• muhteşem bir gitar sesiyle başlıyor. arada bateri-gitar paslaşmaları şahane. bir ağıttır bu, sivas katliamını gayet iyi anlatır. "ateş ve duman/hain düşman", "ama hala, dimdik ayakta, ayaktalar"
    klibi de vardı. anadolurock com’dan izleyebiliyordunuz. o site artık http://www.anatolianrock.com/ oldu. buradan bakılabilir. şarkının hikayesi:

    "moğollar 94 albümünün stüdyo çalışmalarını sürdürdügümüz sıralarda, yakın tarihimizin en acı olayı yaşandı, “sivas katliamı”. 37 sanatçı, aydın ve yazar katledildi, kışkırtılan cahil bir kalabalık, 37 aydının bulunduğu oteli yakarak insanların can vermesine sebep oldular. bu çılgınca toplumsal cinnet hepimizi acılara boğmuştu. tam o sıralarda bir gün cahit * stüdyoya geldiginde geçen gece hiç uyumadığını ve o zamana kadar enstrümantal olarak çaldığımız “ıssızlıgın ortasında” isimli parçaya söz yazdığını söyledi. sözlere baktığımızda anladık ki, yaşanan toplumsal acının ağırlığı sonucunda cahit’in bu sözleri yazmaktan başka çaresi kalmamış. bazı şarkılar vardır, o şarkı kendini yazdırır, artık onu yazmaktan başka çareniz yoktur. işte “ıssızlığın ortasında” öyle bir şarkı ve böyle şarkılardan pek yoktur aslında."

    şarkı sözünün altına şöyle not düşülmüş:
    "….sivas’ ta binlerce insan, yüzlerce telefon, telsiz ve faksların olduğu bir ortamda yaşamlarını yitiren insanlarımız anısına. "

    (moğollar 1968-2000 albümünün kapağı’ndan)
  • ıssızlığın ortasında

    bir düş gördüm geçenlerde
    görmez olsaydım ah olsaydım
    içime seytan girdi sandım
    keşke hiç uyumasaydım

    birdenbire
    ateş ve duman
    feryadı figan
    sanki elele
    geliyor habire
    üstümüze, üstümüze

    canlar sazlar
    kan oldular
    kesildi teller
    durdu nefesler
    ama hala
    dimdik ayakta
    ayaktalar

    çığlık kalleş
    sessizlik mi dost
    ateş ve duman
    hain düşman
    ıssızlığın ortasında
    ıssızlığın ortasında
  • turk fade to blacki. iki farkli $arkinin birle$imi gibi. cok duzgun bir mogollar $arkisi ve yazilma amaci ile cok icice, bir o kadar da genel olarak algilanabilecek nefis sozlere sahip.
  • sözü ayrı, bestesi ayrı, düzenlemesi ayrı güzel olan moğollar şarkısı.. tam bir usta işi, tam bir rock ağıt..
  • mehmet eroğlu'nun aynı isimle tv dizisine uyarladığı romanı. ben, 1992'de evvela dizisini seyredip, çok etkilenmiş, ardından mehmet eroğlu'nun o zamana kadar yayımlanan tüm eserlerini okumuştum. romanla dizi arasında kimi farklar mevcuttur, aklımda kalan en mühim detay romanın ankara'da, filmin istanbul'da geçmesiydi. bu yönetmenin mi, senaristin mi fikriydi bilmem ama, bence doğru bir tercihti. baş karakter ayhan, fikret kuşkanın başarılı oyunu sayesinde hayatımın kahramanları arasına katıldı, onun sürekli üşümesi ve paltosunu hiç çıkarmaması, filmin sonunda trenden istasyon harici, ıssızlığın ortasında bir yerde inip karlar arasında tek başına ağaca doğru ilerleyişi zihnimden hiç silinmeyecek. ıssızlığın ortasında, bana bir şekilde tutunamayanlar'ı ve turgut özben'i çağrıştırır.
    bu dizi aynı zamanda ayhan'ın karşı dairesinde oturan ve ona -eli mahkum- aşık lerzan'ı (galiba adı buydu) oynayan zuhal gencer'i ilk gördüğüm ve sevtap parman'ın negatif bir karakteri canlandırmakla beraber hayatının muhakkak ki en saygın işini sergilediği proje olmuştu. dizinin müziği belirtildiği gibi enstrümantaldi ve çok etkileyiciydi, sonradan söz yazıldı ama keşke o sözler başka bir besteye yazılsaydı, dizinin parçası olmaktan çıktı çünkü. yönetmeni ise yine benim için çok değerli geçmiş bahar mimozaları ve gecenin öteki yüzü dramalarının da yönetmeni okan uysaleridi; kendisi yanlış hatırlamıyorsam attila ilhan'ın senaryosu yıldızlar gece büyür adlı dizinin çekimleri sırasında ölmüştü.
  • mogollarin sivas katliamini anlattigi ve orda olenlere ithaf ettigi $arki..
  • her dinlediğimde burnumu sızlatan, gözlerimi dolduran altyapısı iyi moğollar şarkısı.
    ateş ve duman hain düşman...

    yobazlardan korkun, sivas'ı unutmayın!
  • ne zaman dinlesem aziz nesin'i merdivenden aşağıya çekip, linç edilsin diye insanların arasına fırlatan itfayeci gözümün önüne geliyor.
    piksel piksel yüzü tam seçilmiyor ama ruhu full hd gözümün önünde. içime şeytan girdi sanıyorum.
    sinirlerim bozuluyor. ne yapacağımı bilemiyorum.
    birşeyler yazayım sesim duyulur belki diyorum ve fakat ve yine de ıssızlığın ortasında'ymışım gibi geliyor.
    neye ne kadar yeter bilmiyorum.
    derken cahit berkay'ın solosu giriyor. alev daha da büyüyor. keşke hiç uyumasaydım diyorum.
    sonra yıllanmış koro hep bir ağızdan giriyor:

    canlar, sazlar
    kan oldular
    kesildi teller
    durdu nefesler
    ama hala
    dimdik ayakta
    ...
    ateş ve duman
    hain düşman
    issızlığın ortasında
    issızlığın ortasında
    issızlığın ortasında

    ah be itfayeci abi. o salya sümük gürüh içimi yakmıyor senin yaktığın kadar. senin suyun yangını söndüreceğine kavlıyor. her elinden çekişinde nesin'i cız ediyor elinin değdiği her yer alevli.
  • 1996 yilinda ogrenci konfedarasyonu ilk kuruldugunda-kisa zamandi tukendi zaten- bu sarkiyi milli mars olarak benimsemisti...her turlu ajitatif ortamda "sivasin hesabi sorulacak" turu sloganlar atarlardi,noldu soruldu mu?
    mehmet agar hala milletvekili,fatih terim hala gs antrenoru,baba keyif catiyor,erdal inonu yalida oturuyor,polis sokakta kimlik soruyor,macta adam copluyor,o gun benzini doken zihniyette bir suru insanin bulundugu partiye bu halk %35 oy veriyor...tamam ilacimi alip rahatliym...bestesi calinti da olsa issizligin ortasinda dinlenince insan gaza geliyor,saga sola salidirasi geliyor...
    (bkz: fasizme karsi omuz omuza)
    bu kadar...
  • malum katliama yazılmış ama benim için onunla sınırlı kalmayıp, tüm katliam, işkence, işgal ve bilimum zulümün içimde yarattığı nefrete ve hüzne, sözleriyle tercüman, bestesiyle fon müziği olmuş moğollar eseridir.
    kafamda çalmaya başlamasından ne yazık ki bıktığım şarkıdır aynı zamanda,
    "hain düşman" der ve sorar; "sessizlik mi dost?".
hesabın var mı? giriş yap