• çok votka içmiş kız tipidir.
  • çok votka içilen bir yerde bulunan kızdır kesinlikle.. kendi içmese de olur.
  • bu ara epey bi çoğaldılar desem yanılmam, vesselam teşbihte hata olmaz.
    şu noktadan sonra söyleyeceklerim bu kategoridekilerin çoğunu rahatsız eder ya, heyhat!

    abi cidden bu moda denen illet yüzünden zaten birçok hatun sokakta, kafede, sinemada, avmde, otobüste-trende felaket bir özgüvenle harmanlanarak geziyor. allah var, giydikleri şeyler, saç kesimleri ve makyajları sayesinde artık uzaklardan av seçen sonarlarımız hata vermeye başladı. bi görüyosun, böyle ablam karşıdan salına salına geliyor, zannedersin megan foks geliyor. ama kazın ayağı mesafeler kısalınca ortaya çıkıyor. net bir şekilde yüzünü seçebildiğin mesafeye gelince uzun yemiş davşan gibi kalıyosun.

    +bu muydu lan karşıdan gelen? mınaki...

    ama tripleri bir görsen, cidden ablam kendini o moda sokmuş, bizden de ye kürküm ye edasıyla kendisine davranmamızı istiyor...

    şimdi bu noktada biz erkekler ikiye ayrılıyoruz. bir güruh, ki ben bunlardan değilim, bu janjanlı, kutusunun cazibesiyle kandırılmış tadı boktan bir çikolata gibi olan bu hatunlara kanıyor. askerlik çağında bile bu hatunların sabah yataktan kalktığı halini görse elinin tersiyle itebilecek bir pozisyondayken etikete aldanıyor. o yüksek topuklar, o dar kotlar, straplezler filan neredeyse yüze bakma eşiğini bile bastıracak bir boyuta ulaşıyor. o saatten sonra da zaten bu güruhun yüzle müzle hiç işi yok ya, orası da ayrı. ama pazar bu şekilde işliyor, arz ve talep eğrisi muazzam bir düzen içerisinde amına koyim...

    diğer taraftan, beyniyle siki aynı doğrultuda gitmeyen bir güruh bunun bir aldatmaca olduğunu biliyor. azınlıkta kalan bu tayfa da piyasa şartlarına doğrudan etki edemediğinden güzel/çirkin eşiği tam olarak hiçbir zaman belirlenemiyor.

    peki amına koduğumun çocuğu, ne diye sabahtan beri konuşuyosun? diyenler elbette ki olacaktır...

    bak koçum, senin bu amsalak tavırların yüzünden güzel hatun ile çirkin hatun piyasada aynı rekabet şartlarında yarışıyor. yani sen organik domatesle bildiğin sera domatesini aynı fiyatla, yan yana tezgahlarda görüyorsun ve organik domatesin faydalarını bilmemen yüzünden cağnım domatesler diğer çürüklerle birlikte telef oluyor. bir an önce şu tutumundan kurtul, duygularını bastır. gerekirse gün aşırı mastürbasyon yap, çaktırmadan etrafı kolaçan etmeye devam et ama ne olursun şu başlığa konu olan kız modeline gerektiğinden fazla ilgiyi gösterme canım kardeşim, nolur ya...
  • yaşadığımız topraklarda bolca bulunmakla birlikte, varlıklarını türk erkeklerine borçludur.
  • güzel olduklarına kendilerini öyle bir inandırırlar ki kozmetiğin tüm nimetlerinden ve insan beynindeki bir bug'dan yararlanıp çeneleri sayesinde kendi çevrelerinde hale etkisi oluştururlar. bu yüzden zavallı abazan gençlerimiz dahil kimse gerçeklerin farkına varamaz.
  • bunları güzel sanan erkeklerden ötürü vardırlar.
  • kimine güzel görünebilir, göreceli nihayetinde.

    iki çeşit güzel kız vardır; birincisi güzelliğinin farkında ve sürekli bunu vurgulama ihtiyacı olan kızlar ki bunlar sürekli kıyas halindedir ve bir başkası için düşünse dahi güzelmiş demez kolay kolay. başka bir kıza güzel demek kendisi çirkin anlamına geliyormuş gibi "ay götü büyük, ay burnu iğrenç, giyinmeyi bilmiyo, çhook sıradaaan!" diyerek sürekli burun kıvırır.

    ikincisi güzel olduğunun farkında değildir ya da farkındadır ama umrunda değildir. hatta zaman zaman fazla vurgulanıyorsa güzelliğinden hoşnut değildir. bence güzel kız budur. çevreye verdiği enerji güzeldir, kıyaslamaması güzeldir, güzellik umrunda olmadığından güzeldir, insanları güzelliğe göre değerlendirmediğinden güzeldir. güzel olan bu kızdır. diğeri ne kadar ilgi görse de, güzel olduğunu duymak ister, ömür boyu sidik yarıştırır.
  • abdurrahman çelebilerdir. varlıkta yüzlerine bakan olmaz.
  • kendini çirkin bulan güzel kızdan farksız bi somatoform bozukluk sahibidir.

    (bkz: somatoform bozukluklar)
  • sürekli yalnız olmasından yakınan bir arkadaş "ya ben benden hoşlanandan hoşlanamıyorum yani önce benim hoşlanmam lazım" dediğinde peki nasıl bir erkek arıyorsun diye sormustum, cevabı "yaaani karizmatik olmalı bi kere, yürüdüğü zaman arkasından baktırmalı, sesi kalın olmalı otoriter durur, beni senede 2 kere yurt dışına tatile götürebilmeli, iyi bir üniversite mezunu olmalı vb." şuanda aklıma gelmeyen özellikler saydı. o an ortalama bir güzellikte olan arkadaşımın kendini heidi klum falan sandığını düşündüm, yuh yani insan arada aynaya bakar di mi?
hesabın var mı? giriş yap