• ---alıntı---

    ilk pompa izlenimlerim.....

    şeker dostları arasına katılmam bugünden yaklaşık 24 yıl önceydi. lise 2’den lise 3’e geçtiğim senenin yazında içtiğim sular bana yetmez, etrafımdaki tuvaletler ihtiyacımı karşılayamaz olmuş, hızla kaybettiğim kilolar etrafımdakileri dehşete düşürmüştü. bunlara bir de bulantı, kusma ve aldığım nefesin yetmemesi ilave olunca artık bir doktora gitmem gerektiğini anladık.

    tahmin ettiğiniz gibi teşhis benimde diyabetli olduğumu ve hayatımın bundan sonraki bölümünde (en azından yeni bir tedavi şekli bulunana kadar) düzenli olarak insülin kullanmam, beslenmemi düzenlemem kan şekeri takibi yapmam gerektiğini ortaya koyuyordu.

    başlangıçta günde iki kez sabah ve akşam, çok kısa bir süre sonra günde dört kez insülin yapmaya başladım. aslında bir yandan da şanslı şeker hastalarından biriydim, çünkü insülin yapmak için daha önceki yıllarda olduğu gibi düdüklüde kaynatılan cam enjektörleri kullanmama gerek yoktu. o sene kullanım sonrası atılabilir, uçları cam enjektörlere göre çok daha az can yakan plastik insülin enjektörleri piyasaya çıkmıştı.

    bu enjektörlerle ve sonrasında deneme amaçla başladığım nordisk insülin kalemi ile hayat

    çok daha kolay hale geldi. bir başka şansım da o yıl 2 dakikada parmaktan kan şekerini ölçen cihazlarda ülkemizde satışının başlamış olmasıydı. bu cihazlar şu anda kullanılanlara göre daha büyük ve başında bekleyip zamanı kaçırmadan birinci dakikada çubuğun üzerindeki kanı silmeyi gerektiren cihazlardı ama şekeri evde ölçmemi sağlamışlardı.

    lise, üniversite, tıp fakültesi, dahiliye ve endokrin ihtisası hep bu düzenle bazen hipolar (kan şekeri düşmeleri) bazende yükselmeler ile ama çok ciddi bir sorun yaşamadan buralara geldi. iki yıl önce yaz sonuna kadar günde dört kez insülinle hayatıma devam ediyordum. o sene sonbaharda şeker tedavimle ilgili önemli bir değişiklik oldu. daha önce uygulayanlardan memnuniyetlerini duyduğum, ama hep bir cihaza sürekli bağlı kalmak ve bunlarda bir sorun olunca yap boz yapıp eski düzene dönmekten çekindiğim ve maliyeti nedeniyle endişe ettiğim insülin pompasını gözümü karartıp herşeye rağmen kullanmaya başladım. ne yalan söyliyeyim sürekli bir pompa iğnesinin vücuduma bağlı olması fikride bana hiç cazip gelmemişti. hayatımı kısıtlayacağını düşünmüştüm.

    başlangıçta pompaya alışmak için insülin tedavisine devam ederken bu tedaviye başlamama vesile olan sayın şule sertesen’in yardımları ile cihazının üzerinde birkaç gün çalıştım. menü seçeneklerini öğrendim. bunu takiben pompaya başlamadan önce insülin ihtiyacımı belirlemek için yaklaşık üç saatte bir günlük kan şekerime baktım. buna göre belirlenen toplam insülin dozunu % 30 oranında azaltarak yarısını 24 saat boyunca sürekli olarak cilt altına verecek şekilde yarısını da yemeklerden önce bolus olarak verecek şekilde böldük.

    pompayı ilk kez vücuduma bağlamam değişik bir tecrübeydi. pompa, kemere veya bir askıyla göğüs ön yüzüne, atlet veya sütyen gibi değişik yerlere takılabiliyor. pompanın iğnesini karın cildine batırdım. yaklaşık 0.8 cmlik metal ince bir iğne. aslında vücutta sürekli bağlı kalması rahatsız edecekmiş gibi görünse de belirgin bir rahatsızlık vermiyor. şu anda kullandığım pompanın metal olmayan slikon iğneleri zaten rahat olan kullanımı tümüyle hissedilmez yapıyor. seti vücuda yerleştirmek için kullanılan yaylı cihazda setin çok rahat vücuda uygulanabilmesi sağlanıyor. insülin, pompadan vücuda incecik asla düğüm olmayan plastik bir borucukla iletiliyor. plastik borucukta cilt altına plastik bir küçük iğne ile pompanın içerisindeki insülin sürekli gönderiliyor.

    bu vücuda setin yerleştiği yerdeki plasterler oldukça dayanıklı ve pompanın ağırlığı bile bu flasteri çıkartamıyor. bu, pompa setlerinin ve insülinin konulduğu rezervuarın 2-3 günde bir değiştirilmeleri gerekiyor. bir seferde pompaya marka ve modeline göre 180 - 300 ünite insülin konulabiliyor. pompa üzerinizdeyken banyo yapılabiliyor, denize girilebiliyorsunuz. pompa sürekli insülin verdiği için yemek zamanları dörtlü tedaviye göre çok daha esnek hale geliyor. yemek zamanı gecikti mi? hiçbir sorun yok. çünkü vücudun bazal ihtiyacını karşılayacak kadar yani, kan şekerinin yükselmesini önleyecek kadar gerekli olan insülini zaten pompa sürekli veriyor. yemekten önce yapmam gereken sadece yiyeceğim yemeğe göre bolusu vermem. minimed pompa ile kullanılan uzaktan kumanda cihazı ile, pompayı elinize almadan bolusu uygulamak mümkün. bunun dışında pompa ile ilgili bir sorun olduğunda titreşim veya sesli alarmı kullanıcıyı uyarıyor. kan şekeri kontrolüm pompa sonrası çok daha iyi oldu, kan şekeri dalgalanmalarım azaldı. sabah kan şekeri yükselmeleri artık yok. ancak tabii ki kan şekeri ölçüm sıklığımı da arttırdım. hipolar azalmakla beraber yinede hesap hatalarından dolayı bazen olabiliyor.

    hep iyi yönlerinden bahsettiğim pompanın bir olumsuz yanı sürekli vücut üzerinde bir yerde plastik iğnesini ve pompayı taşıma gereği. pompa ile ilgili önemli bir ayrıntı da şu: pompa hızlı etkili insülini çok düşük dozda verdiği için eğer vücudumuza 1 saatten daha uzun süre insülin gitmezse kan şekeri hızla yükseliyor. bu nedenle pompadan en fazla 45-60 dakika ayrı kalınabiliyor. ideali pompayı çıkartmadan sürekli takmak. sorunsuz kullanm için pompa vücudun doğal bir uzvu gibi kabul edilmeli. şimdilik hayalim kan şekerini de sürekli ölçüp bu ölçümlere göre insülini kendiliğinden gönderen pompa sistemi. umarım bu çok uzak değildir.

    doç.dr.oğuzhan deyneli marmara üniv. tıp fakültesi endokrinoloji bilim dalı

    ---alıntı---

    http://www.diyabetikkedi.com/…iew&id=420&itemid=149
  • pahalı olmasını anlayabiliyorum sonuçta türkiye'de her şey pahalı, kabus gibi bir ülkede yaşıyoruz da neden sgk kapsamına alınmıyor bu. okçular vafkına bilmem kaç trilyonluk para aktarırken kaynak bulunuyor da bunlara neden bulunamıyor? alın ihalesini verin bir yandaşa hem üzerinden rant da çevirirsiniz fena mı olur?
  • faydaları saymakla bitmeyen aletmiş. 15 yıllık diyabet tip 1 insanı olarak şekerin kontrolsüzlüğünden bezdim, tutunacak dal olarak bunu gördüm. kendisi, anası, babası kullanan varsa allah rızası için yeşillendirsin. çok lazım.
  • yıl olmuş 2017. bakın 2017!

    uçan arabalar, su üstünde yürütebilen ayakkabı, ışınlanma falan demiyorum ama kan şekeri oranını anlık ölçüp buna göre insülin veren bir pompa yok lan hala.

    aklım ermiyor. bir düşünsenize; vucuda takılıp belirlediğiniz saat aralıklarında insülin enjekte edebilen bir alet var. buna pompa diyorlar.
    aynı şekilde vucuda takılıp anlık olarak kan şekerinizi ölçebilen bir alet var. bu da şeker ölçüm cihazı.
    ama şeker ölçüm cihazından aldığı veri ile insülin enjekte edebilen bir pompa yok.

    yani istediğimizde şekeri ölçüp bunu elektronik göstergelerde görebiliyoruz, istediğimiz zaman vucuda insülin de verebiliyoruz. ama insülini verebilen alete x değere ulaşıldığında y miktar insülin ver diyemiyoruz.

    tıbbi aletlerin gelişimi bilgisayar teknolojisinin 20 yıl kadar gerisinden gelebilseydi bile bugün bir çip haline gelen bu aletin mikronluk hata yapması olay olurdu. biz halen bu aletin henüz yapılamıyor olmasını konuşuyoruz. akıl alabilecek gibi değil.

    yeterli sayıda alıcı bulunmaması ihtimalinden başka bir neden gelmiyor aklıma. ticaretinizin ızdırabı ile ciddi çok düşünüyorum.
  • kendisi ile 3. günümü tamamlamış bulunmaktayım. 19 yıllık kalem maceramdan sonra cesaret arayan, fikir isteyen, sorusu olan yeşillendirmekten çekinmesin.

    ayrıca bu başlığı okuyan arkadaşım, ben bu makineyi (firma desteği ile ücretsiz olandan bahsetmiyorum, tümünün erişilebilir olması gerekli) karşılanabilir, aylık ekipmanlarını ise ücretsiz yapmak için devletin tepesine bineceğim. eğer sen de benimle isen başarabiliriz. hatta ve hatta, diyabet takibini akıl almaz derecede kolaylaştıran (hastanedeyken benle ilgilenen hemşireler sistemden anlık olarak şeker grafiğimi görebiliyor) sensörleri de devlet destekli hale getirebiliriz. bunun için elini taşın altına koymaktan çekinmeyecek olanlar da ulaşsın lütfen. zira ben test striplerinin dahi lüks olduğu, insülinlerin parasının ödenip sonra ssk binasından iade alındığı zamandan geliyorum. doğru değil ama ne yazık ki sistematik şekilde talep etmediğimiz takdirde hiçbir şeyi elde edemeyeceğimiz bir yerde yaşıyoruz. o yüzden bir olalım, iri olalım diri olalım.

    sensör için (bkz: freestyle libre)
  • 5 yıl boyunca insülin kalemi kullandıktan sonra geçiş yaptığım ve 6 yıldır kullanmakta olduğum, tip 1 dm tedavisinde kullanılan kalem pille çalışan alettir.
    insülin pompasına geçmemdeki en önemli sebep seyahatte veya okula giderken insülin kalemlerimi unutmaktı. çünkü hem uzun etkili hem de kısa etkili insülin kullandığım için mutlaka her seyahatte saçma sapan bir stres yaşıyordum. takibi zor değil aslında bunun tamamen benden kaynaklandığını düşünüyorum. diğer bir neden ise kullanım esnekliği ve rahatlığıydı.
    avantaj ve dezavantajlarını sunmaya çalışacağım
    avantajlardan başlıyorum:
    bence en en en en büyük avantajı durdurabiliyor olman. insülin kalemi kullanımında göndermiş olduğun insülini artık geriye alamazsın ancak insülin pompası kullanımında hipoglisemi anında cihazı duraklatabiliyorsun. ben çok sık hipoglisemi yaşıyorum ve bu çok büyük bir avantaj benim için.
    takip etmen gereken tek çeşit insülin var.
    set değişikliği yapman gereken zaman 3-4 günde bir. günde 4 kere insülin iğnesi vücuduna girmiş olmuyor, sadece 3-4 günde bir setini değiştirerek iğne sayısını azaltmış oluyorsun.
    dolayısıyla dışarda 'acaba nerede insülin yapsam' derdin de olmuyor. insülin pompanın kendisinden ayrı klipsi var bu şekilde cebine veya pantolonunun/eteğinin bel kısmına sabitlediğin yerden çıkarıp yapman gereken insülin ünitesi miktarını cihazda girip insülini gönderiyorsun ve bitiyor.
    içerisinde kullanılan pil her yerde bulabileceğiniz kalem pil. bu arada doldurulabilir pillerin akma ihtimali olduğunu duymuştum o yüzden ben onları kullanmıyorum.

    gelelim dezavantajlarına:
    her ne kadar dayanıklı olsa da ( çok fazla çarptım ve düşürdüm o yüzden dayanıklı diyorum) kullandığınız en nihayetinde bir cihaz. bu yüzden her cihaz gibi arızalanma riski taşıyor. bu yüzden özellikle uzun seyahatlerde yanınızda hem uzun etkili hem de kısa etkili insülinlerinizi bulundurmanız gerekebilir. ayrıca ünite ayarlaması için kullandığınız dozları bir kenara not etmekte de fayda var.
    bazı setlerde tıkalı olma durumu olabiliyor. eskiden direkt firmadan alıyordum setleri o zamanlar bu sıkıntıyı yaşamıştım ancak firmayla iletişim geçince yenisini gönderiyorlar hatta onlar senden önce o parti malın tıkalı olduğunu farketmişse senin talebin olmadan gönderiyor. şuan medikalden alıyorum ve bu şekilde bir sıkıntı yaşamadım ancak onlar da firmadan aldıkları için muhtemelen çözüm benzer olacaktır.(1. sebep)
    üstümü değiştirirken yanlışlıkla pompa setini çıkarmışlığım çok oldu. aslında vücuda bağladığında derine yapışan bant kuvvetli sayılabilir ama ben çıkarmayı başardım çok şükür(2.sebep)
    işte her iki sebepten dolayı yanınızda set bulundurmanızda fayda olacaktır. ayrıca uzun seyahatlerde tıkalı çıkma ihtimaline karşı ben farklı kutulardan set alıyorum yanıma ki bir parti problemliyse hepsi tıkalı olabilir, farklı kutulardan yedek set almakta fayda var.
    diğer bir dezavantaj giydiğin kıyafetlerde her seferinde belinde telefon taşıyan bir dayıya dönüşebilirsin. aslında şık kıyafetler giyenler için çamaşırına sabitleyebileceği yönünde tavsiyeler var ancak yine de belli oluyor.
    bana göre dezavantaj sayılabilecek bir durum da her zaman üzerinde bir cihazla yaşaman gerekiyor ve bir süre sonra bu sıkıcı bir durum olabiliyor. çok büyük veya ağır değil ama en nihayetinde insülin kalemleri çantandayken cihaz her zaman üzerinde oluyor.

    şimdi de bana en çok sorulanlardan yola çıkarak sss 'lara geliyorum
    -uyurken çıkmıyor mu? ben çok deli uyurum aman aman ben de kesin çıkar.
    hayır çıkmıyor. ben de piremses gibi uyumam ve henüz bu şekilde çıkmadı benden. etrafımdaki kullananlardan da çıktığına dair bir olay duymadım henüz.
    -banyo yaparken veya yüzerken ne yapacağız?
    pompayı duraklatıp şeffaf ve insülin gönderen kablonun olduğu kapağı çıkarıp kablosuz şeffaf kapağı takacağız. böylelikle set değiştirme zamanı gelmediyse vücuttan seti tamamen sökmediğimiz için pompayı iğnesiz olarak vücudumuza tekrar bağlayabileceğiz.
    -seti takarken acımıyor mu?
    acıdığı da oluyor acımadığı da. aynı insülin gibi. bunun iğnesi insülin kaleminin iğnesinden daha büyük ancak ben altı yıldır kullandığım için çok net bir kıyas da yapamıyorum. adaptasyonda sorun yaşamamıştım, sadece seti pompa topuna yerleştirip vücuda yaklaştırınca ve takarken toptan çıkan ses beni ürkütmüştü. nitekim ses kadar korkunç bir olay yok.
    -nerelere takılıyor?
    bildiğim kadarıyla insülin enjeksiyonu yapılabilen her yere takılıyor. ekstradan bele takılabildiğini duymuştum.
    -ösym sınavlarında ne oluyor?
    bence çok çok önemli bir konu. aslında sınav başvuru formu ve bilgilerini içeren kılavuzlarda da yazıyor. ösym'ye göndermemiz gereken 4 adet belge var: raporun onaylı örneği veya aslı, engel bilgi formu, genel amaçlı dilekçe örneği ve gireceğimiz sınava ait kayıt formu.
    engel bilgi formunda işaretlememiz gereken alanlar süreğen/kronik rahatsızlık, insülin pompası, şeker ölçüm cihazı ve ek gıda.
    genel amaçlı dilekçe örneğinde ise sınava dair taleplerimizi yazıyoruz. daha sonra üzerinde yer alan evrak referans numarasını da giriş yapmış olduğumuz ösym sayfamızda sol tarafta yer alan kısımdan alıyor ve dilekçeye ekliyoruz.
    işte bu dört belgeyi ösym'ye faks veya posta yoluyla sınav başvuru tarihlerii içerisinde ulaştırıyoruz ve ta taam artık insülin pompanız, şeker ölçüm cihazınız ve ek gıdanız ile sınava girebilirsiniz.

    aklıma gelenler şu anlık bu kadar. geldikçe eklerim. siz de sorunuz/öneriniz olursa lütfen yeşillendirin.
  • vucut icinde bulunani da vardir. tombul pillerden biraz daha buyuktur. karın bosluguna implante edilir. icerdigi sensorler sayesinde kan sekeri belli bir duzeyin altina dustugunde gerekli insulini salacak sekilde programlanmistir. insulin salinimi gerektigi zaman pompanin icinde bulunan nitinol vasitasi ile salinim gerceklestirilir.
    lakin henuz piyasaya cikmamis, arastirma safhasinda olabilir.
  • 10 yillik kalemli tip-1 diyabet surecimin ardindan 2 aydir kullandigim saglik teknolojisi. hba1c degerim 2 yil oncesine kadar 6.5 - 7 arasinda gidip geliyordu.

    son 2 yilda 7'nin ustune cikmaya basladi. bunda covid sonrasi home office'in getirdigi hareketsizligin kan sekerine ve metabolizmaya olan olumsuz etkisinin ciddi bir faktor oldugunu belirtmem lazim.

    doktorumla konustuktan sonra continous glucose monitoring system (cgm) urunlerinden birine gecmeye karar verdim. sekerimi anlik olarak takip edebilirsem daha rahat kontrol edebilecegimi dusunerek. kullandigim cihaz abbott'un freestyle libre 3'u oldu. (almanya'da yasiyorum, burada recete edildiginde devlet sigortasi tarafindan 100% karsilaniyor). 50 kurus ebatinda minik bir alet, ust kolunuzun arkasina takiyorsunuz, dakikada bir sekerinizi vucut sivinizdan olcup telefonunuza gonderiyor, al bu bilgiyle ne yaparsan yap diyor.

    ben ilk donem oldukca iyi yaptim. gunde 5 defa parmaktan kan ile seker olcen birinden gunde 70-80 defa sekerini telefondan kontrol eden bir obsesife donustum. fakat bu sayede bilmedigim pek cok sey ogrendim. hba1c'mi 7.2 seviyelerinden 6.5'lere kadar indirdim.

    1 yil kadar sonra seker degerlerim tekrar yukselmeye basladi. doktorumla tekrar gorusup cgm'i goren bir pompa kullanabilecegim uzerine konustuk. yine almanya'da uretilen ve kullanilan ypsopump'i kullanmaya 2 ay once basladim.

    10 senedir insulin pompasindan uzak durmama neden olan 2 unsur vardi:

    1- vucuduma kablo ile bagli bir cihazla yasamak istemiyor olmak, bunun ciddi bir hareket kisiti oldugunu dusunmem/hissetmem
    2- insulin pompasinin gercekten zahmetine/masrafina degecek kadar fayda sagladigina inanmamam.

    her ikisi ile ilgili de hala ciddi sorularim var, ama ozellikle almanya'ya tasindiktan sonra masraf kismi ortadan kalkinca neden denemeyeyim ki dedim.

    son kontrolumde hba1c'min 5.7'ye dustugunu gordum ki henuz 3 ay bile olmadi cihaza baslayali. bu arkadaslar birbirini iyi gorup sekeri guzel duzenliyor arkadaslar. bu teknoloji epey ilerlemis.

    cok uzadi, neticede kontrol edemediginiz bir kan sekeriniz varsa ve uzun yillar saglikla yasamak istiyorsaniz, bence kisitlamalarina ragmen insulin pompasi cok basarili ve faydali bir urun. yok hayir ben seker yuksekligi/dusuklugune dair cok sorun yasamiyorum, kan degerlerim de kabul edilebilir duzeyde diyorsaniz oncelikle takdir eder, sonrasinda kalemle devam etmenizi tavsiye edebilirim.

    sorusu olan varsa yardimci olmak isterim, dm'den ulasabilirsiniz.
  • 11 aylik diyabetli biri olarak 2 haftadir kullandigim cihaz. brittle diyabetli biriyseniz kesinlikle kullanmanizi tavsiye ederim duzeltme boluslari ve gecici bazal insulin ayari tedavide mukemmel sonuclar veriyor. fakat tedavisi iyi giden, dusuk dozlarla tedavi goren bir hastaysaniz iyi dusunmenizi oneririm, tedavide son nokta olmasina ragmen bir cihazla yasamak urkutucu gelebiliyor.
    turkiye' de minimed pompalarini metis medikal sagliyor simdilik.
  • insülin kaleminin yerini alması beklenen aparattır.

    pompanın fiyatı 2300 dolar civarıdır. ayrıca aylık setleri ise 110 dolardır. ssk, bağkur ve emekli sandığı tüm masrafları ödemesine rağmen ülkede pek yaygın değildir.

    insülin kullanımızı çok aza düşürdüğü kadar şeker oranınızı da dengede tutar. hba1c değerini de düşürdüğü gözlemlenmiştir.
hesabın var mı? giriş yap