• şahsımı dumur etmiş haberdir.

    link

    tüik verilerine göre yeni konut satışları geçen yıla göre %25 artmış.

    demek sadece bende para yok.
  • (bkz: istatistiksel manipülasyon)

    emlakçı satış yok diyor, konut proje satış ofisleri müşteri yok diyor, bankalarda ki bireysel müşteri ilişkileri kredi yok denecek kadar az diyor. tapu müdürü ''bütün ekran önümde kim satıyor bu kadar konutu amk'' diyor. bankaların konut kredisi ipotek tesisini taşere ettiği hukuk bürosu avukatları satışlar çok düşük diyor.

    eeee? yersen

    sektörün çok içindeyim, bunlar duyum değil, bu görevde bulunup şahsi arkadaşlığım olan insanlarla iç içe olmam neticesinde bildiklerim.
  • (bkz: batan geminin malları bunlar) geeelll...vatandaş geeelll...!
  • enflasyon oranının hesaplanmasında dikenli tel ya da don lastiği fiyatının ele alınması gibi yanıltıcı bir durumdur. sonuçta benim evim olsa ve zor duruma düşsem, borcumu ödeyemesem o evi fiyat kırarak düşük fiyattan satmak zorunda kalabilirim. bu da konut satışlarının artması haberinde geçen istatistiğe bir adet satış olarak geçer. mevcut durumda ülkemizde borcunu ödeyemediği için evini, arabasını, tarlasını, malını mülkünü satmak zorunda kalan bir sürü insan var. muhtemelen ikinci el araba satışları da artmıştır benzer şekilde.
  • tüik verilerine inanmayı geçen sene bırakarak ayaklarımın üzerine daha sağlam basmayı öğrendim.
  • (bkz: #64264130)

    hepimiz konut satışlarının arttığına inanırsak artar bence..
  • arz talepten hızlı artıyor, bu sebeple konut satışlarının bir yıl içinde artmış olması satılamayan pek çok konut olması gerçeğini değiştirmiyor olabilir.

    yapılan satışların bir kısmı blok halinde yabancılara yapılıyor (kredi kullanılmıyor bankalardan)

    ne olur tek boyutlu bakmayın olaylara. haberin yanlış olmaması ihtimalini açıklayabilecek aklı başında bir sürü senaryo var.
  • hiç garipsemedim. geçtiğimiz iki üç ay içersinde sırf benim çevremdeki insanlarda ciddi yeni ev alışı oldu.

    çok uzatmayacağım, başlıca üç faktör var bunu körükleyen:
    1. kredi faizlerinin önemli miktarda düşmesi. normalde bu tek başına bile en önemli faktörlerdenken buna aynı zamanda faiz oranlarının yakın zamanda tekrar uçabilecek olmasının ve bir daha uzun süre bu düşük faiz oranlarının tekrar yakalanamayabilecek olmasının ihtimallerinin yüksek olduğu anlayışı yeteri kadar parası olanları özellikle kirada olanları ev almaya itti. bu anlayışın ne kadar yerinde olduğu malum çünkü faizler ekonomik gidişata aykırı biçimde cb'den ve hükümetten gelen baskılarla indirildi ve piyasanın, şartların bunun daha ne kadar böyle seyretmesine imkan vereceği meçhul.
    2. ev fiyatları dolar bazında ciddi düşmüş durumda. parasını dolar vb. olarak tutanlar için ilk faktörle birleşince önemli bir fırsat ortamı oluştu.
    3. kriz ortamından ötürü piyasa fiyatının altına acil satışlar çoğaldı. hele sıkı pazarlık yapmayı becerebiliyorsanız harika fırsatlar çıkıyor. nakite sıkışmış olan serbest ticaret erbabı hatta büyük şirketler bile üzerlerindeki taşınmazları nakte çevirme telaşında.

    evet faktörler böyle. elbette hala bazıları için ev almak çok mantıksız şu ortamda. ama bazıları için de çok mantıklı bir fırsat penceresi oluştu. çünkü emlakta şu an buyer's market (alıcı lehine piyasa) sözkonusu pek çok açıdan.

    özellikle
    - eğer kiradaysa
    - ve hayalindeki evi uygun fiyata düşürebilmişse
    ev almak için çok yüksek bir motivasyonu var.

    artı
    - cebindeki doların(ve diğer potansiyeli yüksek enstrümanların) tümünü bozdurmadan evin fiyatının önemli kısmını kredi çekerek uzun vadede ödeyebilecekse,
    - ve gelirinden bu aylık kredi taksitini düştüğünde yaşam standardını bozmayacaksa
    - ve kriz ne kadar derinleşirse derinleşsin gelir akışında onu üzecek bir bozulma beklemiyorsa (ekstra motivasyon: dahası krize rağmen gelirlerinde enflasyona orantılı artışı garantileyebiliyorsa)

    motivasyonu tavan yapmış olur. çünkü krizin derinleşmesi ve enflasyonun coşması durumunda aylık taksitleri yıllar içersinde nominal olarak sabit kalırken, reel olarak giderek ufalır ve önemsizleşir. dediğim gibi, bir de cebindeki doların(ve diğer potansiyeli yüksek enstrümanların) çoğuna dokunmadan bunu yapabiliyorsa değme keyfine.

    ha inanıyorsa ki "kriz ileride öyle derinleşecek ki alıcı kalmayınca o hayalimdeki evlerin fiyatları çok çok düşecek, ben de o zaman krizden ötürü iyice değerlenmiş olan enstrümanlarımı bozdurup krediye gerek kalmadan kolayca o evi alabileceğim" e o zaman bekler tabi. bu olmaz demiyorum, bu ihtimal gayet masada şu an. ama karar verirken ev baktığı semt için bu senaryonun ne kadar ne oranda gerçekçi olduğunu ve beklemenin maliyetini vs.yi de hesaba katmak lazım.

    tabi "ne ev alması lan! bütün paramı bankadan çektim bavulda bekletiyorum ben" diyene de garip bakamam şu ortamda . o da şu an hiç de göz ardı edilemeyecek ihtimallere göre hesap kitap yapıyor.

    edita hernia: bunların hiçbiri yatırın tavsiyesi değildir*.
  • hala rakamlara inananlar var :) firmalar bile taahhütlerini tamamlayamadıklarından toki'ye devrediyor.

    yoh satışlar peg eyyi !!!

    insan kandırmanın da bir adabı var. hem o 25 değildir. onu 40 falan yazın. aç tavuk kendini buğday ambarında zannedermiş.
  • ekonomimizin güçlü olduğunun göstergesi değildir.
    palyatif yaklaşımlarla mevcut kötü durumun üstünün örtülmesidir.
    şöyle ki konut satışları haziran ayında yüzde 4, temmuz ayında ise yüzde 15,8 oranında azaldı yıllık bazda.
    sonra ağustos ayında emlak gyo'nun avantajlı kampanyası başladı ve bu kampanya o aya yansıyan verilerin yıllık bazda yüzde 2 oranında artmasına neden oldu.
    ve emlak gyo ağustos ayında başlattığı kampanyayı malumunuz eylül sonuna kadar uzatmıştı...
    işte palyatiften kasıt budur... son aylarda yaşanan kur artışlarını vs düşünürsek buna benzer bir kampanya tekrar yapılmazsa ya da yeni bir açılım getirilmezse ekonomik durumun yansıttığı gerçek verileri önümüzdeki aylarda göreceğiz.
hesabın var mı? giriş yap