• 26 eylül 1968'de dkp olarak tekrar örgütlemeye çalışılmıştır parti.
  • tarihsel devamlılık ilişkisi içerisinde öncesi itibariyle ele alacak olursak, 2. enternasyonalin en güçlü, en yığınsal, en gelişkin partisiydi. bebel'i, liebknecht'i, kautsky'i, bernstein'ı, rosa luxemburg'u içinde taşıyan bu parti, barikat savaşlarının yenilgiye uğradığı, kapitalizmin istikrarlı bir gelişme içerisine girdiği 1870'ler sonrasında açık kitle çalışmasıyla, mücadelenin buna uygun biçim ve yöntemlerini geliştirerek hızlı bir gelişme gösterdi. sosyalizmi kitlelere taşıdı. partinin yasal alanda örgütlenmesi, parlamentoya dayalı biçimlerin ön plana çıkması, sendika ve kitle örgütlerinde gelişme... kurumsal yapısı, güçlü örgütsel mekanizmaları ve oturmuş gelenekleri olmasına karşın bir önceki dönemin koşullarına göre örgütlenmiş ve onun oportünist sınırlılıklarını taşıyan bu parti, karşıdevrimin de saldırıya geçtiği bir devrimci durumun koşullarına kendisini uyarlayamadı. büyük bir güce dayanmasına karşın daha 1910'lara gelinirken gelişmekte olan kitle hareketine önderlik edemedi; mücadelenin sokağa dayalı yöntemlerine geçiş yapmadı.
    bu parti sürekli kanatlı bir yapıdaydı. emperyalist paylaşım savaşı döneminde daha açık bir şekilde ortaya
    çıkan, hantallaşmış gövde, onun siyasal oportünizmini koşullayan etmenlerden birisi oldu. sosyal şovenizme saptı. lenin'in 2. enternasyonal partileri için söylediği şu sözlerin en çok geçerlilik taşıdığı partilerden birisi spd'dir.

    rosa luxemburg ve arkadaşları, sosyal şovenizme karşı enternasyonalist tutum aldılar. 1916'da spartakist birliği kurdular. kpd (almanya komünist partisi) ise devrim başladığında (1918-19) kuruldu. devrime yanıt verecek tek parti kpd idi. fakat gereken hazırlıkları yapamamıştı ve gereken birikimlere sahip değildi. 1. emperyalist paylaşım savaşı sonrasında almanya'da devrim yenilgiye uğradı. devrimin yenilgisinde köylülüğün ve küçük burjuva kitlelerin devrime çekilememesi, işçi-asker konseylerinin dağınık yapısı, burjuvazinin katliam kılıcını bizzat sosyal demokrasinin sallaması gibi etmenler belirtilebilir. komünist parti önderliğinin rolü ve düzeyi açısından değerlendirecek olursak, rosa luxemburg'un önder ve yönetici parti anlayışına uzak kendiliğindenci parti düşüncesi, devrimin eşiğine kadar, bu nitelikte bir fonksiyonel parti yapısına geçilmesinde frenleyici ve engelleyici bir rol oynamıştır. bu görüş, mücadele ettiği oportünist unsurlarla örgütsel bir ayrışmaya uzun bir süre geçmemek, önderlik sorununu geriye çekerek kitlelerin inisiyatifi rolünün abartılması, devrimi önceleyen koşullara ve devrim anına hazır girilememesine yol açtı. spartakist birliğin gecikmiş örgütlenmesi ve akp'nin son andaki kuruluşu nedeniyle, partinin çeşitli deneyimlerden geçerek tecrübe kazanması ve olgunlaşması, parti önderliğinin parti güçleri, partinin sınıf ve kitleler üzerinde otorite kurması sağlanamadı. dolayısıyla, bu, ortaya çıkan işçi ve asker konseylerinde partinin siyasal inisiyatif ve etkinlik düzeyinin devrim anının ihtiyaçlarına yanıt verecek düzeye çıkamamasına yol açtı.

    kpd antifaşist savaşımda da örgütsel yapısı, mücadele yöntemleri açısından tarihsel-geleneksel bir takım
    sınırlılıklarla karşı karşıyaydı. parti legaldi ve örgütsel açıdan yeraltına geçmekte zorlanıyordu. en alt yönetici komiteleri dahi biliniyordu. yeraltında asgari bir temel olmadığı, bu yönde alışkanlık ve gelenekler
    oluşmadığı için partinin yönetici güçlerinin yeraltına çekilmesinde dahi büyük bir güçlük yaşandı. legal
    mücadele biçimleri ön planda olduğundan faşizmin saldırılarına militan mücadele biçimleriyle karşılık verilmesi istenilen düzeyde, hız ve yoğunlukta gerçekleşmiyordu. mücadelenin bu biçimlerine uygun gelenekler, yaşanılan devrim deneyimlerine karşın zayıftı. dolayısıyla milis ve askeri yöntemler geliştirilmesinde iyi örnekler de yaratılmasına karşın, faşizmin yükselişine denk hız ve tempo, örgütsel düzey yaratılamadı. zorunlu bir esnekliği gerektiren sosyal demokrat parti ve sendikalara üye işçi kitlelerini çekme politikası da bu konuda yavaşlatıcı bir rol oynadı. sosyal demokrat parti ve sendika yöneticilerinin komünistleri saldırganlık ve terör yaratmakla suçlaması karşısında, öncesinde militan mücadele gelenekleri oluşmadığından, söz konusu kitleleri kazanabilmek için daha esnek ve dikkatli bir politika ile yaklaşılıyordu. sosyal demokrat tabandan belli bir kopuş sağlanmasına ve komünist partisinin de güç kazanmasına, kitle desteklerini büyütmesine karşın bu, faşizmin yükseliş temposunun gerisinde kaldı. almanya'da tarihsel gericilik birikiminin yoğunluğu, faşizmin hızlı yükselişi ve devlete egemen oluşunu kolaylaştıran başlıca etmenlerden birisiydi. sosyal demokrasinin ihaneti ise faşizmin zaferinde belirleyici rol oynadı. kpd'nin hataları bunlar gözardı edilerek değerlendirilemez. kaldı ki, e. thaelmann'ın, partinin deneyimlerinin ışığında, daha sonra komintern'in faşizme karşı mücadele politikalarını geliştirmesine katkı sağlayan, politikaları geliştirici yoğun çabası oldu.
  • 1932 yılında kendisine bağlı olan ulaşım sendikası, nazilere bağlı diğer sendikayla birlikte berlin'de ortak grev düzenlemiştir.

    (bkz: vizyon)
  • (bkz: kdp)
  • açılımı kommunistische partei deutschlands. 1918-1933 yılları arası etkin olan alman komünist partisi. o dönem avrupa'nın en büyük komünist partisiydi. 1932 de seçimle iktidara gelen nazi iktidarı tarfından 1933'te kapatıldı. (bkz: spd)
  • (bkz: kpd/ml)
hesabın var mı? giriş yap