jon kabat-zinn

• mindfullness - farkındalık üzerine çalışan massachusetts üni. tıp fakültesi prof'u.
  daha fazla detay için;
  
  jon kabat-zinn
• nötr, temiz, yargısız (non-judgemental) meditasyon yönlendirmeleri olan ve bu bakımdan güvenilir bulduğum biri. meditasyonla yolu kesişen herkesin kendisinin yönlendirmeleriyle (çalışmaları/kitapları) de karşılaşmasını dilerim.
• (bkz: mindfullness)
• 5 haziran 1944 new york amerika'da dünyaya gelen yahudi kökenli tıp profesörü ve stres azaltma kliniğinin yaratıcısıdır. 1964 yılında haverford college'den ve 1971 yılında massachusetts teknoloji enstitüsünden mezun olmuştur ve sonrasında massachusetts tıp fakültesinde çalışmıştır.
  zen budizmi bazlı mindfulness hakkında 11 tane kitap yazmıştır.
  
  jon kabat-zinn, philip kapleau, thich nhat hanh ve seung sahn gibi zen budist öğretmenleri ve cambridge zen center'ın kurucu üyesidir.
  
  jon kabat-zinn'in şu cümlesini çok severim:
  'the little things? the little moments? they aren't little...''
  
  küçük şeyler? küçük anlar? onlar küçük değiller...
  
  bazen eskiye ait bir anıyı özlem ile anarız.
  her ne kadar bize o an küçücük gelse de, bir gün geliyor insan hayatında o küçücük anın büyük dev değeri anlaşılıyor.
  
  cümlenin isabetliliği.
• you can't stop the wawes but you can learn to surf
  
  dalgaları durduramazsın ama sörfü öğrenebilirsin sözünün sahibi doktormuş kendileri.
  
  şu kişisel gelişim zırvalarını da hiç sevmem aslında da ne bilim gece gece canım sıkıldı sırf yazmak için yazdım. bu da böyle bir entry olsun.
• bu gece hocasına aşık olan liseli kız gibi aşık olduğum 77 yaşındaki bilim adamı.
  kitaplarından, pandemi döneminin başında uzunca süre yaptığı meditasyon seanslarından filan asla bu kadar etkilenmemiştim.
  bu akşam katıldığım söyleşisinde kalbim genişledi.
  çok kıymetli bir şey söyledi nefesle ilgili: "kendinize sürekli sormanız gereken soru, nefes alan kim? çünkü size kalsa telefonunuza bir mesaj gelir ve ona bakayım derken nefes almayı unutup ölürsünüz. öyleyse nefes alan kim?"
  ben kendimle bir ömür böyle konuşmayı taahhüt ettim de, karşımda biri olacaksa her gün şöyle konuşan bir adam olsun umarım.
• çalışırken denk geldim, robot süpürgemle beraber hayatımdaki love of my life statüsünü işgal eden gönlümün efendisinin bir sözünü yazmışım defterime:
  
  "when you are aware of the feeling, you own a place to mother it. that's the place you grow."
  
  kopuğa-hayırsıza-uğursuza küfreden cinai yanımızı bağrımıza basıyoruz, o yuvadan uçana dek analık ediyoruz ve böylece bu kızı yeniden büyütüyoruz.
• "bir çocuk bir kelebeğe, kozasını kırarak onun ortaya çıkmasına yardım edebilir. kelebekler bundan genelde yararlanamazlar. her yetişkin bilir ki, kelebek kendi zamanı geldiğinde ortaya çıkar ve bu aceleye gelmemelidir."^*
  
  jon kabat-zinn