• commodore 64'de sayılır ise;
    oyun kaçmasın diye açık bırakmak. yandı sonra tabi.
  • masa üstündeki tüm ögeleri yanlışlıkla kopyalamak ardından servisi yardım için aramak. üstüne bir de tam o anda silinebilindiklerini keşfedip teker teker silmekle uğraşmak. hemen hemen 10-11 yaşındaydım.
  • 2 gb'lık harddisk'ten windows'u silip commandos yüklemeye çalışmak.*
  • babamın çalıştığı şirkete haftasonları gittiğimde yaptığım mallıklardır.

    o zamanlarda evlere daha yeni yeni giriyordu bilgisayarlar. şirkete gider babamın bilgisayarından interneti açardım. o dönemde google yoktu. size yol gösterecek birşey yoktu. her gördüğüm şeyin sonun .com yazıp olanların listesini yapardık o günlerde. kendi arama motorum vardı benim. kurşun kalemler ile çizgili deftere yazılmış milyonlarca site. şimdi kaçı kaldı ki ? kaçı yaşıyor ?

    koaka vardı o zamanlar. fırtınalar estirirdi. komikaze vardı gülmeye girerdik. hey gidi günler hey.
  • bilgisayarin ilk acilisinda c'nin altinda bulunan dosya ve klasorleri toplayip yine c'nin altina yeni acilan bir klasor icine kopyalamaya cabalamak. derli toplu adamimdir. sonuc: kes/yapistir isleminin 3. saniyesinde mavi ekran ve bilgisayarin geri gonderilmesi.
  • sene 99; binbir zahmetle alınan ''toplama bilgisayar'' a internet ağı kurulmaya çalışılırken ekrana şifre isteyen bir pencere gelir, şifre belirlenir ama ne hikmetse basılan rakamlar sürekli yıldız olarak çıkmaktadır. lsdlm, direk dükkanı arar;
    -kardeşim bizim klavyede sorun var galiba, sadece yıldız basıyor.
    -!!?
  • bilgisayari temizlemek amaciyla bir kova suyu monitorden asagi dokmek. yas tabi 7 - 8 falandi. sonrasini hatirlamiyorum. sadece elimde kovayla bilgisayara dogru gitme, anneannemin saskin bakislari ve suyun kovadan cikip monitore dogru gittigi an var kafamda. suyun monitore degdigi ani hatirlamiyorum resmen. anlatilanlardan zihnimde canlandiriyorum onu da ancak.

    ekleme: sonra bilgisayar muhendisligi okumaya basladim iste
  • fifa yükledikten sonra oyunu açarken klavyeyi sağa sola kaydırmayı akıl edemeyerek 2 hafta boyunca bilgisayarın yaptığı maçları izlemek.
  • seneyi hatırlamıyorum ama cd yazıcılar yeni çıkmıştı. sokaktaki bilgisayarcıya sormuştum, "cd yazıcı takabilirmiyiz" diye, olumlu yanıt alınca harıl harıl ev halkından para tırtıklamaya başlamıştım. sonunda parayı denkleştirdim, kasayı götürdüm bilgisayarcıya, creative marka bir yazıcı taktırdım -hatta takılırken ben de izledim ki bu da donanıma giriş dersi olmuştur benim için- neyse büyük bir sevinçle kasa elimde eve gittim.

    planım şuydu:

    o güne kadar bilgisayar dergilerinin verdiği bütün cd'leri biriktirmişim, 50-60 tane vardı. sonuçta hepsi birer cd idi ve benim bir cd yazıcım vardı.

    hepsini teker teker silip, arşivlerimi o cd'lere aktaracağım. neyse bir tane cd'yi taktım, bütün dosyaları seçtim ve "delete" dedim. cd yazıcım olunca, bütün cd'leri de harddisk gibi kullanacağım sanıyorum. -salaklığa bakar mısınız- neyse silmedi tabi.

    disketteki gibi yazma koruması var galiba dedim, çıkardım cd'yi evirdim çevirdim öyle bir koruma falan da bulamadım.

    şok vaziyetteyim. koştum hemen bilgisayarcıya, "bozuk bu yazıcı galiba" dedim, sordular anlattım, baya bi güldüler.

    ve o gün cdr'ın ne demek olduğunu öğrendim. büyük arşiv planım da suya düştü.
hesabın var mı? giriş yap