• 'türkiye resmi film sayfası'nda filmin özeti kısmında şöyle yazıyor:

    "stark, kafasını uzun zamandır kurcalayan şu sorunun cevabını bulur: adam mıdır kıyafeti kıyafet yapan yoksa kıyafet midir adamı adam yapan?"

    şöyle de yazabilirlerdi: "stark diyor ki: suskunluğum asaletimdendir. her lafa verecek cevabım vardır. ama bir lafa bakarım laf mı diye bir de söyleyene bakarım adamı mı diye"

    http://tr.marvel.com/iron-man-3/#/trailer-1
  • onun yerine sherlock holmes 3ü çekseydiniz lan vicdansızlar dediğim film,2013 yazı gösterime girmeye hazırlanıyor.
  • mybilet tarafından ankara'da imax gösterilmediği ve normal halini ise sadece teey çayyolu'ndaki arcadium sinemalarında gösterildiği iddiasında bulunulan filmdir.

    bu işin doğrusunu bilen varsa lütfen bana ulaşıp bilgi versin.

    edit: ulaşanlar sağolsun, anlık bilgilendirmeleri sayesinde gayet güzel yerden imax biletimi aldım, mutluyum mesudum.
  • gayet eglenerek izledim, tam cerezlik biralik film, pek yoruma da degmez, o yuzden muhendis kafasiyla hemen isin bilim kismina sariyorum:

    --- spoiler ---
    1) zirh parcalar halinde ucuyor. tenessee'den kalkip miamilere geliyor kol bacak maske ayri halde. lan yakit nerede? suyla mi ucuyor bu meretler? suyla ucuyorlarsa su nerede? hani zirh tek parca halde ucarken "kicina basina saklamistir yakiti, guc reaktorunu" diye idare ederiz de burada el kadar parcalar icin sokmez, cok verimsiz. ucacaksan, tek parca halinde uc, son anda parcalarina ayril. tony stark, sandigin kadar zeki degilsin, zirhini turk muhendislerine emanet etmenin vakti geldi.

    2) alev alev olup rejenere olan, tereyagini bolermis gibi tek vurusla metal yakan zibidiler: siz o kadar elektrigi nereden buluyorsunuz? 3 bin dereceye cikacak kadar kaloriyi telafi etmek icin 30 ton mayonezli hamburger yemek lazim her ogun. yoktan kutle yaratilan bilimkurgulara ne kadar karsiysam (kic kadar siringayla bir formul enjekte ederler, adam 4 katina cikip canavara donusur), yoktan enerji yaratilan bilimkurguya da karsiyim, ne de olsa kutle=enerji. bu konuda taviz vermeyelim.

    3) ne zamandir gicik oldugum bir sacmalik daha: zirh icinde bilmemkac yuz metreden yere dusmeyi, ah uh deyip iki burun kanamasiyla atlatamazsin. bir kinetik enerjin var, hayvan gibi hizli gittigin icin bu enerji buyuk, sonra gidip yere carparak zart diye durunca o enerji yok olmuyor. zirha geciyor, zirhin cok saglamsa da tum enerji icindeki dingile gecer, butun kemikleri unufak olur. yok eger zirh tum o enerjiyi aninda emebilirse isidan gunes gibi olur zaten.

    ayni salakligi indiana jones'ta da yapmislardi, herif buzdolabi icinde 10 kilometre uctu, sonra icinden cikip yurudu. hic kirilip bukulmeyen hayali bir metalden yapilmis bir asansorle yuz kat dusen insana ne oluyorsa, buzdolabi ve iron man zirhi icinde dusen insana da ayni sey olacaktir, her canli olumu tadacaktir

    --- spoiler ---

    ilimin bilimin isigi sizinli olsun sevgili iron manciler.
  • ferrik formdaki demir adamın filmi.
  • türkiye'de gösterime girişiyle aynı gün, bim'de figürleri satılmaya başlanan film. evet, bildiğimiz bim'de.

    (bkz: bim/#33659367)
  • beğendim, izlerken çok eğlendim, güldüm, heyecanlandım.
    ama iron man 2'de ac/dc çalmaya başlayınca yaşadığım hissi aradım, 'aman tanrım bu müzik, bu film, hey tony cennette miyim?' demek istedim.
    ama demedim...

    yine de kötüleyemem gerçekten güzeldi, içinde robert downey jr olsun sıkıcı aşklı kore filmi bile izlerim.
  • benim açımdan serinin en iyi filmidir. hiçbir iron man filmini böyle soluk soluğa, gözümü bile kırpmadan izlemedim. o neydi öyle. müzikleri muhteşem, görüntüleri muhteşem, robert muhteşem, guy pierce muhteşem...

    hala çok heyecanlıyım sözlük.

    --- spoiler ---

    öncelikle belirtmek isterim ki tony stark'ı bana sevdiren diğerleri gibi insanüstü bir güce sahip olmamasıydı. ne kadar egoistin teki de olsa sonuçta normal bir insandı.

    ilk filmdeki yinsen'i görmek beni sevinçlere boğdu. ne fedakar ne yürekli bir abimizdin sen toprağın bol olsun. ilk filmde onun bahsettiği bilim konferansını da görmüş olduk böylelikle. tony'nin yaka kartına koptum "you know who i am".. beni kendine bağladın narsist demek istiyorum. ayrıca kendisini ekranda görünce justin bieber görmüş ergenus'a bağladım "canım yhaaaaaa" şeklinde, itiraf ediyorum. allahtan salonda bu şekilde olan tek ben değildim de rezil olmadım iyice.

    eiffel 65'in blue da ba dee'siyle açılışı hiç beklemiyordum, kendimi "aaaaa" diye mutlu olurken şarkıya eşlik ederken buldum. downton abbey ve meryl streep göndermelerine hönkürerek güldüm.

    tennessee'de tony'e yardım eden velet ne şirindi öyle canım benim. ayrıca "ana karaktere yardımcı olan ultrasonik zeki çocuk" klişesinden yapmadıkları için teşekkürü bir borç bilirim.

    tony'nin bütün zırhlar bir araya toplandığı anda onlar maestro gibi yönetmesine, selamlamasına bittim, bittim. işte ben orda bittim...

    mandarin sürprizine ise tüm sahneleri boyunca güldüm, salon da aynen benim gibi güldü o neydi ya. bir de televizyonda chelsea - liverpool maçı izliyor tipe gel tam ingiliz resmen. hey allahım bak aklıma geldikçe gülüyorum. ben kingsley çok yaşa e mi.

    yazılacak çok şey var ama ilk heyecanla bu kadar çıkıyormuş benden. ah be tony reyiz keşke çıkartmasaydın reaktörü göğsünden. tamam yine yapmasan, inzivaya çekilsen olurdu ama seni sen yapan bu hallere getiren şey oydu. resmen ağladım ameliyat masasındayken.

    yer yer güldürdü, yer yer heyecandan koltuktan zıplattı, hele tony'nin gemideki sahnede, pepper düştükten sonra "senin ananı bacını yedi sülaleni" şeklinde killian'a koşuşu var ki... dillere destan... yer yer de ağlattı... tam bir 3'leme sonu filmiydi.

    yönetmen shane black'i gönülden tebrik ediyorum. çok başarılı bir iş çıkarmış. mantık hataları yok mu, elbette var ama bu bir her ne kadar aslında öyle olmasa da süper kahraman filmi. çok da mantık aramamak lazım. ama her marvel filminde olduğu gibi yine sonuna ufacık bir sahne eklemişlerdir diye düşünüp bütün arka jeneriği izletmenize rağmen sonunda gayet ekranın kararmasına çok içerledim.

    robert downey jr.'ın the avengers 2'de veya olası bir iron man devam filminde daha oynayıp oynamayacağı henüz kesinleşmedi. ancak, her ne kadar mıknatıs reaktörden kurtulmuş olsa da tony'nin aslında ona pek ihtiyacı yok gibi. o kadar zırh inşa etmiş adam, birer reaktör yapıp hepsine tekrar koyabilir gayet de. ben umudumu yitirmiyorum o yüzden. robert üzme bizi.

    edit: cast'tan sonraki küçük sahne varmış ya la... onda da tony stark'ın geri döneceği işleniyormuş. ah ulan torium cinetech sana laflar hazırladım. salonda 4 kişi ısrarla beklerken şaaak diye kapattınız ekranı. neyse ki filmi tekrar izleyeceğim. bana bu yapılır mı laaaannnn

    edit2: youtube'da post credits scene olarak mevcut kendisi. izlemesem çatlardım evet.
    bu da türkçe altyazılısı - http://www.youtube.com/…ayer_embedded&v=s7iz4o5vkve

    tony stark will return

    --- spoiler ---
  • hevesle ankamall imax'te izlemeye gittiğim film lakin resmen dolandırıldım. lütfen filmi türkiye dışında imax'te (ya da eger orda da ayni dolandırıcılık yapılmadıysa istanbul'da) izleyenler mesaj yeşilini bir yakabilir mi? sizin de izlediginiz sinemada filmin aspect ratiosu imax'inkinden farklı miydi?
  • çok da iyi olmuş çok da güzel olmuş filmdir, hatta ikinci filmin bozduğunu toparlamıştır kanımca.
    gelelim bazı lüzumsuz tespitlere:

    --- spoiler ---

    joan rivers fashion police şovunu marvel movieverse'te de sürdürmekteymiş efendim. koca salonda bir başıma güldüğüm ilk espridir. bill maher de mevzuyu tamamladı elbette.

    happy hogan meğersem downton abbey izlermiş. buna da ilk başta bir ben güldüm. sonra happy uyandı bir de baktı şoför branson nurse crawley ya da lady sybil crawley'le flört halinde. işte o anda eski şoför happy'nin hemşireyi kesmesi pek güzel oldu. yalnız o hemşireden bir sybil çıkmaz happy. ayrıca 3. sezonu daha izlememişsin belli ki, neler oluyor neler.

    tony stark elbette dakika başı popüler kültür referansı vermeden duramaz. adını unuttuğum dazlak henchmen'e westworld diye hitap etti ki bu westworld yul brynner'in oynadığı 70'li yıllardan kalma bir filmdir. yul abimiz bir robotu oynar o filmde de. canımsın tony. sen olmazsan avengers bir eksik.

    yine kaçırılan ve bir başıma güldüğüm bir muhabbet laurence olivier göndermesi oldu. tam kelimeyi unuttum şimdi. ben kingsley'i hiç bu kadar aksanlı duymadım, bilerek abartmış sanırım.

    son dakikada istifasını veren tetikçiyi de buradan selamlıyorum. garibim chitauri ordusundaki askerlerin vicdani red kavramına uzaklıkları üzerinde de düşünmemizi sağladı bu hamle.

    filmin tamamı ikinci filmde batırılmış olan kötü 3. dünya imajını düzeltmek gibi geldi bana. düşmanlarımızı aslında biz yaratırız gibi. günaydın. neyse özrünüzü kabul ediyoruz da bir daha olmasın da diyemiyoruz elbette zira biliyoruz ki olacak.

    ilk filmde takdir ettiğim pepper'ın ikinci filmde gıcık olduğum mıyır mıyır halini bir tarafa bırakmasını da takdirle karşıladım. sona doğru helal sana bu yollar dedirtti hele.

    tony stark you only live twice ile dönüyormuş. pardon o james bond idi. neyse işte tony dönüyormuş ama ne zaman belli değil.

    agent coulson olmadan iron man filmi bir tuhaf oldu. sondaki sürpriz sahne ise misler gibiydi. joss whedon'a teşekkür etmişler, etsinler tabii.

    ister istemez dark knight rises ile karşılaştıranlar olur bunu şimdi, hiç kendinizi yormayın farklı kulvarlar farklı dünyalar. akşam akşam iyi eğlendim, yalnız tek sıkıntım ı am ıron man repliğinden sonra bir black sabbath'ın bizden esirgenmesi. ilk filmde yaptılar ama bu sefer şarkı da gelirdi sadece enstrümental olmazdı ne bileyim.

    bu arada halen marvel filmlerinin sonuna kadar beklemeyi bilmeyenler var. eh kendilerine geçmiş olsun diyorum.
    --- spoiler ---
hesabın var mı? giriş yap