydı. tam bu noktadan geçerken bir anda fırlayan taş nedeniyle aracımın ön yolcu camı, burada annem oturmaktayken patladı.

    aracımı emniyet şeridine çektim ki adamlar olayın farkında dahi değiller, çalışmaya devam ediyorlar. defalarca bağırarak durdurmaya çalışsam da başlarındaki utanmazın "ben çalışmayı durduramam" talimatıyla biz o haldeyken halen yanımızda aynı çalışmayı yapmaya devam ettiler. yanlarına yanaştığımda zaten çoğunun türkçe bilmeyen suriyeleliler olduğunu anladık. istanbul'un göbeğinde 155'i arayarak durumu anlattım ve mehmetçik vakfı tesisleri'nin 200 metre gerisindeki konumumun bulunması, görevli polislere konum atmak da dahil olmak üzere defalarca yol tarif etmem neticesinde tam 1 saat sürdü. allah acil işi olanlara sabır versin.

    tabi bu sırada biz polis beklerken, ot biçme makinelerini kullanan tüm şahıslar ortadan kayboldu. görevli polis ekibinin 1 saat sonunda gelmesiyle ortada konuyla ilgili şüpheli olabilecek herkes gitmiş durumdaydı. görevli ekipten on dakika önce yoldan geçerken durdurduğum trafik polis ekibi ise "görevi başında bir memur" olduğunu unutarak yalnızca trafikle ilgilendiğini o an orada bulunan şüphelilerin kaçmasına göz yumduğunu açıkça bana ifade etti, kendisiyle ilgili ayrıca bir süreç başlatacağım. olay yeridinde kalan ve olay sırasında makine kullanmadığıma emin olduğum şahıs ise üstlerinin talimatıyla suçu üstlendi. karakola geldiğimizde öğrendik ki suçu üstlenen çocuk 18 yaşının altındaymış. neyse ki elimde o şahsın elinde asla ot biçme makinesi olmadığına dair fotoğraf ve video kayıtlarım var. şu anda da polis karakolunda diğer şüphelilerin çağrılmasını ve bulunmasını beklemekteyim.

    bu arada olay sırasında bir tık daha yetkili olarak ve birisinin babası olarak oraya gelen şahıs, utanmadan benim emniyet şeridine girdiğimi iddia ederek sinir katsayımı daha da zıplattı.

    şu anda olayla ilgili karakoldayım ve ibb'den konuyla ilgili ekiplerin yetkili ismi olduğunu belirten ve isminin hamdi olduğunu öğrendiğim şahıs yanıma geldi ve sinir katsayımı bir kat daha arttırdı. sağolsunlar öncelikle maddi zararımı karşılayacaklarını söyledi (ben bu olayda maddi zararımı belediyeden alacağıma zaten eminim, tek derdim bu utanmazların biraz ders alması). ardından olay gerçekleştiğinde on kişilik ekibin benim yanımda aynı şekilde çalışmaya devam ettiğini söylediğimde "onların işe devam etmek zorunda olduğunu" söyleyerek ibb'nin de konuya yaklaşımını gösterdi ve teşekkür ederek kendisiyle daha fazla konuşmayacağımı belirttim.

    şimdi bu olayla ilgili çok şükür ki biz mala gelen zararla atlattık ancak bir sonraki yaşanacak olayda kimin başına ne geleceği belli olmadan bu adamlar aynı aymazlıkla çalışma yapmayı sürdürmekteler. daha büyük bir taş parçasının yarın birisinin canına kast etmeyeceğinin garantisini kim verebilir? eğer bu olay bu kadar önlenemez bir şeyse gerekirse elinizle yolun oradaki otları, bir insan hayatından daha mı önemli? evet, taşeronun daha fazla para kazanması insan hayatından daha önemli bu ülkede tartışmaya gerek dahi yok.

    değinmek istediğim diğer konu ise, suriyeliler'in bu ülkedeki suç işleme serbestisinin nereye varacağı? arkadaşlar bugün bize karşı yapılan basit bir olaydı ancak bu adamlar büyük suçları işlediğinde de aynısı yapılmakta ve korunup kollanmakta. inanın çok ciddi derecede sinirimi bozan ve kanıma dokunan bir durum bu. türk polisi, benim ülkemin polisi, orada suçu işleyen bu adamları bularak benim hakkımı savunmak yerine o anda o kişileri bulmayarak bu adamları savunur konuma geçti, ben söyleyecek söz bulamıyorum.

    şu an itibariyle karakolda daha ilgili polislerle muhatap oldum ve olayı gerçekten yapan kişinin tespityle uğraşmaktalar. süreçle ilgili başlığı editleyeceğim.

    mesleğim gereği de ben bu işle sonuna kadar uğraşarak en baş sorumlu istanbul büyükşehir belediyesi'nden gerekli maddi ve manevi tazminatı alacağımı düşünüyorum ancak benim ülkemin polisinin bu tutumu, suriyeliler'in bu aymazlıkları gerçekten sinir bozucu bir duruma geldi.

    https://eksiup.com/2dce448df33

    size tavsiyem, yol kenarında bu tarz adamlar gördüğünüzde uzak durun, şerit değiştirin.

    edit: bu olay trafikte yaşanabilecek herhangi bir kaza değil, çalışma yapanların ihmaliyle meydana gelen bir olay. ben aracımı kenara çekip orada araç dışında korunmasız beklerken bu adamlar çalışmaya devam ediyorsa da kastı vardır. bir yazarın da belirttiği gibi böyle yerlerde gerekiyorsa bu taşlr önceden temizlenmelidir.

    benim burada derdim maddi zarar değil onu zaten alacağım amacım bu adamlar bu ihmalkarlıkları yaparak başkalarının canına zarar vermesin diye uğraşıyorum desem de bunu algılayamayan insanlarla dolu etrafımız.

    suriyeliler konusunda ise adamları karakolda dahi kolluyorlar, önce fısıltıyla suriyeli mi bu gibi konuştuklarını duydum. sonradan da zaten suçu 2. kez üstlenen şahıs orada dahi bulunmayan sonradan göndelen birisiydi.
  • şaşırtmayan bir durumdur. ülkede, ne hukuk kaldı ne ahlak; hepsinden yoksun bir biçimde yaşmaya çalışıyoruz. sevdiklerimizin başına bir şey gelmesin diye ummaktan başka, yapacak pek bir şeyimiz yok maalesef.

    edit1: 2 hafta beşiktaş-bomonti tüneline giren hafriyat kamyonunu videoya çekmiştim; tünel içine girişi zaten yasak bir de üstüne tünelde makas ata ata ilerliyordu. videoyu, yetkili yerlere gönderdiğim halde tabiki hiç bir şey olmadı; bir dönüş yapılmadı.

    yine aynı tünelde bomonti-beşiktaş çıkışında; vodafone stadı tünela altında otobüsten inen yolcuları şikayet etmiştim. keskin virajı döner dönmez en sağ şeritte her sabah 30-40 kişilik yolcu grubu ile karşılaşıyorum ve onları ezmemek için çaba sarfediyorum. tabi ki yine hiç bir önlem alınmadı.

    bu liste böyle uzar gider.
  • rezalet puanım 9
    ciddi bir yaralanma olabilirdi.
    ülkemizde insanlar yıllarca çalışıp , büyük vergiler altında ezilerek otomobil sahibi oluyor.
    yakıt fiyatlarından , otoban ücretlerinden bahsetmiyorum.
    vatandaşın mağduriyetinin bu kadar uzun sürdürülmesi kabul edilebilir değil.
    suriyelileri veya başka milletten burda zor işlerde çalıştırılan bu insanlar kimsenin umrunda değil.
    türkmen, özbek, afgan, tacik, pakistanlı ülkede bu adamlar hiç bir sosyal güvencesi olmadan çalıştırılıyor.
    iş kazası yaşamış. bir türkmen , nöbetçi eczane sordu. bir kaç ay önce , tarif ettim . adamın kan içindeki pantolonunu görünce yardımcı olmaya çalıştım. ne olduğunu sordum. adam inşaattan düşmüş bacağına demir yaralamış. adam yaralanınca patronu adamın eline az bi para verip kovmuş.
    adam ağrı kesici almak için ecazane arıyordu.
    ülkemizde bu aç gözlü pisliklerin köleliğini yapıyor bu adamlar.
    nasıl oluyorsa çok rahat ülkeye giriş yapıyorlar.
    köle olarak istihdam ediliyorlar.
    kimsenin umurunda değiller .
    bu adamlar suça karışabilir.
    mağdur olabilir.
    hükümetin bu durumu görüp artık bir politika oluşturması lazım.
    ama görmezden gelmek daha kolay.
  • "ibb'nin ot içimi" olarak okuyan bi ben değilim dimi? dediğim başlık...
  • cok gecmis olsun.
    bu tarz bicme makinalarinin ucunda kalin bir plastik misina var. devir yuksek ve onune gelen seyi savuruyor. bu aleti kullanan kisinin once kendi guvenligi icin bacaklarinin alt kisimina ve yuzune koruma takmasi gerekiyor, daha sonra da etrafa sarar vermemek adina, bicim yapilacak alandaki tas vb nesnelerin temizlenmesi gerekiyor.
    ınsana verdigimiz degere ters oranda -her isimizde oldugu gibi- burada da sikinti yasiyoruz.
  • refüjdeki ya da yol kenarındaki bu ot biçme çalışmalarını görünce genelde kıllanıp kendimi diğer şeride atarım. gerçi oradan sıçrayan bir şeyin camımı patlatabileceği ihtimali uzak geliyordu ama maalesef olabiliyormuş.

    yazarın başına gelen olayda ise taşlı bir alanda çalışma yapılıyor. cana veya mala zarar gelecek bir hadise yaşanıyor. buna rağmen bu işin başındaki adam çalışmayı durduramam diyorsa olay kusurdan kasta geçmiştir. uyarıdan sonraki her oradan geçen canlının da canına kastetmiştir bu adam.

    ayrıca yazar arkadaşı yılmayıp olayın peşini bırakmadığı için kutluyorum.
  • trafikte her zaman taş da fırlar ayı da çıkar.
    öndeki kamyonun tekerleğinden taş yiyip cam patlayınca kamyon şöförünü mü suçlayacağız?

    suç ile ihmali birbirinden ayırmayı deneyin.

    taş gelip cam patlarsa çekersin kenara, ararsın sigortanı, gereğini yaparsın. konu bir taştan suriyelilerin suç işleme serbestisine nasıl geldi onu da anlamadım.
hesabın var mı? giriş yap