• her arkadaş topluluğunda mutlaka bir dönem gidilmeye başlanılan, sonra ulan ne boş adamlar olduk diye bi silkelenme moduna geçilmesini sağlayan mekan. batak bilmeyenler* yancı kategorisinden daha çok yiyip, içer.
  • girenlerin güzellikleriyle karşılanıp karakterleriyle uğurlandıkları çok eskilerden kalma türk kültürünün parçası
  • hep küçük görüp işsiz ve emekliliğin başlarına vurduğu amcaların mekanı olarak görülür buralar.

    hiç öyle bakmamak lazım, oradaki amcalar ve dayılar candır, o sokağı ve mahalleyi çok iyi bilirler. ev bakıyorsanız bunlara sorun, o sokaktaki biriyle iş yapacaksanız da bunlara sorun çok iyi bilirler oturdukları civarı.
  • has anadolu insanlarının bulunabileceği, büyüklerin tavşan kanı çay küçüklerin ise oralet içtiği güzide mekanlardır. aslında kıraathane yani okuma evi olarak adlandırılırlar ancak okumayla yazmayla pek alakasi, ilgisi yoktur bu mekanların. sadece pişti, okey, 101 gibi oyunların skorlarını yazmak için yaz-boz tutulur veya günlük gazeteler okunur. günümüzde bu mekanlar emekli dernekleri olarakta görev yapmaktatır.
  • hep önyargı ile yaklaştığım yerlerdi. insanlarin bos bos oturup vakit öldürdüğünü düşünürdüm. son derece sacma olduğunu dusundugum okey gibi oyunlarin oynandigi yerdi. siirt in baykan ilçesinde ise bir kahvehane var. bu bakış açım baya bir değişti. burada insanlar oturup satranç oynuyor. yancilar ise oturup sakince izleyip düşünüyorlar. bagirma çağırma yok. herkes sakin sessiz edepli.
  • sadece adında kahve olan, akşama kadar çay içilen yer.
  • yurt dışındaki şubelerinin, ecnebiler tarafından turkish gay bar olarak tanımlandığı yer.
  • başlığı görünce hemen nefret kusmak istedim.
    daha az gelişmiş bölgelerde yoğunlukta olan bu lanet yerler kadınların illet ettikleri yerlerin başındadır. sabah 7 de kim işe gidip geliyor, kim etek giymiş diye karı kız süzmeye ve laf atmaya toplanan enteresan grupları barındıran yerdir. her önünden geçtiğimde kaşlarım çatık oluyor, başım dik *, erkeksi tavırlara bürünüyorum. en önemlisi kulaklarımı tıkıyorum ve birdenbire ikinci bir karaktere bürünüp yüzümden tüm gülümseme ifadelerini alıyorum. sonra yanlışlıkla göz göze geliriz birisiyle ''ahanda bana aşık der'' diye.
    türkiye'de yaşamaktan soğutacak mekanlardır buralar. ''bırakınız kapatsınlar, bırakınız yıksınlar'' modundayım.
  • türkiyede nerede gidilirse gidilsin aynı havayı veren mekan.

    başka bir yere benzemez bir havası vardır, içerde tütün, o çay ocağından gelen karışık kokular, içindeki insanların yüzyıllara yerleşmiş nefeslerinden yükselen umut ve umutsuzluk, yarı açık bir televizyon ve o televizyona bakan ama görmeyen yarı açık bir sürü beden.

    insan; / en azından ben / burada gözlerini kapatınca kendisini en olmayacak yerlerde, en olmak istediği yerlerde, en ulaşılmaz ve o için gidilmesi imkansız olan insan hayatlarında bulur kendisini, isterse sılasından binlerce kilometre uzakta olsun farketmez, o nerede olmak isterse oradadır artık. hele bir de o insan kulaklıktan gelen türkü sesleri de yol gösterirse zaman zaman özlemlerinin izi beliriverir göz pınarlarının ucunda, sonra silinir. silinmek zorundadır çünkü bu ataerkil mekan her ne kadar kendi içinde tutarsızlıkların izlerini taşısa da kırık dökük adamlığa pek hoşgörü ile bakmaz. o zaman da ocaktan çıkmış taze ya da bayat çay eşlik eder, beliriverir yanınızda.. o bardağı tutan parmaklarınız sırf çayı değil, sizi de sarıverir gider..

    sonrası; sonrası yoktur kahvehanenin.
    dışarı çıkarsınız ve başetmek zorunda olduğunuz bir hayat bekler sizi kapısında, trafik ve araba sesleri, alışık olmadığınız insan kalabalığı ve kocaman bir yalnızlık.
hesabın var mı? giriş yap