• efsaneye gore karpuz saat 12:00 sicaginda yarilarak gunesin bagrina konulursa buz gibi olurmus. ayni efsaneye gore beyne gunes gecmesi de aslinda beynin donmasiymis.

    (bkz: soguk karpuz)
  • olayın aslı bir bütün karpuzu (illa yarmaya gerek yok) güneşin altında yaklaşık 15 dakika bırakarak karpuzun kabuğundaki suyun buharlaşmasını sağlamaktan gelmektedir.. o su buharlaşırken bir miktar ısıyıda yanında alır götürür.. ancak sanıldığı gibi buz gibi etmez karpuzu sadece az bi miktar serinletir... bu taktik civarda karpuzu koyacak herhangi bir çeşme bulunamadığında kullanılır

    (bkz: efsane değil gerçek)
  • mantigini bilmek yeterlidir. zira lisede sinavlarda sorulan bir sorudur. karpuzu sogutmak icin ise teknoloji bazli bir cozum yerindedir.

    yazin favori meyvesinin kavun olmasi durumunda bu olay "kavunu gune$e koyarak sogutmak" $eklinde degi$ecektir. bu yuzden ki$i olarak bize du$en dimagimizi karpuzla sinirlamamak, her meyveyi bu olaya uyarlayabilmek olmalidir. ataturk turk gencinin zeki (cevik ve ahlakli joker) olanini sever.
  • böyle bir olay mümkün mü kestiremedin birden karpuzun doğasına hakim olmadığımdan. eğer ki karpuza özel bir durum yoksa öğle sıcağında bir cismi güneşin altında bırakmak muhtemelen ısınmasına sebep olacaktır.

    öte yandan karpuz kabuğundaki suyun buharlaşarak karpuzu soğutması teorisi biraz, nasıl desem, fazlaca duygusal. olsa ki soğusa bile bu gösterilen nedenle olamaz çünkü karpuz kabuğundaki suyun buharlaşması için gerekli enerjiyi güneş sağlar, karpuzun kendisi değil. zaten aksi olsaydı öğle sıcağında gölgeden çıkartmamıza da gerek kalmaz; bir kenara bırakılan karpuzlar kabuklarından su kaybederek öylece kendi kendilerine soğurlardı.
  • karpuzun dış ortamdan aldığı enerji kabuktaki suyun buharlaşması için harcanacağından karpuzun iç kısmı serinler. kabuk kısmında sıvı basıncının düşmesinden dolayı içerideki yüksek ısı/enerji sahibi su kabuğa doğru yola çıkacaktır ve böylece iç kısım serinleyecektir.
    bu olay böyle olmalıdır. termodinamik dersinde anlatıldığında hiç aklıma yatmamıştı ama hoca çok inanıyodu bu olaya
  • çocukluğumda serhat yayınlarından çıkan "cem ve ceymis in maceraları" adlı enid blyton taklidi kitapların birinden öğrendiğimde kendimi alim gibi hissettiğim olay..
  • köy yerinde pekte güzel uygulanan bir soğutma yöntemidir.
    şöyledir ki,
    karpuz alınır,direk toprak zemine bırakılır üstünede suyla iyicene ıslatılıp sıkılmış ıslak/nemli kıwamdaki havlu koyulur we kızgın güneş altında beklenilir,1-2saate kadar karpuz serin öte olur afiyetle yenir.nasıl olduğu anlaşılmıyan pek çok şey gibi allahın işi denir...
    kaynak:dedem
    (bkz: allahın işi)
  • (bkz: konu salağı)
  • karpuzun sogumasinin bagli oldugu prensip testilerde de gecerlidir. karpuzdan bagimsiz olarak bu prensip gayet kolaydir, buharlasan cisimler buharlastiklari yuzeyden isi gotururler. bu, testinin duvarina sizan suyun buharlasarak testiden bir mktar isi almasi ve icindeki suyu nispeten serin tutmasi gibi; kolonya surdugumuzde cildimizden ucarken bizden isi goturmesi ve serinlik saglamasi gibidir. ama konu karpuz olunca karpuzu saatlerce kabak gibi gunesin alninda tutmak dusuncesi ortaligi karistirir tabi...
    ortalik oyle bir karisir ki kisi neyi anlattigini sasirabilir, ....cevre sicakligi vucut sicakligindan daha dusukken terleme olur, aksi takdirde cevre daha sogukken.. diye devam edilerek simdi kim daha soguk olacak ya? diye sordurtabilir...
    bildigimiz gibi su her sicaklikta buharlasir..evet evet..
  • sogutma eyleminde karpuzun özne değil dolaylı tumleç olarak kullanıldıgı cümle çeşidi.

    olayın özü itibariyle.. karpuzu direkt olarak (direkt=cıbıl cıbıl) güneş ışıgına maruz bırakırsanız.. 1-2 saat içinde na-soguk bir karpuz ya da hoşaf elde edersiniz.. bunu deneyerek öğrenmek için karpuza ıhtıyacınız yoktur.. 1-2 saat öğle guneşinin altında beklemek aynı etkiyi sizin üzerinizde de hiç çekinmeden oluşturur..

    olayın gerçek ve yalan olmayan kısmına gelince.. güneşin altına bırakılarak soguması umulan cismin üzerine (karpuz, şnörkel, kendiniz vs vs) veya etrafına veya kısaca cisim ile güneş ışınları arasına bir miktar buharlaşabilen sıvı madde koyabilmek gerekmektedir.. örneğin havluyu suya batırıp karpuza sarar ve işbu haldeki karpuzu güneş altına bırakırsanız.. karpuz, etrafında suyun buharlaşması esnasında siesta naraları atacak.. serim serim serinleyecektir.. serinlemenin derecesi, kullanılan sıvnın buharlaşma derecesiyle ve mevcut enerji seviyesiyle dogrudan baglantılıdır.

    karpuzun yaşadığı bu unutulmaz heyecanı yaşamak için suya bulanmış bir havluyu vücudunuza sarıp güneşin altına yatmanız yeterli görünmektedir..

    (bkz: karpuz ve getirdikleri)
hesabın var mı? giriş yap