647 entry daha
  • interstellar'ı heyecanla izledim ve çok keyif aldım. bir yığın insan senaryonun kalitesizliğinden dem vurmuş. haliyle "madem bu kadar dandik senaryo ben nasıl sevebildim?" diye düşündüm.

    --- spoiler ---

    sanırım en temel sebep "insanlığı kurtarmak için galaksilere kolonizasyon"un beni en heyecanlandıran hikayelerden biri olması. bunun öncesi ve sonrası yüz kere işlendi ama "tam olduğu zaman"ı dünyadan başlayarak işleyen film yok. yani film:

    1. "dünyanın bitmeye yakın hali"
    2. "başka galaksideki gezegene varma"

    gibi iki tane çok işlenmemiş temayı işliyor. bizi o konularda şımartıyor. beklediğimizden daha fazlasını alıyoruz. her hikaye kısa yoldan geçiştirilecekken bolca malzeme eklenmiş.

    filmde dünyada yaşamın yok olmasının sorumlusu belirtilmiyor. ama insan olarak suçluluk hissediyorsun. "galiba biz bişeyi beceremedik yine" diyorsun. küresel ısınma, canlı soylarının tüketilmesi, plastik atıklar, nükleer, hava kirliliği, genetik gibi konularda o kadar kafamıza vurulmuş ki, her yok olan dünya bana "bunu da biz yaptık herhalde" diye hissettiriyor. haliyle izlerken insanlık adına şahsen utanıyorsun. "ayıp etmişiz, bize yakışmamış" diyorsun. o hissi mesela "elysium" gibi bir örnek veremiyor. burada zannederim "yakın gelecek" olmasıyla alakalı olarak sorumlu hissediyorsun. olası geliyor. korkutuyor.

    uzayda ise böyle bir kolonizasyonda karşımıza çıkabilecek acayip gezegenleri, dünyamızdan farklılıklarını ve yabanıllıklarını görüyoruz. keza wormhole ve kara delik gibi konularda fantazilerini görselleştiriyor. bu konuda en fazla "çok hızlı akan yıldızlar" görmüş olan bizlere uzay zaman bükülmesi, üçten sonraki boyutlar konusunda harika bir görsel ziyafet sunuyor.

    "niye robot göndermemişler de insan harcıyorlar?" gibi eleştirilerin izahati benim için çok net: robot örneğinden gidersek: çünkü insanla birlikte izleyiciyi de gezegenin üstüne koyuyor. bir insan beyaz perdeye bakarken aslında insan olarak başka bir gezegene indiğinde hissedeceği şeyi hissediyor. insan yollamanın mantıksızlığı umrunda değil. başka gezegene inmiş! hem evden çok uzaktalık hem de insanlığın en büyük hayallerinden birini başarmışlık hissini orada birkaç dakika doya doya yaşıyor.

    haliyle nolan özünde mantıklı bir hikaye anlatmıyor, izleyiciyi kendisinin duygusal açlıklarına hitap eden, hd kalitede bir roller coaster'a sokuyor. bunlar gayet ham, kör gözüne parmağım işleniyor olsa da tecrübe etmek isteyenin kale almayacağı ayrıntılar olarak kalıyor. başta bahsettiğim iki ana konuyu ise mantıksal ve bilimsel boşluklarına rağmen gayet doyurucu işliyor.

    en kötü intergalaktik kolonizasyon hikayemiz bu olsun. tşk.

    --- spoiler ---
4053 entry daha
hesabın var mı? giriş yap