• dış hat gidişleri için ayrılan salonların yetersizliğiyle enteresan uygulamaların görülebildiği bir hale gelmiş, biniş koridorlarının yokluğu nedeniyle kapıdan çıkıp soldan ikinci uçağa binmeniz gerektiği söylenen havaalanı.

    özellikle kalabalık saatlerde yer görevlileri salonlar arasında, ve hatta pasaport kontrolü öncesindeki bekleme salonunda bulunan kafeye girip masaların arasında dolaşarak yolcu topluyor..
    aşağıdaki diyaloglara tanık oldum son gidişimde:

    (kafede dolanan görevli bayan)
    - berlin yolcusu var mı? berlin.. beeerrrrliiiin!

    (koltukta uyuklayan adama)
    - amca senin adın ali veli mi?
    - he buyur
    - nerdesin, deminden beri seni arıyoruz
    - oy oy koşam ben..

    başka bir yerde görmüşlüğüm yok, süper hizmet..
  • tuvaletinde yaşadığım diyalog:

    ben: yaw siz bu tuvaleti silip tertemiz yapiyosunuz hala koku var neden?

    temizlikçi: araplar yerlere işiyor.

    ordan geçen başka bir teyze: vallahi yerlere işiyorlar bizzat gördüm ben. hastanede bile yerlere işiyor o uzun etekliler.

    2. kattakki starbucks'in az ilerisindeki tuvalet tercih edilmelidir (orayı henüz araplar keşfetmemiş)
  • ismi safiye soyman olmalı, evet.
  • beylikdüzü'nde oturan biri olarak, bugün buraya inmek gibi bir hata yaptım. sonuç ne mi ?

    izmir-sabiha gökçen =45 dakika,
    sabiha gökçen-beylikdüzü= 5 saat.
  • kurban bayramının 3. günü gittim bu yere.elimde thy erzurum bileti var.uçak saatinden 45 dk evel check-ine gittim.
    burdan sonrası hiç abartısız anlatıyorum sizlere:

    -uçağınızın check-in işlemleri için süre dolmuştur.
    -hanımefendi 45 dakika var daha.
    -benim yapabiliceğim birşey yok.hangi ekran yer alırsa karşımda o işlemleri yapabiliyorum.
    -eminsiniz siz ''45'' dakikası olan bir ''iç hatlar uçagı''nın check işlemleri yapılamıyacagına
    -kesinlikle eminim..
    -peki kiminle görüşebilirim bu konuyu?
    -benimle değil
    -peki kiminle?
    -benimle değil beyefendi lütfen müsade edin.
    -bakın.şuan sizden yardım istiyorum.ben, böyle bir sıkıntım oldugunda bu işletmede hangi görevliye başvurabilirim bir bilginiz yada fikriniz varsa, paylaşırsanız sevinirim. (olayı aptala indirgemekten başka çarem kalmadı)
    -benimle değil beyefendi..
    -anladım sizi buraya kadar programlamışlar...

    daha sonra arkamda beklemekte olan diğer yolcular da aynı problemi yaşadılar. çaresiz asabi asabi yürürken, yüksek sesle görevlilerle tartışan bir kalabalık gördüm.aynı sıkıntıyı yaşayan onlarca insan var! tabi bende dahil oldum bu gruba.fakat görevliler o kadar aciz ve bilgisizlerdi ki, şok oldum. bir kere magdur ve sinirli olan yolculara yaklaşımları mahalle kavgası ediyormuşcasınaydı (ulan nasıl bir kelime bu ediyormuşcasına).hiç bir bilgilendirme yapmayıp boş konuşmaları, ''ıı ozaman ben x kişiyi çagarayım'' diyerek sıyrılmaları bir 30 dakikamızın içine etti. işin komiği uçagımız hala kalkmamıştı. sonunda çare bulundu.thy ertesi sabah 7 uçağına bilet ve 20 ytlilik fiyat farkı çek i vererek durumu örtmeyi kendine uygun buldu.bizim uçaksa 10 dakika ekstradan geçmesine rağmen hala kalkmamıştı.. baktım alman bir dayı elma kesip, efes yudumluyor.en temiz sakinleşme şeklidir diye yancılık yaptım.

    uygun vakitte yüzeysel bir araştırma yaptıktan sonra ortada bir ''fazla bilet satılma skandalı'' olduğu bilgisine ulaştım.thy'nin bayram uçuşlarında yaptığı bu hata bir çok check-in magduru yaratmış.hakkını arayana hemen yeni bilet verilip susturulmuş, aramayansa aptallıgına doymamıs.thy yönetci kadrosu tamamen torpillilerle doldugundan bu durumu yadırgamıyorum. ama ilkkez kullandıgım sabiha gökçen'de yaşanılan acizlik beni çok şaşırttı.alışılmısın dışında bir yer. istanbul otogarında ben bu kadar sıkıntı yaşamadım. en azından omzundan sarılıp ''gel abicim gel 30 dakikaya var bir otobüs ya sinirini bozduğuna degdimi allaşkına'' şeklinde de olsa hemen çare buluyorlar.
  • inşaası sırasında bulunduğum ve türk halkının nasıl iş yaptığını açık ve seçik gördüğüm bana bu kadar da çakma iş yapılmaz dedirten havaalanı. zira içeri sokmaya çalıştığımız tavan parçaları baya büyüktü ve iç kısımlar tamamlanmadan kapıları yapan firma işini bitirip kaçtığından bilmem kaç metrelik parçaları pist kısmından sokmak zorunda kalmıştık. ayrıca inşaat esnasında daha tavan bitmeden yerleri granit kaplayıp sonra da üzerini zarar görmesin diye örten hatta bunun kontrolü için bekçi diken zihniyetle de burada karşılaşmıştım.
  • özellikle yurtdışı geliş pasaport okutma kuyruğunda insanları birbirine düşüren limandır.

    bagaj kısmına girmeden önce düzgün düzgün sıraya geçersin ama o da ne, sonradan iniş yapmış uçakların yolcuları seni ite kaka önüne geçerler ve başka bir uçağa yetişmek zorunda olduklarını söylerler. oysaki az geride transit yolcu bölümü vardır. kaçtır başıma geliyor. son derece korkunç birşey, daha ülke topraklarına iner inmez bir sürü çirkefe maruz kalmak.

    şahit olduğum şöyle bir diyalog bile oldu, ben tanık olurken utandım, bu yaratık ve onun gibiler böyle davranırken utanmadılar.

    hızla sırayı yararak öne geçen herifi birisi uyardı,

    -arkaya geçin

    o yaratığın cevabı da şu oldu,

    -arkaya da geçerim senin arkana da geçerim.

    gerisini tahmin edersiniz artık. bu tarz iğrençliğe her gelişimde denk geliyorum. bu format yaratıkların tarzı, yaşam biçimi, sosyal terbiye ahlakı filan tamamen geç, o kısım ayrı konu, en azından limanın insanları birbirleriyle muhatap etmeyecek şekilde organize edilmesi lazım.
  • televizyon reklamlarinda "avrupa'nin en yeni uluslararasi havalimani" olarak tanitilan ancak avrupa'da olmayan havalimani.
  • candır, canandır.. havalanı dediğin böyle olur dedirtendir.
    bu sabah biletime ulaşabilmek için on-line check in bankosunda sıraya girdiğimde bir de baktım ki normal bankolarda sıra yok!! nasıl yani dedim gözlerimi bir daha açtım!!
    ve sonra gerçekle bir daha yüzleştim, burası atatürk havalimanı değildi ayrı bir dünyaydı inana kıymet veriliyordu burada.
    pantolonun düğmesiymiş kulağının küpesiymiş öttü diye donuna kadar soyulmak yok cızzz öttürüyorlar cihazı kaldırıyorsun kollarını tamam.. terörist muamalesi görmek yok milyonlarca insanla ordan oraya koşturmak yok. nisbetiyeye araba park eder gibi park yeri beklemek yok. rahatlık var huzur var. lakin thy pek yok.
  • burada alt katta, hemen iç hatlar gelen yolcu çıkışının yanında bir adet -şu an yenilenmekte olan- gratis mağazası bulunmaktadır. fiyatları havalimanı fiyatları değil, kendi mağaza fiyatlarıdır.
    misal -bugün- havalimanın diğer cafe, market, büfelerinde 3-4-5 tl dolaylarında olan 500 ml suyu burada 1,25 tl'ye, 330 ml. suyu 0,75 tl'ye alabilirsiniz.*
    envai çeşit yiyecek, içecek de yine son derece makul fiyatlara satılmaktadır.
    ıslak / kağıt mendil, ped, kağıt sabun gibi ihtiyaçlar için de doğru adrestir.

    ayrıca bu konu aşağıdaki entrylerde de vurgulanmıştır.
    (bkz: #28067738)
    (bkz: #39639815)
hesabın var mı? giriş yap