• özeleştiri yapabilmek için insanın kendisini soru - cevap yoluyla tenkit etmesi. hayatımız boyunca farkında olmadan yaptığımız birçok hatayı fark etmeyiz bile. çevremizdeki insanlar bizi sevdiği ve saydığı için belki hatalarımızı görmezden gelirler ama herkesin bir istiap haddi vardır. burama kadar geldi diyen veya dedirten birisi olmamak için kişi kendisini bir üst mertebeye çıkartabilmeli. dertlerimizi, sıkıntılarımızı, tasalarımızı çözmek için her zaman etrafımızda bir psikolog, psikiyatr veya yaşam koçu olmak zorunda değil...

    düşünün, mesela kendi kendine konuşana deli derler ancak kendi içimizdeki dünyanın en küçük birimine kadar tüm varlığıyla, tüm zenginliğiyle bizimle iletişime geçtiğinde yapabileceklerinizi sıralayın. "evet bu hatalı" diyebilirsiniz, "burada sorun bulunamadı, durmak yok yola devam" da diyebilirsiniz ve hatta soru cevap aracılığıyla yaptığınız içsel mizah sayesinde kahkaha atabilir, belki şarkı söylemeye başlarsınız ve geri besleme* mekanızmanızı çalıştırarak kendi sorunlarınızı çözdüğünüz gibi ruhunuzu da beslersiniz...
  • bazen korkulardır. başkalarına soramadıklarınızdır bazen. abartıldığında kafayı yiyecek hale getirir insanı. başka düşünecek bir şeyler ararsınız. kafanızı meşgul edecek herhangi bir şey. saçma sapan eylemlere kalkışmaya çalışırsınız, saçma olduğunu bile bile. sırf soruların cevaplarını duymamak için müziğin sesini sonuna kadar açarsınız bazen. bunların bünyede yarattığı tahribat o soruları git gide arttırır. daha fazla soru daha fazla yıpranmadır. daha fazla olgunlaşmadır aynı zamanda. cevapları kabullendikçe mutluluğun tadına varırsınız. büyürsünüz. kendiniz olursunuz.
  • duymak istediğiniz cevaplar gelene kadar devam edecek bir durumdur.
  • cevapları tatmin etmez, hep bi trajedi söz konusudur. birine, konuşmaya ihtiyaç duyma isteği burdan doğar.
  • sürekli "bilmiyorum" cevabını almaktır. en azından bende öyle oluyor.

    - ajedrez ne olacak böyle?
    + bilmiyorum valla. n'olacak?
    - ben bilsem sana sorar mıyım?
    + !! sen kimsin lan?!

    korkuyorum sözlük...
  • delimiyim ben sorusuyla son bulan sorular silsilesinden oluşur.
  • felsefenin start aldığı andır.
  • -ne oldu, yaptın da götün tavana mı değdi?
    -değmedi, aslında daha boktan oldu ama, nefes alamıyordum artık, başka çarem yoktu.
    -şimdi alıyorsun yani?
    -yok, alamıyorum, hala o taş gibi ağırlık duruyor orada.
    -eeee, amk?
    -alırım sanmıştım.
    -ne yapacağız şimdi?
    -bilmiyorum ki, tekrar konuşsam, düzelir belki, ha ne diyorsun?
    -yani evet, belki, konuşsak mı?
  • (bkz: refleksivite)
  • kendi kendinizin dostu olmaya başladığınız andır, içsel çelişkilerinizi sonlandıracak başlangıçtır.
hesabın var mı? giriş yap