• ”fırtına çıktığında ağacın dallarına bakarsan ağacın her an yıkılacağı hissine kapılırsın, gövdesine bakarsan onun dimdik duruyor olduğunu görürsün"

    (bkz: the revenant)
  • bize gelsene, konuşuruz.
  • "all izz well"

    (bkz: 3 idiots)
  • babamın bana söylediği '' sen yaparsın oğlum, bunun da üstesinden gelirsin, biz sana güveniyoruz'' sözüdür. gerçi kişisel olarak cevapladım ama, kime göre neye göre kötü gün ?
  • hep denedin, hep yenildin. olsun. gene dene, gene yenil. daha iyi yenil.

    ever tried
    ever failed
    no matter
    try again
    fail again
    fail better

    (bkz: samuel becket)
  • (bkz: allah'ım sen soktun sen çıkart)
  • "başlangıcı olan her şeyin bir sonu vardır. "
    matrix revolution
  • "neyse siktir et"tir. ınanmak lazim.
  • herşeyde vardır bir hayır.
  • çoğu yazar için kendilerine güç veren sözün umut aşılayan bir söz olduğunu görüyorum. mesela, "muhtaç olduğun kuvvet, damarlarındaki asil kanda mevcuttur". mesela "gecenin en karanlık olduğu an; şafağa en yakın olduğu andır..." gibi. yani bugün kötü günümdeyim ama sadece bugün, yarın böyle olmayacak daha iyi olacak mesajı hakim. geleceğe dair bir umut söz konusu.

    bende bunun tam aksi cereyan ediyor. kendimi rahatlatmak istediğimde, kendimi güçlü kılmak için bir düşünceye ihtiyaç duyduğumda bu düşünce ve bu düşüncenin kağıda dökülmüş hali karamsarlıkla yoğrulmuş oluyor. beni umutsuzluk rahatlatıyor. mesela kötü bir günümde hangi gün iyi ki zaten demek.. mutsuz olduğumda bir gün öleceğim zaten, her yolun sonu aynı kapıya çıkıyor diye düşünmek.. bana güç veren şeyler bunlar oluyor..

    borçmuş, kredi kartıymış, işmiş, okulmuş falan bütün bu ciddiyetin ortasında uzayda 800 km/s hızla dolaşmakta olan bir topun üstünde seyahat ediyor olmanın farkına varmak.. hem de bir anda.. tramvayda kalabalığın ortasında camdan dışarıya bakmaya çalışırken. bir gün üzerinde yaşadığımız topun bir şeyle çarpışacağının, bunun kaçınılmaz olduğunun farkına varmak.. bundan daha rahatlatıcı ne olabilir ki?
hesabın var mı? giriş yap