• başkanı metin çorabatır'ın krt'deki gündem özel programı'nda suriyeli ve afgan göçmenler hakkındaki sözlerini dinledim. söylediklerinden bende türk milletinin ulusal çıkarları yerine yabancı fonlardan kaynak almayı önceleyen bir stk olduğu izlenimi oluştu. umarım ben yanılmışımdır. programda söylediklerinden aldığım notlar:

    - göçmen tanımına göre kişinin ayrıldığı ülkenin koruması altında olması gerekiyormuş, doşayısıyla suriye ve afganistan'dan gelenler göçmen değilmiş. kişi ayrıldığı ülkenin koruması altında değilse devreye mülteci hukuku giriyormuş. 1951 tarihli mültecilerin statüsüne dair sözleşmeye göre mültecilerin geri dönmesi için ayrıldıkları ülkelerde geri dönüş şartlarının oluşması gerekiyormuş. (benim bildiğim kadarıyla türkiye kendi doğusundan gelenlere yasal mülteci statüsü vermiyor.) "uluslararası toplum" çok düzenli olarak raporlar yayınlıyormuş, "saygın insan hakları kuruluşları" gözlemler yapıp raporlar yayınlıyorlarmış ve bunlara göre suriye'de gönüllü geri dönüş için şartlar oluşmamış. suriye'de yeni bir rejim kurulup bütün silahlı örgütler silah bırakıp savaş suçluları mahkemeye verilirse ve uluslararası toplum "artık suriye mültecilerin geri dönmesi için güvenilir bir ülkedir" derse o zaman mülteciler geri gönderilebilirmiş. kılıçdaroğlu'nun "esad'la anlaşarak suriyelileri geri göndereceğiz" demesi insan hakları ihlaliymiş çünkü rejim değiştirilmeden geri gönderilme korkusu yaratıyormuş. çeşitli gruplarla iç içe çalışarak her gün mültecilerle konuşuyorlarmış, çoğu diyormuş ki: "geri dönüş için esad'ın değişmesi lazım, yeniden imar için marshall planına benzer uluslararası devasa bir yardımın akıtılması lazım".

    - hükümetin afganların göçlerine bilerek göz yumduğunu düşünmüyormuş, van'ın coğrafi yapısı geçişleri kolaylaştırıyormuş. ab'nin bütün çabalarına rağmen göçmenler akdeniz rotasından avrupa kıtasına bile ayak basabiliyorlarmış, van'da da böyle bir durum olduğunu tahmin ediyormuş. askerin, polisin jandarmanın aldığı önlemler varmış. hükümetin bilerek göz yumduğunu düşünmüyormuş ama insani sebeplerle göz yumuluyor olabilirmiş (?!). türkiye'nin geri göndermeme ilkesine sadık olarak bir ölçüde tolere ettiğini düşünebilirmişiz...
  • son dönemin gözde konusu göç alanında faydalı çalışmalar yapmasını temenni ettiğim merkezdir.

    ve fakat başkan yardımcısı olan murat erdoğan hocanın hügo'da kamu kurumlarıyla arasının bozulduğu, hocanın hügo'dan ziyade kendisini parlatmaya çalıştığı gerçeği merkezin başarılı olma ihtimalini zorlaştırıyor. bu nedenledir ki hügo çok iyi yerlerde olabilecekken bitkisel hayata girmiş, orada ne kadar hevesli asistan varsa terk-i diyar eylemiştir.
  • büyük ihtimal foncu bir stk daha.

    ya bu ülke de misafir suriyeli göçmenler suriye'ye gönderilmesin diyen kaç kişi çıkar? tamam 7-8 yıldır misafirler, petrol bölgelerinin dünya jandarmasının destabilesi sonucu topraklarindan sürülen bu 10 milyon halk, artık torpaklarına dönsün. en azından donus yoku açılsın.
    niye itiraz ediyorsunuz? yoksa daha kuzey ırak ve suriye petrolünü akdeniz'e indiremediniz de ondan mı!?

    neymiş suriye de işkence varmış. allah allah, bayramlarda suriye'ye koştura koştura demek işkence görmek için gidiyorlar..

    bu af örgütü'nu nasıl sahipleniyorlar bir de? bu af örgütü yunanistan akdeniz'de göçmenlere her türlü insan hakkı ihlali yaparken gıkını çıkarmayan bir örgüt. adamlar turkiye sınırlarını çelik tellerle güçlendirdi. akdeniz'de göçmen botlarına ateş ederek batırıyor. kara sınırında
    her türlü insanlık dışı yöntem uyguluyor, çırılçıplak soyup bizim topraklarımıza bırakıyor. ihracat için ab'ye giden ve boş dönen tırlarımıza zorla göçmenleri dolduruyorlar. bi allahın kulu göçmen ab'ye geçemiyor artık. bir tane rapor okudunuz mu yunanistan için af örgütü'nden? işi gücü dünya jandarmasının bayraktarlığını yapmak. insan bu lafları söylemek için utanır. nasıl ulusal kanallara çıkıp açıklama yapabiliyorlar, anlamak imkansız..

    edit: imla.
  • metin çorabatır öncülüğünde kurulmuş, göç odaklı araştırma merkezi, stk'dır. aktif olarak güncelledikleri bir web siteleri mevcuttur. akademisyenler, diğer stk'lar, uluslararası örgütler ve uzmanlarla geniş çaplı işbirlikleri yapmakta, çeşitli projeler yürütmektedirler.
hesabın var mı? giriş yap