• kitap okumak kayıp zaman değerlendirme işi değildir.
    yaşamda bir yeri vardır.
    boş zamanını yemek yiyerek değerlendiren insan olmadığı gibi.
  • şimdi düz mantık yaptım; bir insan günde 1 saat bile olsa vakit ayırabilir. öyle göründüğü kadar zor değil.

    çalışıyorsan öğle arasında bir yarım saat okuyabilirsin mesela. akşam da yatmadan evvel yarım saat bir saat. bunu az buçuk 5 gün yapsan haftada 5 saat eder. bak, bu kadar basit yani.

    şöyle başka bir hesap yapalım, diyelim ki günde farazi 10 saatin işte geçiyor. 2 saat yolda. 8 saat uyusan kalır 4 saat. illa ki her gün iş-ev ev-iş yapacak halin yok, çıkacak gezeceksin. ama bunu yapmadığın günler elinde mis gibi 4 saat var. o 4 saatin bir yarım/bir saati de böyle değerlendirilebilir tabii. sana kalmış yine de.

    ha, sen işe 10 saatten, yola da 2 saatten fazla zaman harcıyorsan, öğle arasında da kendine 1 saat ayıramıyorsan zaten çalışmak için yaşıyorsun dostum. zor bir hayattır o. o hayatta ne yapsan fayda etmez zaten :/

    ayrıca günde 1 saati kayıp olarak gören ya da o sırada yapabileceği şeyden feragat etmek zorunda kalacağını düşünene de şunu diyeyim: kayıp ya da feragat yoktur, kazanç vardır.

    öyle kitap kurdu, ayda 2 3 kitap okuyan kafada biri falan değilim. ben de günde 1 saatten fazla okuyamıyorum. haftada 4 5 gün okuyabilsem, ayda da 1 kitap bitirebilsem kar sayıyorum. yani öyle kitap fetişiyim falan sanmayın. düz hesap yaptım sadece.
  • kayıp zamanlarını kitap okuyarak doldurmak güzel bir yöntemdir.

    mesela toplu taşımada geçen süre.
  • ayda bir kitap bitiriyorum genelde biraz ağır giden kitaplar aslında, bunun için günüm planlıdır ve okumayı dinlenme saatime koyarım şöyle ayaklarımı uzatıp çayımı yudumlarken hem bedenimi hem ruhumu dinlendiririm.
  • ozellikle vakit ayirmiyorum ama akilli telefon kullanmiyorum, yatak odamda tv yok, yatagimin yaninda kitap duruyor. her gece yatmadan once en az yarim saat okuyorum, bir kitap bitince digerine geciyorum; bu uzun suredir boyle.
  • bu benim. kitap okumak, uzun bir süredir günlük rutinime dahil olan bir şey. haftada en az 1 tane kitap okuyan biri olarak çok yoğun günlerde bile en azından açıp bi 20-30 sayfa okumaya çalışıyorum. günün yorgunluğunu, stresini atmak, kafa dağıtmak için birebir.

    çok da zor bir şey değil aslında. internette dolanacağım 1 saati kitap okumak için harcıyorum. çok daha makul ve faydalı.
  • akıllı telefonunu yanına alma ve çok sürükleyici mükemmel bir kitap bul, sonra trafiğin en yoğun olduğu saatlerde işten çık, mümkünse saat 17.00-20.00 arası olsun, diğer toplu taşıma araçlarını boş ver kesinlikle otobüse bin, ilk duraktan bin ki oturasın, güneşin ve klimanın yönünü de doğru hesaplayarak oturmak çok önemli. hele ki temden geçen bir otobüse biniyorsan, şükela! inmek için durak da yok! o halde bu 2 saatte yapacak, bakacak ve gidecek hiçbir şeyin olmadığı için el mahkum o kitabın kapağını açacaksın ve seni alıp otobüsten başka heyecanlı diyarlara götürdüğünü fark edeceksin. böylece kitap okumanın tadını almaya başlayacaksın. bir müddet sonra sen de o kısa trafikte ayakta yolculuk ederken bile kitap okuyanlar kervanına katılırsın, bir bakmışsın ki her bulduğun vakitte kitabını açmışsın, kitabın sen dışarıdayken biter korkusuyla yanına ekstra bir kitap daha almışsın, şimdiden hayırlı olsun.
  • insanların günlük çokça saatini alan akıllı telefon alışkanlığından kurtulmuş gayet de vakti bol olan insandır.

    şu an günde 2-3 saatten daha az tablet ve telefonla ilgilenen insan var mı? tabi kitabın dezavantajı konsantrasyon gerekmesi ama kafada internet falan yoksa kitap için de kolaylıkla yoğunlaşma mümkün olabilir.

    hadi şimdi telefonları bırakıp kitaplarımızı karıştıralım.
  • içinde kitap okuma isteği olduktan sonra vakti bulursun da ayırırsın da. kitap kurdu değilim, kitap okumazdım öyle çok, e-kitap aldıktan sonra iş değişti. en ufak fırsatta açıp okumak güzel.

    ve en güzeli, lanet telefondan ve sosyal medyadan uzaklaştım. şimdi bir akademisyen misali kitaplara dalıyorum. keşke çok daha önce alsaymışım.
  • keşke kitap okumak başlı başına zaman olsaydı. diğer her şey, dilimlere ayrılsaydı; yemek içmek dahil.
hesabın var mı? giriş yap