• "şimdi derin nefes alın" denilerek zop diye poponunuzun delinmesi olarak tanımlayabilrim.

    bir bel fıtıgı hastası olarak belli aralıklarla en az 10 günlük iğneler yediğim için (ki buna belimden lokal anesteziyle omurilik kanalına yediğim igne de dahil) bu olay esnasında hemşirelerin yaklaşımı konulu tez yazacak kapasitedeyim a dostlar.

    başlıkta yazan çogu diyaloga sahit oldum lakin gecen gün yaşadığım diyalog benim için eşsiz.

    yaşı geçkince olan hemşire teyzemiz, sedyeye yatmam ve kotumu sıyırmam neticesinde "pantolonunuz baseninizi çok iyi sarmış" dedi

    e ben "şimdi derin nefes alın" "ne taraf" gibi klasik sorular beklerken teyzeden gelen bu beklenmedik atak beni dumura ugrattı.

    teyze: "evet harika durmuş, her pantolon böyle güzel durmuyor popoda, nerden aldın kotunu" dedi.

    bişiler geveledim ve igneyi bekledim. igne yapıldıktan sonra teyze bir bomba daha patlattı:

    "yakacak ama valla benim suçum yok, ilaç yakıyor"

    meslegine renk katmak işini severek yapmak bu olsa gerek.
  • mabadı sıyırıp açarsın, iğnenin temas etmesi ile geçen sürede ki nano saniyelerde;

    -hangi açıyla batacak
    -eli hafif midir
    -lan yedi yüz sene oldu nerde bu iğne
    -ne kadar acıyabilir ki
    -acaba hemşire mi yapsaydı
    -bat artık amk
    -anamm, battı diyelim ne zaman çıkacak
    -ilaç yoğun kıvamda mıdır
    -iğneye alerjim var desem mi

    diye varyasyonları uzatarak acıyla karşılaşmadan, acı eşiğini kendi zihnimizde yükselttiğimiz korkutuculu olaydır. bi' rahat bırak kendini amk.
  • hani hemşire "kendini kasma" dedikçe, insan daha da strese girer ve kasılır ve ağrıyı daha çok hisseder ya... işte öyle bir şey..
    (bkz: ufff)
  • lütfen yedi ve on yaşında iki kızkardeşi el ele tutuşturup tek başlarına aile sağlığı merkezlerine iğne olmaya göndermeyin.

    velisi yanında olmayan çocuklara "iğne olmak" dahil herhangi bir işlem yapılamıyor malesef. kıçınızı kaldırın da, çocukları sokağa salmak yerine kendiniz gelin çocukların yanında.
  • birazdan dördüncüsü için hastanenin acil kısmısına gideceğim eylem.

    şu an en büyük problemim kıçımın sağını mı solunu mu teslim etsem düşman birliğine karar verememem. sabah sağ taraftan olduğum için mantıklı olan, popişimin solu gibi gelse de dün gece aynı popişin soluna iğne yapan kadın iman gücüyle yardırdığı için tekrar sağı tercih edeceğim sanırım. evet, eşek kadar oldum ama hala ağlıyorum. hala hastane de mertcan, bengisu falan hep elele tutuşsak da yıksak bu sivri düzeni diye geçiriyorum içimden. cazibe ablalarından ufacık bi hareket bekler gibi böğüre böğüre ağlıyor onlar, bense kıçıma yediğim antibiyotikle karışık novalgin in acısını sessiz gözyaşlarımlan döküyorum. (bkz: böhüü)

    (bkz: linkomisin) (bkz: novalgin) (bkz: enjeksiyon)

    vakit tamam, dönemezsem esen kal sözlük.

    edit: döndüm
  • çok zayıf olmak**.
  • yaş kaç olursa olsun gitmeyen bir korkudur nalet. sakal da bıraksan gitmiyor.
  • halk arasında bir kesiminde iğne vurdurmak gibi kötü bir tabirle tanımladığı durum. kime vurduruyorsun, ne vurduruyorsun, nereye vurduruyorsun o iğneyi gibi bir çok soruyu getirir beraberinde.
  • bazılarının deli gibi korktuğu olay. alt komşumuz değil iğne olmak, iğneyi görünce tansiyonu tabana vurup bayılıyor. bundan dolayı çocuklar "iğneci amcaya verecem seni" şeklinde korkutulmamalıdır.
    (bkz: sekil 1a)
  • ne biçim bir tedavidir bu hastalıktan zor hareket ederken birde sol bacağımdan oldum. bunca yıl iğne olma kaç sonra şefin zoruyla gittiğin doktor şişman sivil
    hemşireye iğneletsin seni.
hesabın var mı? giriş yap