ilkokul birinci sınıftan akılda kalanlar

• hayal meyal hatırlanan, bazen tebessüm ettiren bazen iç burukluğu yaratan dirsek çürütmek deyiminin başlangıç noktası.
  
  okulun ilk günü annesi babası çalışan dolayısıyla tek başına da bir şeyleri idare etmeye alışmış bünyemin, salya sümük ağlayan ve sınıftan kaçmaya çalışan yaşıtlarına “ne kadar da saçma sapan hareketler bunlar” demesi. tabi iç ses olarak.
• 5 yaşında okula gittiğim için ( evde yazı yazılmadık kapı duvar bırakmadığım için mecburen yollamışlar ) fizik olarak çok küçüktüm. öyle ki sıranın içinde kayboluyordum. o zaman ki bana bir film artisti gibi görünen güzel öğretmenim, çare olarak beni sıranın üstüne oturtmuştu. uzun bir süre öyle ders yaptım. teneffüslerde de ezilmeyeyim diye beni elimden tutup her yere yanında götürüyordu...
• nefret ederdim öğretmenimden ben ya. oxford mezunu olamadıysam o gerizekalı kadın yüzünden. beni ecza kolu başkanı yapmıştı zorla. bende ecza dolabını tenefüste camdan aşağı attım. bu yüzden anneme şikayet etmek nedir ? elli ton dayak yedim.
• ibo manyağının zırıl zırıl ağlaması.
  
  okuldan önce sokakta oynarken burnumuzdan getirirdi hayatı ve kekstra reklamındaki gürbüz olmasını beklerdim ondan. öyle ki aynı sınıfta olduğumuzu öğrendiğimde dünyam başıma yıkılmıştı.
  
  çok erken yaşta erkeklerin ne kadar vurdumduymaz görünseler de duygusal olabileceklerini öğretti bana kendisi.sonrasında da aşırı sakin bir okul hayatı geçirdi.
• ağlıyordum paso
• dağıtılan aoç sütün içinden kaymak çıkmasıyla sıraya kusmam
• silgiyle defteri paralamak
• en yakın arkadaşımın benim yanıma oturmayıp komşusunun yanına oturması. omuz üstünden bana bakıp saç savurması. sonra yola geldi ama.
• okuma yarışması sonucu kırmızı kurdele almam
• (bkz: kantin)
  (bkz: cips)
  (bkz: uzay gıda)