• yaz tatilinde ücretsiz veya yol parasına karşılık çalışan (zorunlu staj harici), özellikle de ayak işleri dahil her işi 500 tl ye yapan öğrenciler yüzünden aç kalan mezunlardır. evet staj güzeldir, öğrenmek gereklidir, tecrübedir. ama ne yazık ki çaycılıktan ayakçılığa her işe 500 tl ye koşan bir elemana sahip patronlar mezunlara 1000 tl bile vermeyi israf olarak görür. çünkü 1000 liraya bir mezun çalıştırmak yerine 2 ayakçı, hatta aynı paraya 3-4 "ne iş olsa yaparım" elemanı çalıştırabilir.

    bu okurken basit ücretlere çalışarak uğur dündar olacağını sanan arkadaşlar yüzünden bu sektörün verdiği maaş götlerle gülünecek seviyede sabit kalıyor. 4 sene boyu her yaz 500 tl için duvarlara badana dahil yapmaya razı olan arkadaşlar yüzünden mezunları kimse sikine takmıyor, takmayacak. ama bu her yola gelen arkadaşlar da bilsinler ki, eğer dayılarının bir iletişim kanalında eli ayağı yoksa, mezun olduklarında karşılarında yeni badanacılar görecekler. ya her yaz aldıkları maaşla bir ömür geçinmeye devam edecekler, ya da başka yollara koyulacaklar.

    tabi ki ihtiyaçlarını giderebilmek için bu şartlarda çalışmak zorunda olan arkadaşları aynı şekilde değerlendirmek yanlış olur.

    bu sektörü siken iki şey vardır. biri beleşe, yok pahasına köle olan mallar sürüsü, ikincisi alaylılar.
  • halkla ilişkiler okuyan bir adam olarak, göğsümü gere gere aralarına katılacağım topluluk..
    belki bir müdded işimi yapamayacağım, olsun, önemli değil..

    sırf götü güzel diye o koltuğa sarışın hatun oturtup,
    uçakları düştüğünde,
    otobüsleri yuvarlandığında,
    ürünleri satmadığında,
    şirketleri umursanmadığında,
    tedarikçiler sırt çevirdiğinde

    bir tarafları tutuşan yönetim kurullarına şaşırmamak lazım..
    hepsine müstahak..
  • -şimdi sen bu bölümü bitirince ne oluyon?

    sorularına çokca maruz kalmış kişilerdir...
  • ne yazık ki, 18 yaşında bir gençken "hayallerinin peşinden gitmelisin" martavallarına inanarak yaptıkları bölüm seçiminin ceremesini çeken insanlar.
  • ne iş yapıcan sorusuna cevap verirken en çok düşünenlerdir.
    herşeyden biraz anlayp, hiçbişeyden tam anlamayanlarızdır. ne bir ünvan, ne bir imza yetkisi.
  • bu mezunların sinema-tv kısmısı epey zor iş bulmakta görüldüğü kadarıyla.
  • ziraat mühendisliği fakültesi mezunlarıyla aynıdır. ikisi de diplomalı işsiz yetiştirir.
  • alaylılarla en fazla rekabet eden üniversite mezunları.
    özellikle radyo-tv-sinema bitirenler için bu böyledir. sektörün çoğu "amcaoğlu-dayıoğlu" şeklinde mevcut olmasını geçtim, iş bulabildiği taktirde bitmek bilmez bir çile başlayacaktır. zira bu mezunlar sektörde bedavaya çalıştırılacak eleman olarak görülürler.
    gerek rts gerekse gazetecilikte "sigortasız" çalışma oranı diğer sektörlerin kat be kat üstündedir.
  • tek kelime ile "lanetliler"dir.
  • kendi alanı dışında uzmanlaşabilme yeteğini beraberinde getiren mezunlardır.
hesabın var mı? giriş yap