• grubun ilk albümlerinde förlorad ı ıstanbul (istanbul'da kaybolmak) adlı parçaları vardır. istanbul'a özgüdür de parça bayağı klarnet darbuka vs var parçada. tabi 70'li yıllarda istanbul'a gelmek sultanahmet'te orda burda ot çekmek lale pudingden aşırı tatlı puding yemek (hala aynıdır, tavsiye ederim) bir modaydı. haliyle elin isveçlisi de bundan payını alıyordur. 80 darbesi öncesi istanbul valiliği pansiyonlara baskın yapmaya başlamış yurdum gazeteleri istanbul'dan bitli turistler temizlenmiştir diye haberler yapmıştır. bu arada gül gibi entiri konusu kimsenin gelip gitmediği grubun altında eriyip gidiyor be.
  • yaptıkları müzik son derece kayda değer ama, kendileri ile ilgili en fazla dikkatimi çeken şey, şarkı isimlerinin çok uzun olması oldu. hepsi bildiğin cümle. hani bizim gökhan özen'in yaptığı gibi "kalbim" efendime diyeyim "naber" yahut "selamın aleyküm" tarzı şarkılar yok. vay anam in the heart of her own magic field, efendimi zorlayayım the seven oceans of our mind falan. ismini söyleyene kadar bitiyor şarkı zaten.
  • 70li yillarda isveç'in prog rock alaninda medar-i iftihari olan, liderligini hans lundin kisinin yaptigi grup. meshur flower kings insani roine stolt da bu kamptan cikmadir. grup 1975 - 1982 yillari arasinda 5 album cikardiktan sonra kayiplara karismis, 1993 yilinda da cikardiklari stockholm symphonie albumunden sonra 2002 yilinda cikardiklari notes from the past albumune kadar ikinci bir sessizlik donemine girmistir. ilk 6 albumleri isveç dilindedir, dinlemek ilginç bir deneyimdir ancak son 2 albumleri notes from the past ve keyholder ile beraber artik ingiliz dilinde eserler vermektedirler.

    su anki kadro:
    - hans lundin: hammond organ, synthesizers, mellotron, pianos & vocals
    - roine stolt: electric & acoustic guitars, percussion & vocals
    - morgan ågren: drums
    - jonas reingold: fretless & yamaha custom basses
    - patrik lundström: lead and backing vocals
    - aleena: lead and backing vocals

    diskografi:
    - kaipa - 1975
    - inget nytt under solen - 1976
    - solo - 1978
    - händer - 1980
    - nattdjurstid - 1982
    - stockholm symphonie - 1993
    - notes from the past - 2002
    - keyholder - 2003
  • mindrevolutions adindaki yeni albumleri haziran 2005'te çikacak olan guzide muzisyenler silsilesi.
  • vay anasina! demek bes sene beklenmesi gerekiyormus yeni entry icin; ayni surecte angling feelings ve in the wake of evolution gibi albumlerle kendilerine olan sevgimiz daha da katmerlesmis olsa da.
  • 1981 yılına kadar ingemar bergman isimli bir davulcuyla çalışmış bunlar. akıllara yoksa sorusunu getirse de o ingemar bergman bu ingmar bergman değil tabii.
  • isveçli bu güzel progressive rock grubunun official sitesi http://kaipa.info/ 'dur.
  • epey underrated bulduğum bir progressive rock grubu. in the wake of evolution, the shadowy sunlight, world of the void, a map of your secret world gibi efsane şarkıları bulunur.
  • 2000 sonrası çıkardıkları albümlerle beni benden alan güzide prog grubu. gruba bakış açım da çok ilginç bir şekilde gelişti. ilk 3 albümü dinledim ve beğendim. 70'lerin bilindik prog havası hakim normal olarak. 80'lere denk gelen 2 albümü ıkına sıkıla dinledim. hep de böyle olur çoğu zaman. 70'lerde çıkmış bir grup o yıllarda altın çağını yaşar, 80'lere gelince pop kültürüne teslim olur ve 90'lar sonrasındaysa düzelme çabalarıyla ya ilk albümleri tadında albümler çıkarıp gönlümüzü kazanır, ya da biraz daha farklı şekilde devam eder ama ilk albümlerini de hep aratırlar. bu grupta da saydığım senaryolardan birini yaşayacağımı düşündüm. ama o da ne? adamlar kendilerini aşarak ardı ardına öyle işler çıkarıyorlar ki, ağzın açık dinlemek kalıyor sana. hala da şaşırtmaya devam ediyorlar.
  • (bkz: ınget nytt under solen) albümleri çok üst düzey olan gruptur. ilk keşfettiğimde çok bir şey beklemiyordum, fakat oldukça underrated kalan bir grup olmuş. (bkz: isveç)’ten çıkmış olmaları ve parçalarının büyük çoğunluğunu isveççe icra etmeleri bunda bir etken. (bkz: nattdjurstid) (progarchives ortalaması 1.85 :d) ve (bkz: solo) albümlerini pek tutmasam da, (bkz: kaipa) gayet iyi bir albüm. üstteki suserın da belirttiği gibi içinde istanbul ile alakalı bir parça bulunması bile albümü dinlenesi kılıyor. diğer albümler hakkında yorum yapmayacağım, sanırım öbürleri progdan farklı bir yöne kaymış. velhasıl ufak gizli prog hazinelerinden biridir, özellikle ilk bahsettiğim albüm mutlaka dinlenmeli, masterpiece seviyesine yaklaşmışlar...
hesabın var mı? giriş yap