• istanbul dışında da hayat var... ama insanlar hep aynı olunca, beton yerine dev çam ormanları bile olsa aslında çevreyi değiştirmenin de bir anlamı olmadığını görüyorsun.

    insan, aynı insan dedim ya... şehirde şikayetlerimiz nelerdir: banka sıralarında kaynak yapanlar, trafikte edepsizce emniyet şeridini kullananlar, kaçak yapılaşma ve düzensizlik...
    aynı insanların şehre göçmeyenleri burada. bu kez dev çam ağaçlarını yıkıp, odun ediyorlar... çatır çatır yakıyorlar. oradayken kaçak yapılaşmaya dur diyemedik, buraya geldik ormanlar herkesin babasının malı olmuş meğersem...

    geçen birine süt almaya gittik. adamın 30-40 ineği var... alacağımız 5 litre... kıvranıp durdular. niye mi? şehirden buraya göç etmiş biri var ya, ne yapsak, sütü kaça satsak diye dört döndüler.. kadına soruyoruz litresi kaç lira diye, kocama sorun diyor... kocasına soruyorsun, çocuklar ilgileniyor deyip onlara pas ediyor, oğluna soruyorsun, o abisine danışıyor... sanki çiftliği satacaklar..! aslında hani sütün kilosuna şöyle 5 lira.... deyivererseler çok mutlu olacaklar. ama tüm çevrede 2 veya 2,5 lira.... 2 lira dediler sonunda büyük bir üzüntüyle... 5 litre aldık... yoğurt yapmak için ocağa koyduk, kesildi inanır mısınız? şaşırmadım. o kadar zor vedalaştılar ki 5 litre süt ile...

    eee ne demişler; "gönülsüz sevişmeden burunsuz çocuk doğar"
hesabın var mı? giriş yap