• çok iyi tiyatrocu, oyuncu olmalarından kaynaklanır. eğer böyle bir yetenekleri olmasaydı çoktan kendilerine çeki düzen verme yolunu seçmiş olurlardı. bu muhteşem yetenek kadınları daha yüzyıllar boyunca idare eder. hem o timsah göz yaşlarının cazibesine kapılmayacak erkek mi var.

    (bkz: kadınların eleştirilemez olması)
  • kadınların cinselliği, doğurganlığı, doğumu nasıl yapacağı, hatta yapıp yapmayacağı, ahlağı, namusu, giyinmesi, soyunması, örtünmesi, açılması, geçmişi, geleceği, evliliği, bekarlığı, sosyal hayatı, ne zaman nerede dolaşabileceği, kime nasıl konuşabileceği...

    konularında fetva veren ve kadın olmayan haddini bilmezlerin ortadan kalktığı gün bitecektir.
  • varolan mağduriyettir. kadınların orta çağ'da düştükleri mağduriyet bile tüm zamanlara yetecek niteliktedir.
    (bkz: cadı)
  • her gun sol framede en az bes baslik goruyorum kadini asagilayan, kucuk dusuren, dalga gecen.. ya da cinayet, tecavuz vs.. hic mi vicdaniniz yok sizin hala magduriyeti oynamakla sucluyorsunuz. ne diyelim ki ne ile anlatalim ki, daha bu sabah takip edildim laf yedim ara sokaklardan birinde, ama bu zaten dogal bi durum degil mi? ne var taciz ediyorsa, ne var her gun bir cinayet bir tecavuz haberi okuyorsak.. ne var sirf kadin oldugumuz icin asagilaniyorsak. ustelik bunu en asagilikca yapan sirf o an egosu tatmin olsun vicdani rahatlasin diye 'ay bu insanlar yobaz, kadinlara ne iskenceler ediyorlar, cikcik' diyen en samimiyetsiz duygularin insani, nedense toz kondurmaz kendine.isine gelmeyen durumlarda hatirlar erkek oldugunu, aslinda karsisindaki insandan ustun oldugunu dusundugunu farkeder birden, ve o el kalkar kadina... kari gibi erkek diye asagilar karsisindakini, yada erkek gibi hatun valla diye over baska bir begendigini. cunku butun asagilik ozellikleri kadina atfetmistir. ustun ozellikleri ise erkege.. soylenecek anlatilacak cok sey var ama biliyorum ki su anda bir cogunuzun kaslari kalkti yukari ve yaftaladiniz beni anlamini bile bilmeden 'feminist' bu diye..ha kastettigim insanlar sadece erkekler degil yanlis anlasilmasin. kadina en buyuk zarari gene kadin veriyor bunu da biliyorum.. lutfen dikkat edelim artik ellerimizi vicdanlarimiza koyalim, anneler ozellikle size soyluyorum.. sonra gelip zirvaliyo cocuklarimiz boyle suursuzca bitmek bilmeyen magduriyet diye!
    tanim: kadinlar hakkinda bitmek bilmeyen asagilamalardan biri.
  • daha doğar doğmaz saçma sapan nedenlerle cinsel organının bi' kısmını keserler. aynı şeyin karşı cinse yapılması barbarlık olarak nitelenirken sana yapılması "normal", "olması gereken"dir. çocukken öyle ya da böyle yaşarsın da, sonra okul başlar. eğer ortamın popüler cool çocuklarından olamazsan, pek de bi' değerin yoktur. hatta sürekli sana sataşan, dalga geçen canını sıkan birileri olursa, toplum içinde düzenli olarak aşağılanırsan, daha ergenliğe bile girmeden loserlıkla tanışırsın.
    eğer ortalama bi' batı kentindeysen, bitmek bilmeyen periyodik suçlamalar başlar. "erkekler şöyle", "erkekler böyle", "kadınlar eziliyor", "kadınları dövmeyin", "tecavüz etmeyin". sanki koca bi' cinsiyetin tamamı sosyopat orospu çocuklarından oluşuyormuş ve onlardan biriymişsin gibi 7/24 baskıcılıkla, hayvanlıkla, abazanlıkla, uçkurunun derdinde olmakla, faşistlikle suçlanırsın. ne de olsa "kadınlar eziliyor"dur. ataerkil kültürde, erkek egemenliğin hükmünü sürüyorsundur. tipinin olmaması önemli değildir derler, ama paran yoksa hiçsindir. itibarın yoksa hiçsindir. karizman yoksa hiçsindir. sürekli kadınları cinsel obje olarak değerlendirmekle suçlanırsın, ama penisin büyük değilse vay haline. erken boşalıyorsan vay haline. cılız, kassız, omuzsuz, kısa boyluysan vay haline. ne de olsa tip o kadar da önemli değil. bu arada "kadınlar eziliyor"dur hep. öyle ya da böyle, lisede ya da üniversitede, şanslıysan kendine bi' partner bulabilirsin belki. ama cinsellik? yoo, hayır dostum. sevişmek de yok. önce binbir türlü nazı tribi çekmen, saçma sapan standartları karşılaman ve gönlünü alman lazım.
    bu arada kadınların çalışmasına bile zar zor izin veriliyordur. üniversitelerin toplam nüfusunun, özellikle de sözel alanlarda %60a yakınının kadın olmasına aldanma. okuduğun bölümde 10 kadın hoca varken, 2 tane erkek olmasına aldanma. kadınlar eziliyor. kadınlar ezildiği için, evin erkeği olmalısın, iyi bi' işin olmalı. para kazanmalısın ki tercih edilesin. muhtemelen tam da bu yüzden, aslında istemediğin bi' bölümde okuyacak, istemediğin bi' işte çalışacaksın. ömrünün ortalama 45 yılı bununla geçecek. alışsan iyi olur. çünkü sen erkeksin. sikik bi' ücret karşılığı paralı köle olmak, senin egemenliğinin simgesidir.
    herkesin ağzında tek bi söz vardır: "kaç tane bakan, başbakan, başkan, cumhurbaşkanı, ceo, dolar milyarderi kadın var?" bu söze alışsan iyi olur. çünkü içinde bulunduğun bu saçma sisteme karşı çıktığında hep sana bunu söyleyecekler. söz konusu "prestijli konum"ların hali hazırda zaten dünya nüfusunun %1ini kapsamasına, o konumlarda olmayan erkeklerin dünyanın %99unu oluşturduğuna aldanma. "kömür madeninde göçük altında kalan, 500 metre boşlukta göktelen camı silen, saati 1$'a trafikte kıyma olma ihtimaline rağmen 30 dakika içinde sana pizza yetiştirmeye çalışan, her gün takıldığın kamu alanlarında bok temizleyen, inşaatta amelelik yapan, taşındığında 250 kiloluk buzdolabını senin için sırtlayan kaç tane kadın var?" diye sakın sorma. "sokakta gördüğün evsizlerin, şarapçıların kaç tanesi kadın?" diye sorma. ne haddine senin sormak? çünkü kadınlar mağdur, eziliyorlar.
    bu arada üniversiteyi de bitirdin ama o da ne? askerlik diye bi'şey var. daha çocuk yaşta sırf cinsiyetin öyle olduğu için cinsel organını kestikleri yetmemiş gibi, şimdi de hayatının en kritik anında sırf erkesin diye seni zorla 1.5 yıl hapsedecekler. özgürlüğünü, bütün temel insan haklarını elinden alacaklar. ama sakın karşı çıkma. askere gitmeyene kız da vermezler, işe de giremezsin. çünkü "kadınlar eziliyor".
    hadi askerliği de atlattın. uygun bi' partner bulup evlendin de. ama işler düşündüğün gibi gitmiyor. çocuk yapmak istiyorsun, ama kadın istemiyor. "benim bedenim, benim kararım." çocuğun olmadı. çocuk istemiyorsun, ama kadın çocuk istiyor. "benim bedenim, benim kararım." tebrikler, istemediğin halde nur topu gibi evladın oldu! artık erkekse 18 yaşına kadar, kızsa geberene kadar ona bakmakla hükümlüsün. evet, can sıkıcı ama, çocuğun sırf erkek olduğu için senden sonsuza kadar otlanamayacak. nereye bakarsan çifte standart? ama öyle deme, "kadınlar eziliyor". işi yürütemedin ve boşanmaya mı karar verdiniz? geçmiş olsun. bütün mal varlığının yarısı kaybettin. çünkü gerizekalı gibi evlenmeden önce sözleşme yapmamıştın. ama bi' dakika, niye yapmadın? yoksa sözleşme istedin diye kadın "bana güvenmiyorsun" diye trip atmış olmasın? neyse artık önemi yok. buralara kadar geldin, biraz daha devam et.
    it gibi çalışarak, paranın bi' kısmını artık beraber olmadığın bi' kadına ödeyerek ömrünü sürdürdün ve artık emekli olma vakti. hadi oradan. herhangi bi' kadına göre 5 yıl daha fazla çalışacaksın. niye? çünkü "kadınlar eziliyor".
    bu arada, ortalama bi' erkeğin ömrünün ortalama bi' kadından 5-10 yıl daha kısa olduğunu biliyor muydun? aynı zamanda intihar edip ölen erkeklerin sayısının, kadınlara oranla 3 kat daha fazla olduğunu? herhangi bi' suç işlendiğinde herhangi bi' kadın gibi "mağduriyetini" kullanamayacağın için daha fazla ceza alacağını? "kadın hastalıkları" temalı medikal sorunlar için ayrı fonlar varken erkekler için böyle bi' yatırım olmadığını?

    bunların hiç biri önemli değil. çünkü kadınlar her zaman eziliyor. ne dersen de, her zaman bi' bahane, karşı cevap, susturup utandırma çabası, aşağılama, suçlama var. kadınların bitmek bilmeyen mağduriyeti, tam olarak böyle bi'şey.

    edit: entry viral olmuş resmen. fav'layan ve mesaj atan herkese çok teşekkürler. lakin, bu ikiyüzlülüğün sona ermesini istiyorsak sizlerin de düşündüklerini dile getirmesi, sesini çıkarması gerekiyor. görülecek tepkilere, hakaretlere, aşağılamalara aldırmaksızın yılmadan konuşmaya devam edecek, gerçekleri ortaya serecek insanların çoğalması lazım.
  • genel anlamda kadınların zayıflıkları toplumda zaten bir mağduriyettir. kadınların korunması tarihin ilk zamanlarından beri süregelen bir durum.ancak sanayi devrimi sonrası oluşan ve kapitalizme son derece güzel hizmet eden feminizm akımı kadının aslında toplumda gayet güçlü biz erkeklerin ise hiç de güçlü olmadığımızı ortaya koydu.
    o kadar buluş yapan, siyaset yapan, yeni yerler fetheden erkek bir güzel kadını görünce yelkenleri suya salıyordu.bazen para pul hiç bir anlam ifade etmiyor birini kandırmak için ancak güzel bir kadının bir gülücüğü o çok sert erkekleri bile dize getiriyordu.o halde nerede güç? erkek egemen bir toplumda yaşıyoruz evet ama kaç tane kadın egemen toplum var dünyada? eskimolar'da bildiğim kadarıyla kadın egemen toplum var.peki ya başka? tarihte amazon kadınlarını saymazsak hiç yok? kadınların mağduriyeti bitmeyecektir, ve istekleri de bitmeyecektir.erkekler ise bunu karşılamakla yükümlüdür!çünkü erkekler kadınlar olmadan bu dünyada bir hiç! tüm dünya malı elinizde olsa bile kadınsız bir erkek kendini bir hiç olarak görecektir.o yüzden ayağınızı denk alın! korkun kadınlardan.
  • en birinci mağdur senin anandır. senin gibi vicdansız bir evlada sahip. yazıık.
    neden kadın cinayetleri kadar erkek cinayetleri yok? neden tecavüz bu kadar normalleşiyor? neden okuyan kız çocuğu sayısı günümüzde bile bu kadar az? neden hala başlık parası var ? neden küçük yaşta zorla evlendirilen kızlar bu kadar çokken, küçük yaşta evlenen erkek sayısı ona oranla çok çook daha az?
    bu soruların cevabını kendine bir ver. verdikten sonra cevabın hala onların usta oyuncu oldukları ve sahte bi mağdurriyet içinde olduklarıysa sana yapılacak bir şey yok.

    (bkz: yazık la kimin çocuğuysa)
  • "huff şunların hepsini bi güzel eve kapatsak da kurtulsak" mağduriyeti.
hesabın var mı? giriş yap