• aklıma geldikçe morellerimi bozan durum. adamlar her şeyi görmüş gibi anlatıyor.

    edit: miş'li geçmiş zaman eşit değildir miş'li geçmiş zamanın hikayesi.
  • doğru tespittir. görülmemiş geçmiş zaman anlamında miş'li geçmiş zaman galiba sadece türkçede var.

    ingilizcedeki past perfect tense miş'li geçmiş zamanı tam olarak karşılamaz.
  • miş sanırım iki yerde kullanılıyor türkçe'de, yapmış, görmüş gibi; bir de yapmıştı, görmüştüm şeklinde. ilk kullanım ingilizce'de farklı bir şekilde söylenebilir, ama tense olarak değil (yamulmuyorsam). yalnız bunlar diller arasındaki farklılık olarak değerlendirilmeli bence, birinin diğerine üstünlüğü gibi değil de.. ne kelimeler vardır, türkçe'de karşılığı yoktur falan..
  • geçmişin geçmişi olan -miş'i, had v3 ile verebiliriz, ama duyulan geçmiş zaman olan -miş'i bir şekilde veremiyoruz sanırım.

    ama zorlarsak verebiliriz. şöyle ki: cümlemizin başına i heard koyup, ana cümleyi de isim cümlesi* yaparsak, -miş'li geçmiş zaman olur.
    mesela "duydum ki, abdullah gelmiş: i heard that abdullah came."
  • (bkz: apparently)
  • simdiki nesil misli gecmis zaman icin 'duyulan gecmis', di'li gecmis zaman icinse 'gorulen gecmis' diyorlar. bu durumu gozonune aldigimizda, koskoca ingilizcedeki tense'ler gercekten bu rivayeti yansitmiyor demek dogru olabilir.

    sanirim adamlar dedikoduyla is yapmayi sevmiyor.

    past perfect tensegecmis zamanin hikayesine denk geliyor. yapmistim etmistim, dolayisiyla gecmisten daha eski bir zamani, tanik olarak anlatan yine biz oluyoruz. gelmis gitmiste ise birisi bize eylemin yapilmis oldugunu, bizim de riza abinin yalancisi oldugumuzu yansitiyor sanki.

    (dil uzmani degilim, sesli dusunuyorum bi durun).

    bu yuzden morallerim bozuldu galiba gercekten. nasi soyliycez simdi riza amcanin yalancisi oldugumuzu?
  • - türkcenin nasil da zengin bir dil oldugunu görüyoruz degil mi hülusi bey?
    - yok türkce de zayif ama tühlü geçmiş zaman ile üstünden gelinebilen bir sorun...
  • (bkz: dedikodu kipi)
hesabın var mı? giriş yap