• kafasi arabanin camina sikistirilarak tecavuz edilen iffet(mujde ar) bu sahnenin hemen ardindan su diyaloglarla beynimin tum noronlarini zorlamistir

    - ama sevgilim, ben baska turlu hayal etmistim
    - nasil yani
    - ne biliiim, boyle kendi yatagimizda, kendi carsaflarimizda..
  • faruk peker'in müjde ar'ın kafasını dışardan arabanın arka kapısının camına sıkıştırıp sonra arkadan yanaşıp ırzına geçtiği sahne ile türk sinema tarihine geçmekle kalmayıp her türk erkeğinin fantezi sınırlarını genişleten film.
  • hafızalarda başka bir karesi olmayan, hangi yönetmenin sapık hayal dünyasının ürünüdür sorularını kartal tibet diye cevaplandıran film.
  • kasap babanın "hangi cemil" sorusuna "şöfeeeer cemil" diye cevap veren kadın da ayrıca incelemeye değerdir.
  • geçen yıl fatmagül vakasının prim yapmasını fırsat bilip birebir benzer bir hikaye çekerek tecavüzden prim yapmaya çalışırken, malum tecavüz sahnesiyle anıldığı için isyan edebilen bir ekibe sahip dizi imiş. yahu kardeşim kimi kandırıyorsun? maksadın bu değil mi zaten senin? sapık milletimiz günlerce tecavüz sahnesini konuşup sosyal medyada orgazm olacak, herkes sizi izleyecek, sen de çok gibi para kazanıp yaz gelince türkbükü'nde yapacağın 5 aylık tatilin parasını çıkaracaksın. o arada senin azdırdığın manyaklar başka bir gariban kıza tecavüz edecek, tecavüz resmen moda olacak. hatta koskoca üniversite okumuş, adam görünümlü hukukçularımız o garibanları tecavüzcüsüyle evlendirmeye çalışacaklar. aslında ben size çok güzel laflar hazırladım da gg diye siliyorlar entry'lerimi istediğim gibi ifade edemiyorum kendimi.
  • hangi senaristin, hangi yonetmenin aklina gelir ki pencereye kafa sikistirip tecavuz etme fikri. daha ben boyle yaraticisina rastlamis degilim bir baska filmde. faruk peker'den tiksindiren film olarak akillarda yer etmistir.
  • iffet, evden ve küçük mahallesinden kovulup fotomodelliğe adım atınca yeni ismi "demet" olur.
    ayrıca filmde, sağlığında çok katı yürekli bi adam olan babası ölüm döşeğinde, felçli halde yatarken, iffet "istesem sana şu an herşeyi yapabilirim. yanına sokulabilirim, yanağından öpebilirim. beni elinle itemezsin baba." ana temalı bir konuşma yapar. adamcağızın gözünden bir damla yaş süzülür, akabinde de can verir zaten. fikrimce filmin en etkileyici sahnelerinden biridir.
  • horizon international tarafından basılmış dvd si de satılan, geçenlerde imç den aldığım, özellikle araba ön kapı camına baş sıkıştırılıp tecavüz sahnesi ve tecavüz ederken faruk peker'in yüzündeki kendinden geçmiş ifade ile unutulmayan film. hatırlarım ilk olarak show tv vermişti o filmi 1992 yılında bildiğim kadarı ile ve film yayınlanmadan birkaç gün öncesinden show tv fragmanlarını verirken fragmanlarda hep o sahne gösteriliyordu ve "bu nasıl film" demiştim.

    filmi birkaç kez izleyince, o malum sahne dışındaki bölümleri de anlam kazanıyor iyice. gereğinden fazla sert bir babanın "aman kızlarım namusuz değil ifffetli olsun" derken kızlarından biraz olsun sevgiyi esirgemiş olması ve böylece her türlü katı disipline rağmen büyük kızının sevdiği erkekle birlikte olmasını ve adının çıkmasını engelleyememesi, sonradan görme zengin bir ananın, adının birçok kızla çıkmış olduğunu bile bile "böyle yakışıklı olunca isterse bütün mahalleyi sıradan geçirsin, helal olsun" gibi rahatsız bir düşünceyle, ve aklı sıra kendi kızının o erkek konusunda iffet karşısında geride kalmasını hazmedemeyip, bir de üstüne masraf edip araba alarak cemil karakterini kendi kızına alması, mahallenin dedikoducularından bir hanımın "sana da bir hanım lazım" diye kasap babaya ilgisini belli etmesi, iffet'in cemil'e, istemediği halde kürtaj olabilecek kadar bağlanması, kürtajcı bayanın cemil'e usulca "bu kaçıncı, daha kaç kızın canını yakacaksın" demesi ve cemil'in foyasının iyice meydana çıkması, iffet'in sorlu süreçlerden sonra intikamını aldığında yaptığı anlamlı konuşmayı "şimdi s.tir git bu evden!!!" diye müthiş bir finalle sonlandırsa da cemil'in "seviyorsun" telkinlerine karşı koyamaması, cemil'in buna rağmen akıllanmayıp kızkardeşine de havuz faslında tecavüz etmesi, sonra da yine iffet'i "beni vuramazsın değil mi, bana kıyamazsın, beni öldüremezsin değil mi?" diye etkilemeye çalışırken ve "bu sefer de yırttık herhalde" diye düşünüp gülümserken artık ondan yediği bu ikinci darbeyle canına tak eden iffet tarafından vurulması ve her ne kadar sevgisine layık olamasa da sevdiği adamın kaybına üzülen iffet (demet) karakterinin dramını da gözleyince, gerçekten iyi bir film olduğu sonucuna varılıyor.

    toplumsal değerleri ve sonuçlarını iyi vurgulayan bir film.
  • tecavüzü suç olmaktan çıkarıp bildiğimiz flört dönemi triplerinden birine çevirmiş dizi. hadi yönetmen yapımcı vs. ticari kaygılarla böyle hayasızca bir mevzuya yeltendi, hadi kanal ben gelene bakarım konunun kimden ne götürdüğü s.kimde değil diyerek bu senaryoyu kabul etti, hadi birçok insan cumartesi seyredecek bir halt yok maksat dizi olsun diye ekran karşısına geçti de zuhal olcay, deniz çakır ve diğer kadınlar siz nasıl böyle projeye evet dediniz! benim aklım almıyor. az önce tecavüze uğrayan bir kadın nasıl olur da bu olayı sindirir. dizi bile olsa bu rezillik nasıl bu kadar rahatça elini kolunu sallayarak televizyonda işlenir! nasıl be kardeşim nasıl!

    (bkz: tecavüzün cilve kapsamında değerlendirilmesi)
  • türk insanın ve sözlük yazarlarının genel kalitesi hakkında fikir veren bir filmdir.

    koskoca filmde sanki başka hiç bir bok olmamış gibi entrilerin %90ı kafayı oto camına sıkıştırmalı tecavüz sahnesiyle ilgili.

    halbuki filmde mahalle baskısı , otoriter baba, namus kavramı, çevreye bırakılan intiba, yokluk, paranın gücü , star kavramı , reklamcılık , popüler kültür, statü, güç gibi önemli konuları işlenmiş.

    eşek hoşaftan ne anlar o ayrı.
hesabın var mı? giriş yap