• madonna konserinin televizyondaki yayinindan:
    -do you wanna fuck us? altyazı:
    -ceketlerinizi yeni mi aldiniz?
  • tgrt bu konuda rakipsizdir.

    let's make an orgy - haydi sefahatle coşalım
  • the hole adlı filmin divx altyazısından:

    -how do you feel? = kendini nasıl hisediyorsun
    -lighter = daha hafiflemiş

    muhteşem çevirmenimizin uygun gördüğü şekli ise:
    -how do you feel? = kendini nasıl hisediyorsun
    -lighter = çakmak
  • it's your turn -- simdi sen don
  • hastaya 4 girelim
    (iv= intravenöz)
  • you are fired-sen yandın
  • 21 gram filmi için bulduğum kötü bir altyazıda karşılaştığım bir çeviri fazlasıyla bu entriye yakışır. adam garsona "check please" diyordu. altyazıda "bi kontrol et lütfen" yazıyordu. kapattım. odama gidip ağladım.
  • ntv de yabancı biri telefondan haber programına konuk olur. biraz konusulur ama sonra ses gider. tercuman kaptırır kendini olaya.
    sunucu - could you hear me?
    tercuman - aloo!?
  • cine5te ismi lazım olmayan bir film:
    i missed your skin>derini özledim
    şeklinde çevirilmişti bir zamanlar...kızılderilileri konu alan bir film değildi üstelik.
  • dünyanın yerel bankasının türkiye merkez ofisinde birçok örneğine rastlanabilir.

    örneğin görev tanımları vardır ingilizce. bankanın kadrolu çevirmeni, türkçesine alıp bakmıştır muhtemelen: "işin çerçevesi" (çerçeve kelimesinin kurumsal kullanımları da ayrı bir muamma olmakla beraber, başka bir entry'nin konusudur). çerçevenin ingilizcesi de gelmemiş midir aklına, ne gam, "çevre" ne güne duruyor, "environment of the job" gibi bir garabete imza atar; hadi işin kalitesi çevirmenin umrunda da değildir, ama, bu formları dolduranlar/okuyanlar da mı uyanmamıştır bu çevre kazasına.

    "if the machine eats the card" (machine, evet ve eat, maalesef) diye başlayan talimatnamelere gelindiğinde ise, zaten, ne açıklama sabrı kalmıştır, ne düzeltme isteği..
hesabın var mı? giriş yap