• açılış etkinlikleri kıraç, tarkan, mor ve ötesi ve nil karaibrahimgil konserleriyle gerçekleşecek. kültüre bak çay demle.
  • yılmaz özdil'e göre tırışkadan teyyare'dir. aynen katılıyorum.

    demiş ki: ''daha önce izmir'i kerizlemeye çalışmışlardı. 'expo'yu alacağız, acaip müthiş, aklınız durur.' filan diye. şimdi de istanbul'da aynı numarayı yapıyorlar. 'kültür başkenti olduk, inanılmaz bi şiy.'

    ...

    hayır 'evinden işine dört saatte gidebilen, iki santim yağmur yağdığında oturma odasında boğulan, son 15 senede miniatürk'ten başka eseri olmayan bir şehir, nasıl kültür başkenti olabilir?' diye sormayacağım. ama şunu merak ediyorum doğrusu: memleketin başkentinde 20 bin kişi, eksi 2 derecede, çoluğuyla çocuğuyla açlık grevi yaparken, adeta alay eder gibi, tarkan'la göbek attırmanın neresi kültürdür?''

    yazının tamamı için: http://www.hurriyet.com.tr/….asp?yazarid=249&gid=61
  • yine dağ taş, onlarca billboardlar ve televizyon kanalları, belki de benim hiç bilmediğim daha neler neler, müthiş bir devinim içindeler: "istanbul avrupa'nın kültür başkenti. sahne senin istanbul!" ey zavallı istanbul! sen bu aşağılanmalara müstahak mıydın? hele bir bakın istanbul'un 2010'da kimlerle sahne alacağına: peç ve essen... 150 bin küsür kişilik ve mohaç'tan sonra biri yüzyıl osmanlı'nın evi olmuş, macaristan'ın sırbistan sınırındaki küçücük bir kent, peç... ya essen? almaya'nın ruhr bölgesi'nde, yarım milyon nüfuslu küçük bir kömür ve çelik kenti... işte sahne arkadaşları, hani o üç büyük imparatorluğa başkentlik yapmış, koskoca istanbul'un. evet, söyleyin, müstehak mıdır istanbul böylesi bir sahneye?

    ya daha bir başka şeyler soracak olsam? desem ki siz sibiu diye bir kent tanıyor musunuz, ya da stavenger'i veya cork'u ki bunlar istanbul'dan çok önce avrupa'nın kültür başkentleri olmuş, ilki romanya'nın ikincisi norveç'in, diğeri ise irlanda'nın kentleri imiş... düşünebiliyor musunuz? istanbul, ah zavallı istanbul! o, peç ve essen'le 2010 yılında ön plana çıkana dek, irili ufaklı tam 40 kent, avrupa'nın kültür başkenti oluvermiş bile. ve bir başka acı yönü daha, venedik ve barselona gibi kimi kentler aday olmayı bile düşünmemiş. yanı sıra roma, viyana, oslo, varşova kendi yerlerine, ülkelerinin daha küçük kentlerini yöneltmişler bu ünvana... ve yine düşünebiliyor musunuz, bu ne onur kırıcı bir durumdur böyle? o istanbul ki, hangi kent boy ölçüşmeye kalkışabilir onunla... söyleyin, bu yirmi beş yıl sonra, yalvar yakar ulaşabildiğimiz sıfat tam bir aşağılanma değildir de nedir? bu ne biçim komplekstir böyle? elinin tersiyle itmesi gerekirken istanbul'un bu yirmi beş yıl ve kırk kentten sonra lütfedilen ünvanı, neredeyse zil takıp oynayarak kabullenmemiz, doğrusu ya kanımı donduruyor benim; ya sizlerin?

    artist modern'in ocak 2009 sayısından abdülkadir günyaz'ın "bu sahne senin mi istanbul ?" başlıklı yazısından.
  • seçilirken kültürün hangi açıdan ele alındığını merak ettirmiştir.

    mesela: http://twitpic.com/28xssa

    yani şu manzara mesela bize artık illallah dedirtmişken acaba yurt dışından gelenlere "vay be kültüre koş yavrum benim" mi dedirtiyor? neye göre seçmişler gerçekten anlamak zor. bu şehirlere karar veren artık konsey midir nedir bilmiyorum ama aklını başına devşirsin. uyarıyorum sizi! efendi olun, adam olun lan!
  • bir türlü mantık çerçevesine oturtamadığım etkinlik. avrupa'nın kültür başkenti.

    yahu hani biz bin yılı aşkın bir kültür mirasının üzerinde oturuyorduk. daha marmaray projesi başlamışken üsküdar'da bulunan kalıntılar yerli yerinde duruyor. roma zamanında osmanlı zamanında dünyanın en önemli şehirlerinden biri değil miydi istanbul?

    bunca yıllık geçmişe rağmen neden kültür başkenti seçilince son derece abartılı bir coşku? görgüsüzce ve manasızca kutlamalar...

    sen istanbul'sun?ağır olmalı, babacan takılmalısın.ama yıllar boyunca bunu başarma, bir paris, roma, londra olma, paraları akbil vurgunlarıyla iski davalarıyla cebe indir sonradan kültür başkentiyiz hey heyy. istanbul gibi bir değeri böyle bir organizasyon ile duyurmaya çalışmak reklamın iyisi kötüsü olmaz fikrinin kötüsü bal gibi de olur kısmına örnek teşkil etmektedir. insanların aklında az önce saydığım şehirler gibi kalamamışsan, fırsat bu fırsat deyip hadin tanıtım yapalım hatta seçimlerde de bakın dediğimiz gibi dünya şehri yaptık burayı naraları ile oy kapmaya çalışmak.söylenecek o kadar çok şey var ki şu konuyla ilgili. yahu açılışa flarmoni koysaydınız onu geçtim bizim toprağımızda yazılmış türküleri musikileri dinletseydiniz. tamam eğlence de olacak şüphesiz ama bunu açılış olarak gösteriyorsanız detaylara bir parça özen gösterilmeliydi.

    iyi-kötü, az-çok bir organizasyona ev sahipliği yapıyoruz. çalışan çalışmayan herkese kolay gelsin diyelim. içime sinmedi samimiyeti ile açılış etkinlikleriyle, bilinçaltı düşünceleri ve çelişkileriyle...
  • bir olimpiyatlar kadar devasa bir olgu olmasa da avrupa birliği ülkelerine özgü bir organizasyon olması ve geçtiği her kentin turistik değerini yüzde 50 civarı arttırması itibariyle küçümsenecek bir organizasyon da değildir. hele ki türkiye daha ab adayı iken istanbul'a bu olanağın sunulması gayet olumlu bir gelişmedir.

    daha önceki avrupa kültür başkentleri şunlardır:

    1985: atina (yunanistan)
    1986: floransa (italya)
    1987: amsterdam (hollanda)
    1988: batı berlin (batı almanya)
    1989: paris (fransa)
    1990: glasgow (iskoçya)
    1991: dublin (irlanda)
    1992: madrid (ispanya)
    1993: antwerpen (belçika)
    1994: lizbon (portekiz)
    1995: lüksemburg (lüksemburg)
    1996: kopenhag (danimarka)
    1997: selanik (yunanistan)
    1998: stokholm (isveç)
    1999: weimar (almanya)
    2000: reykjavík (izlanda), bergen (norveç), helsinki (finlandiya), brüksel (belçika), prag (çek cumhuriyeti), krakov (polonya), santiago de compostela (galiçya, ispanya), avignon (fransa), bologna (italya)
    2001: rotterdam (netherlands), porto (portugal)
    2002: brugge (belçika), salamanca (ispanya)
    2003: graz (avusturya)
    2004: genova (italya), lille (fransa)
    2005: cork (irlanda)
    2006: patras (yunanistan)
    2007: lüksemburg (lüksemburg) — sibiu (romanya)
    2008: liverpool (ingiltere) — stavanger (norweç)

    görüldüğü üzere istanbul kültür "başkenti" seçilen bu şehirlerin 6******sına başkentlik etmiş bir şehir olarak bu unvanı fazlasıyla hak etmektedir. hatta bizans tarihini biraz daha iyi bilseydim birkaç şehir daha ekleyebilirdim sanırım.

    bizans tarihini anımsayarak edit: iustinianus zamanında italya'nın tamamının başkenti istanbul'du. yamulmuyorsam batı avrupa'ya da hafiften yayılmışlığı vardı o zamanki bizans'ın.

    iki sorgu üzerine gelen edit: prag'a başkentlik yapmıştır. avusturya-macaristan imparatorluğu osmanlı sadrazamına denk iken prag'ın da onlara vereceği vergiyi osmanlıya vermesi kararlaştırılmıştır. ama onlar vergi vermemiştir, kimse de gidip almamıştır. işlemiş temerrüt faizi de bilinmemektedir, o ayrı mesele.
  • aynı yıl emek sineması ve alkazar gibi iki önemli sineması kapanan şehir. muhteşem bütçenizden bu ve benzeri sinemaları destekleyecek bir kaç kuruş ayıramadınız mı?
  • istanbul, pecs ve essen'le birlikte, avrupa kültür başkenti seçildi diye maalesef gurur duyamadığım gibi, hala vakit varken, bu işi şöyle ciddi şekilde gözden geçirmeyi öneriyorum.

    bu önerim için yüzlerce neden yazabilirim ama pecs ve essen'le ilgili kısa bir internet araştırması bile yetecektir diye düşünerek, kimsenin vaktini almayacağım.

    istanbul avrupa kültür başkenti olacaksa, ya tek başına, ya da şanına yakışır bir kentle birlikte olmalıdır. her iki şehri de görmüş bir kişi olarak rahatlıkla diyebiliyorum ki, pecs ve essen'in "kültür" bölümlerinin toplamı, istanbul'un tarihi yarımadasının yarısı kadar bile değildir. pecs denilen yerin şehir merkezi yürüyerek 15 dakikada geçilebilmekte; müzesini, kilisesini filan gezicem diye kasanlar ise bu kasabacıkta en fazla 3-4 saat geçirebilmektedirler. essen ise bir sanayi şehridir; kültür mültür hak getiredir.

    yani diyeceğim odur ki, istanbul bunların yanında fazla büyüktür, fazla güzeldir, fazla önemlidir, fazla tanınmıştır, fazla, fazla ve fazladır... kanımca istanbul'u diğer ikisiyle bir tutmak, aşağılamaktır. elindekinin değerini bilmemektir. bişeyin başına avrupa koyunca marifet zannetmektir.

    olmaz ağalar, valla bak...
  • haydarpaşa garının eski haliyle biten bir reklam hazırlamış ve bir gram utanmadan tekrar tekrar yayınlanmasına izin vermiş kültür şeysi.

    (bkz: küstahlık)
  • hakkında "ayrıntılı bilginin" şurdan alınabileceği kültür olayı:

    http://www.istanbul2010.org/

    dedim de işin aslı şu ki açıklanan onlarca isim tamamen vitrini oluşturmakta. konuyu, ab üyesi ülkelerin de söz konusu organizasyonda yer alabileceği gündeme geldiğinden beri tartışanlar bir yana işi iksv sahiplenmiş de gitmiş bile. kurullar oluşturulmuş, kurullara kafası çalışan sivil isimler seçilmiş, sonra onlar işlevsiz bırakmak için daracık yürütme kurulları oluşturulmuş. birileri "çok sivil" oldu demişler, belediye de meseleye dahil edilmiş. "aman hükümet olmazsa para gelmez" demişler hükümetin sözcüleri atanmış tepeden inme. velhasıl "istanbul'u nasıl pazarlamalı?" diyen büyük sermaye pastayı yerken yabancı sınıf ortaklarına da ikrama başlamış..

    takipteyiz nitekim!
hesabın var mı? giriş yap