• e-kitap(aslında kitap)'ta altını çizme ve not alma olayları inanılmaz kolaydır. bakın benim gibi not almaya, cümlelerin altını çizmeye üşenen birine bile not aldırıp cümle altı çizdiriyor bu kitaplar. basılı kitaplar ise yatağında okurken not alamayacağın şekilde dizayn edilmiş(havada tutarken yazmak çok zor). bir kindle'ın şarj süresi internete girmezseniz sizi 5-6 hafta idare eder(o kadar süre kitap okuyup 2 saat şarja bırakamıyorsanız o ayrı mesele), ayrıca aptal değilseniz birkaç megabyte'tan oluşan kitapları bir harddiskte de yedeklersiniz.

    yok eleştirecek şey bulursunuz(en kötü ihtimal zevk almıyorum dersiniz), bulamazsınız değil de, olan özellikleri yokmuş gibi gösterip, batarya dayanıklılığını smartphonemuşcasına göstermek ya cahillikle açıklanır ya da algı yönetme çabasıyla.
  • e-kitap kullananlar bilir, verdiği o rahatlığı hiçbir kitabın dokusu veremez. mesela ben kitap okurken uzanmayı, yatakta değişik şekillerde yatmayı severim ama bu işler normal kitapla zor olabiliyor. e-kitap telefon gibi alet zaten çükümün keyfine göre kıvrılıyorum. metroda, otobüste, sahilde, karanlıkta istediğin zaman istediğin kitabı aç oku.

    alet kütüphane gibi zaten. istediğin gibi düzenli etiketler ve alıntılar alabiliyorsun. istediğin zaman şak diye istediğin sayfaya gidebiliyorsun falan.

    bide bunun üstüne kitaba para vermeyebiliyorsun.

    edit: bazı arkadaşlar e-kitap göz yoruyor ekran sonuçta falan demiş ancak bu bilgi yanlış. arkadaşın mesaj özelliği kapalı olduğu için burada açıklayayım.

    e-kitapların "ekranında" mürekkep vardır, bu mürekkebe de elektronik mürekkep (e-ink) denir. e-kitap, manyetizmayı kullanıp bu mürekkebi manipüle ederek görüntüyü ortaya çıkarır. yani normal kitaptan pek bir farkı yoktur. ayrıca istediğiniz zaman parlaklığı sıfır haline getirebiliyorsunuz. parlaklık sıfırken aletin bir kitaptan hiçbir farkı yok çünkü ışık sıfır.
  • hani matbaanın gelmesini istemeyen hattat geyiği var ya, bu da ona benziyor. tek fark o adamlar ekmeklerinin peşindeydi bizim yeni dönem has kitapçılar ise... bilemedim neyin peşindeler. belki de sadece bir şeylerin peşinde olmak istiyorlar.
  • bunu diyen bunu da dedi:
    (bkz: el yazması vs matbu kitap)

    ne o öyle bütün harfler birbirinin aynı? halbuki el yazması öyle mi? kokusu falan bile bi farklı.. hele tabletlere kazınmış o harfler, o dalgaların köpürmesi.. daha geri gidersek "bakın burası çok enteresan" diye başlayabiliriz lafa.
  • arkadaşım ne meraklıymışsınız şu ''hissiyat''a ve ''kağıt kokusu''na. 250 gr lık cihaza zibilyon kitap yükleyip istediğin an istediğin yerde okuyabilmek yerine hala kitap kokusu diye ağlanıp kilo kilo kitap taşımakta ısrar edip bunu sürekli duyurmaya çalışmak biraz amelelik, hatta ötesinde baya baya şov yapmak bence. yıllardır bi bitemedi şu saçma kıyaslama. hayır istemiyorsan dilediğin gibi basılı kitap okumaya devam et nedir bu yaygara. sanki zorla okutuyorlar e-kitapları millete.
  • insanların e-kitap kullanmamalarının sebepleri şunlar olabilir;

    e-kitap okuyucunun maliyeti: sonuçta kitaba yılda 300 lira veren bir toplum değiliz ki e-book reader' lara 300 lira civarında para verelim.

    tereddüt ve yeniliğe yönelik çekingenlik: aldığımız e kitap okuyucunun diğer kitapları ikame edebilmesi ya da ikame edememesi üzerinden yola çıkarsak, hayatında kitap okuyucu almamış bir insan tabii ki de ilk başlarda kitap kokusu gibi argümanlarla yaklaşabilir.

    kitap kokusu: bu bir etken olabilir. ama şunu unutmayın; kindle touch' ınıza deri kaplamalı bir kılıf aldığınızda sahaflardan aldığınız o eski ciltli kitaplar kadar hoş bir kokuyla karşılaşabilirsiniz.

    psikolojik faktörler: sonuçta kitap aldığımız zaman atıyorum 300. sayfaya geldik ve kitabı elimize aldığımızda 300 sayfayı okuduğumuzu her seferinde içselleştirebiliyoruz. e kitap' ta bu yok. istersen 1000 sayfa oku, okuduğun sayfa sadece ekranın bir kısmında gözüküyor.

    diğer fiziksel faktörler: mesela şarjının olması, bilgisayar olmadığı takdirde kullanımının zor olması yani bilgisayar olmadan bele$ kitaplar yükleyememek vs.

    genel olarak baktığımızda bunun gibi sebeplerden dolayı insanlar kitap okuyucuya daha çekimser bir yönden bakmaktadırlar. benim şahsi görüşüm, orta ve uzun vadede e-kitap, kısa vadede normal kitap.

    he bir de olayın şu yönü var: bazı insanlar okuduğu kitapları evlerinin en baş köşesine yerleştirerek "entelektüel, kültürlü" imajı vermeye meyillidirler. bunlara söyleyecek sözüm yok, allah' ından bulsunlar.
  • yanımda yüzlerce kitap taşımak gibi bir derdim olmadığı için, kağıda dokunmayı sevdiğim, bir kitabın bir yerde duruşunu, bir raftan çekilişini, belki bir dolu anıyla bir yerden bir yere taşınışından vazgeçemediğim için, e-kitap karşısında düştüğü hantallık henüz zul gelmiyor bana.

    eski kafalı mıyım, hayır, hemen hemen tüm teknolojik değişimlere ayak uydurdum, binlerce sayfa döküman da okudum çeşitli araçlar üzerinden ama bir kitap sadece içindekiyle varolan bir şey de değildir benim için. "ben içindekine bakarım kardeşim, napim kokusunu, cildini?" mantığıyla yaklaşmamaya çalışıyorum, bu dayatmadan kaçmaya çalışıyorum, umarım gittiği yere kadar gider.

    bir çocuğun kitaplarla çevrili bir evde büyümesi ya da bir vapurda elinizde tuttuğunuz kitabın sırtını çekingenlikle okumaya çalışan biriyle göz göze gelmeniz ve tabletler, datalar arasında büyük farklar vardır. biri diğerini dövemez, herkes kendi ihtiyacı, kendi dünya tasavvuru doğrultusunda yapar seçimini..

    endüstri sizi birilerine 'geri kafalı' ilan ettirir ki şanı yürüsün, anılar ve incelikler ise birilerini kalpsiz...
  • kitap telgrafsa, e-kitap iphone'dur.
  • kindle paperwhite vb. cihazlar kullanmayanlarin yaptiklari bu tarz karsilastirmalar hep eksik kalacak. android cihaz uzerinden kitap okumakla kindle paperwhite uzerinden kitap okumak arasinda daglar kadar fark var once bunu bi anlamamiz lazim.
  • ekşide son zamanlarda bu denli bir kitlesel cahillik görmemiştim.

    (bkz: bu kadar cehalet ancak tahsille mümkün)

    okuduğum en cahilce yorumlardan biri de "teknoloji yoksa e-kitap da yoktur" minvalinde bir entry'di.

    bu arkadaş heralde basılı kitapları ağaç dallarından sarkan meyveler, yazarları da meyveleri veren ağaçlar olarak görüyor. yahu "basılı kitap", insan medeniyetinin yönünü belirleyen en büyük teknolojik buluşlardan birisidir. taş tabletler de papirüs de bir teknolojidir, hamur kağıt da bir teknolojidir, matbaa da bir teknolojidir, elektronik yazıcılar da bir teknolojidir.

    e-kitap da bunun bugün geldiği son teknolojidir.

    yine cahilce yorumlardan birisi de "server göçtüğünde o kitap elektronik olarak artık yoktur ama baskısı olmasa bile eski bir kitabı sahaflarda bulabilirsiniz."

    bir kitap mantıken ancak basıldığı sayı kadar farklı yerde varolabilir. ancak e-kitap bir kere internete düştü mü sonsuz sayıda yerde bulunabilir. olayın muazzam bir paylaşım yönü var. yani o server göçse de o kitap yine başka bir kaynaktan nete yayılabilir. zaten yakın bir gelecekte dünyadaki neredeyse bütün sınırlı sayıdaki, zor ulaşılan kitaplar bilgisayar ortamına aktarılacak.

    cehalet bilgisizlik demek değildir. bilgi olmadan fikri olma hadisesidir. hiç e-kitap kullanmamış biri aklı selim bir tavırla "ulan bu kadar öven kullanan var, en azından yorum yapmayayim" diyebilir. ama hayatında, en azından 1 ay herhangi bir e-kitap okuyucuyu kullanmamış adamların gelip de burada "gözü yorar", "ipad'den kitap okunmaz", "konsantre olamıyorum" gibi gerici bir tavırla e-kitap'ı kötülemelerine açıkcası gülüyorum ve bu tiplerin zaten gerçek hayatlarında da öyle yılda 2-3 kitaptan fazla kitap okuduklarını da sanmıyorum.

    son olarak, e-kitap doğaya ve ağaca saygıdır. paylaşmaktır. salt bilgidir, dekor olarak kullanamazsın. kitap değil "kütüphanedir".
hesabın var mı? giriş yap