• çevresinde yaklaşık 6-7 tane camii olan namaz kılınacak yer olarak da mescit kıvamında olan bir yapı. ayrıca semt esnafının çevresindeki butik otellerin gelir kaynağıydı yıllardır. hadi ayasofya’yı anladık oy malzemesi iç siyaset falan ama kariye’yi türkiye’nin %95’i bilmez bile neden lan neden. çocukluğum geçti bahçesinde buranın arka bahçesinde deli gibi top oynar terleyip susayınca müzenin önündeki çeşmede kana kana su içerdik. 99 depreminde yine kariye’nin bahçesinde günlerce yatmıştık. kirli çoraplarıyla çocukluğumun üstünde gezecekler o binlerce yıllık yapı leş gibi çorap kokacak artık.
  • icindeki zengin mozaik ve fresk kalintilari nedeniyle ayasofya’dan sonra en cok bilinen bizans yapilarindan biridir.

    tarihcesi:

    kariye (chora) kilisesi, 6. yy’a kadar giden bir gecmise sahiptir. gunumuze ulasmis hali osmanli doneminde ve 20. yy’in ikinci yarisinda gecirdigi onarimlarin sonucudur. kilise, manastir kompleksinden geriye kalan tek kalintidir. kurtarici isa mesih’e adanmistir. ilk once manastir olarak 534 yilinda justinianus doneminde aziz theodius tarafindan yapilmistir. 11. yy’da 1. aleksios’un kayinvalidesi maria doukaina tarafindan yeniden insa ettirilmistir. 1204-1261 yillarindaki latin istilasinda harap olan manastir theodoros metokhites tarafindan 14. yy’da onarilmistir. dis narteks ve parekklesion bu donemde yapiya eklenmistir. (metokhites parekklesion’u kendisi icin insa etmistir ve mezari da kilisenin girisinde mermer bir tasla belirlenmis olan yerdedir)

    yapinin onemi, imparatorlugun, halic kiyisinda, surlara yakin bir yerde konumlanmis olan “blackhernai sarayi”na tasinmasiyla artmistir. 1296’daki buyuk depreme dayanan bina, fatih sultan mehmet’in istanbul’u almasinin ardindan 1511 yilinda camiye donusturulmustur. mozaik ve freskler cami olduktan sonra bazen tahta kepenklerle, bazen de badana ile ortulmustur. 1948'den 1958'e kadar amerikan bizans enstitusu'nun yaptigi calismalar sonunda tum mozaik ve freskler ortaya cikarilmistir.yapi 1948’den bu yana da “kariye muzesi” olarak hizmet vermektedir. dis kosesindeki minare ve icerde guneydogu kosesindeki mihrap disinda hicbir islam unsuru tasimamaktadir.

    mimari ozellikleri:

    kariye kilisesi, tipik bir bizans yapisidir. disardan tugla duvarlariyla oldukca sade gorunmekle birlikte ici en suslu kiliselerden biridir. guney cephede uzanan dar uzun tek nefli bir sapel olan parekklesion bir bodrum uzerine yapilmistir. ustu kismen kubbe, diger kisimlari tonozla ortuludur. tek apsisi vardir. butun bati cephesi boyunca uzanan dis narteks bugunku cepheyi olusturur. yapinin orta mekanini orten kubbe yuksek kasnaklidir. osmanli doneminde onarim gormustur ve ahsaptir. dis cephelerde yuvarlak kemerler, yarim payeler, nisler ve tas tugla orgu siralari ile plastik ve hareketli bir gorunum saglanmistir. dogu cephesi disa taskin apsislerle bitmektedir. orta apsis distan yarim kemerli bir “payanda” ile desteklenmistir. bu payanda, gotik mimarlikta yaygin olarak kullanilan bir destek ogesidir. hac tonozlarin, yuk etkisiyle sutun, paye gibi tasiyici destekleri iterek yikilmalarini onleme amaclidir. yarim kemer bicimlidir, distan destek saglar.

    esas ibadet mekani islevini goren naos, yapinin merkezinde yer alir ve pandantifler ile gecilen bir kubbeyle ortuludur. naosun dogu uzantisi, sunak masasinin yer aldigi bema ya da kutsal mekandir. bema’nin iki yaninda pastoforium yer alir. sukran ayininin hazirlandigi kuzey sapel “prothesis”, giyinme odasi olarak kullanilmis guney sapel “diakonikon” olarak adlandirilir. 14. yy’dan itibaren diakonikon ozel sapel islevi gormustur.

    iki katli kuzey ek bolum naosa birlesir. gecis niteligindeki alt kati giyinme odasi olarak kullanilmis olabilir. manastir kutuphanesini barindiran ve naosa bir pencere ile acilan ust kati buyuk olasilikla kurucunun calisma mekani’dir.

    batida, mozaiklerle suslu iki genis narteks yer almaktadir. ozgun planinda guneybati kosesinde bir can kulesinin yer aldigi dis narteks, kapinin bulundugu revakli cephesi ile disa acilir. nartekslerde mozaikler, mermer kaplamalar ve kabartmalar gorunmektedir. ek sapel konumundaki parekklesion mezar sapeli islevini gormustur. buradaki fresklerin hemen hemen tumu korunmustur. parekklesionla naos arasinda, tamamlanmamis depo ve muhtemelen kesis odasi olarak kullanilan ozel bolumu baglayan gecit bulunmaktadir. ozel bolum naosa bir pencere ile acilmaktadir.

    mozaikler:

    kariye mozaik ve freskleri bizans resim sanatinin son donemine ait (14. yy.) en guzel orneklerdir. onceki donemin yeknesak fonu burada gorulmez. derinlik fikri, figurlerin hareket ve plastik degerlerinin verilisi, figurlerdeki uzama bu uslubun ozellikleridir. italyan ronesansina paralel ilerleyen bizans sanatindaki yeni uyanisin onemli ornekleridir. dis nartekste isa'nin hayati, ic nartekste ise meryem'in hayati ile ilgili sahneler yer alir. dis narteksten ic nartekse gecilen kapinin uzerinde bir “pantokrator isa” vardir. (bu betim bircok ortodoks kilisesinde kullanilan isa’nin yuceligini ifade eden, kalip pozlardan biridir. sakalli olarak tasvir edilen isa, sag eli ile takdis isareti yaparken, sol elinde yeni ahit’i tutmaktadir.) sol tarafta isa'nin dogumu, vali quirinus'un onunde nufus sayimi, melegin yusuf'a gorunup meryem'i alip gitmesini ogutlemesi, ekmegin cogaltilmasi, suyun saraba donusturulmesi; sag tarafta ise haberci krallarin isa'nin dogumunu haber vermesi, felclilerin iyilestirilmesi ve cocuklarin katli gibi sahneler vardir. ic mekandaki mozaikler “bakire meryem”in hayatindan kesitler sunar ve hz. isa’nin mucizelerini gosterir. gerek duvarlarda, gerekse tavandaki mozaik betimlemeler gunumuze cok az hasarla ulasmistir. mozaiklerin yani sira renkli ve desenli mermer suslemeler de vardir.

    ic nartekse gecildiginde en guzel mozaik “deisis”tir. ortada isa, solunda meryem, meryem'in altinda isaakios, kommenos ve isa'nin saginda bir rahibe gorulur. bu kadin viii. mikhael palaiologos'un kizidir. mogol prensi abaka han ile evlendirilmis ve kocasinin olumunun ardindan istanbul'a donerek rahibe olmustur. bu bolumde kubbede isa ve dilimler icinde isa'nin atalari gosterilmistir. ana kiliseye giris kapisi uzerinde ortada isa, sol tarafta kiliseyi onaran ve mozaiklerle susleyen theodoros metokhites kilisenin maketini sunar sekilde gosterilmistir.

    meryem'in incil'de yer almayan hayat hikayesi ise apokriflere dayali konulardan alinmistir. ic nartekste meryem'in dogumu, ilk adimlari, cebrail'in meryem'e bir cocugu olacagini haber vermesi, tapinaga ortulecek ortu icin yun alinmasi gibi sahneler yer almaktadir. esas kilisenin ic kisminda meryem'in olumu, cocuk isa'yi tasiyan meryem ve bir aziz mozaigi yer alir. parekklesion'un tumu freskolarla susludur. apsiste gorulen “dirilis” (anastasis) sahnesi cok az hasarla gunumuze ulasmis gercek bir sanat eseridir. onun ust kisminda yer alan son durusma sahnesi burada tum olarak gosterilmistir. parekklesionun sag ve solunda gorulen nislerin mezar oldugu bilinir. parekklesion kubbesinin ortasinda meryem ve cocuk isa, dilimlerinde ise 12 melek tasviri gorunmektedir.
  • istanbul'un en ilginc mekanlarindan biri olan kariye camii disardan mutevazi gorunup icine gireni cildirtan bir mekan olmasiyla akillarda kalir. aslen bir bizanz kilisesi olan (chora monastery) bu mekan inanilmaz mozaiklerle susludur, gidip gorulmesi, bahcesinde iki dakika oturup huzur solunmasi farzdir. mozaiklerinden en carpicisi, bana gore bir melegin sirtinda tasidigi kocaman bir salyongoz olarak resmedilen cennet mozaigidir, aya sofya ile kiyaslaninca daha bir sicaktir sanki icindeki havasi, suyu. (bkz: kime gore neye gore)
  • metokhites isimli bir efendi'nin abad ettigi bizans kilisesi. lakin yapmis oldugu bir takim terbiyesizlikler vardir ve ifsa edilmelidir.

    kilisenin hemen girisine metokhites efendi icerisinde kendisinin de bulundugu bir mozaik yaptirmistir. o mozaikte elinde kariye kilisesinin bir maketi mevcuttur ve onu hz. isa'ya takdim etmektedir. buraya kadar her sey normalmis gibi gorunebilir.

    lakin mozaiklerde imparator dahi süsten arinmis vaziyette hz. isa'nin huzuruna cikarken, mezkur kisi sarayda hangi kiyafetle dolasiyorsa -ki doneminde basbakan mesabesindebir adamdir- millete hangi kiyafetle caka satiyorsa o kiyafetiyle oradadir.
    ustune ustluk, imparator ve havariler hz. isa mozaiklerinde isa'nin yaninda kucucuk resmedilirken bizimkinin boyu neredeyse hz. isa'dan da buyuktur.
    bu tavriyla bir anlamda alemin kralinin kendisi oldugunu ispata calismistir. ama sonra ne olmustur? kara toprak onu da bagrina basmasini bilmistir.

    buna ragmen bu metokhites efendiye, kariye muzesi gibi zamaninda icinde allah'in adinin sikca zikredildigi bu degerli yapiyi ardinda biraktigi icin, topragi bol olsun demelidir...
  • son halinin fotoğrafı ağlama isteği uyandırmış, camii. ayasofya'yı şov için açtınız falan da, kariye size ne kattı ya? oy toplama desen, sana oy veren insanların bu müzeden zaten haberi yok. diyecek bir şey bulamıyorum.
  • dışarıdan camiyi andıran yapı içeriye girildiğinde 700 senenin yıpranmışlığını da taşısa da mozaik ve fresk lerle gerçekten hoş. lakin kültür bakanlığı öğrencilerden dahi girişte 10 ytl almasını biliyor da mozaiklerde nelerin simgelendiğini neyin anlatıldığını anlatan bir tanıtım broşürü yaptıramıyor. yoğun ısrarla istediğim sadece tarihçeyi anlatan broşürü ise çıkışta geri istiyor. ben ne orda ticarethane gibi müzenin girişine konduralan yerden 5-10 euro ya kitap almak ne de parayla turlardaki gibi rehber tutmak zorundayım. gezilecekse her mozaiğin ne anlattığının hikayesi kesinlikle bilinmeli, değilse ne meryem ölümünden sonra isanın orda ruhunun dünyaya indiği elinde tuttuğu bebğin meryemin ruhu olduğu, judgement day de kızılın cehennem sol taraftaki kısmın cenneti anlattığı *anlaşılabilir.
  • altın mozaiklerin, küçük pencerelerden içeri sızan güneş ışığı ile büyüleyici bir şekilde parladığı, her bir mozaiğinde bir hikayenin anlatıldığı ve bu hikayeleri birleştirdiğimizde aslında daha büyük bir hikayenin sırayla anlatıldığına şahit olduğumuz, pek güzel mekan.

    benim en çok hoşuma giden şudur: mozaiklerin bitip de duvarların boyandığı odada, tavanda, bir meleğin kocaman bir deniz kabuğunu taşıdığını görürüz. bu deniz kabuğunun üstünde ay ve güneş tasviri bulunmaktadır. bunu 'zamansızlık' olarak nitelendirebiliriz zira birazdan anlatacağım hikaye, zamanın sonunda (end of the time dedikleri) gerçekleşiyor. inanışa göre, tüm ruhlar cennet ve cehenneme gittikten sonra ve zaman bittikten sonra, bir melek cenneti alıp sarıp sarmalarmış. bir melek de onu taşır ve bambaşka bir boyuta, sonsuzluğa götürürmüş. yani resimde gördüğümüz melek, cenneti sonsuzluğa götürüyor. elbette böyle tatlı minik bir hikayenin minik bir figürle temsil edilmesi çok hoş ama muhtemelen o minik figürü müzeyi ziyaret eden çoğu kişinin farketmemesi/bilmemesi çok üzücüdür.

    http://d1304.hizliresim.com/18/7/lv086.png

    uzayın lineer olmadığını biliyoruz. dolayısıyla zamanın da lineer olmadığını var sayarsak, zamanda ve mekanda yolculuk mümkün olacaktır. dolayısıyla kesin bir zaman ve mekan olmadığı için bu kavramlar yok olacak, zamansızlık ve mekansızlık kavramları devreye girecektir. resimde tasvir edilen 'sarmalanmış cennet, uzayı sarmalamak' fikirleri cenneti 'zamansız' ve 'mekansız' yapmaktadır. insan düşünmeden edemiyor, teorik fizikçilerin yıllardır
    üzerinde düşündükleri, teoriler ürettikleri bu zaman ve mekan kavramının açıklaması bir hristiyan inanışında, bir müzenin küçük bir figüründe hayat mı buldu acaba diye.
  • yemin ederim bu ülkedeki müzeler insanı müze gezmekten soğutur. bugün kendi kendime izin vermiştim. dedim ki oturup mal gibi kadın programı izlemiyim iki müze gezeyim. kariye müzesi'ne gittim.

    insan bir iki tanıtıcı yazı ekler, broşür koyar. iki oda bi salon müzeye giriş zaten 15tl. kulaklık alsan o da 15tl. müzeyi sözlükteki yazıları ve vikipediyi okuyarak gezdik.

    içim sıkılıyor ya, illa sinemaya mı gidelim? tek kültürel aktivitemiz bu mu olsun? ya da müze gezmek için illa mozaik sanatını, tarihi, freskleri yalayıp yutmamız mı lazım? gidip orada bir şey öğrensek, ilgimiz artsa olmuyor mu?

    neyse ulan yılmıyorum. istanbul'un bütün müzelerini tek tek gezeceğim. sinirlendim.
  • doğma büyüme istanbullu olan insanların bile varlığından bihaber olduğu,gittiğinizde her 199 turiste karşılık ancak bir türk'ün düştüğü değeri bilinmeyen tarihi servetlerden birisidir.
  • edirnekapidadir. en onemli ozelligi olan freskleri, yapildigi zamanda gecerli kati dinsel formlarin dısinda yapilmis olmalari nedeniyle onemli bir yenilik kabul edilir.

    hazir oraya kadar gitmisken guzel de bir yemek icin (bkz: asitane)
hesabın var mı? giriş yap