• türklerde hakimiyetin kaynağı olarak gösterilen kağanlık simgesi. oğuz destanına göre oğuz han bilge bir şahıs idi. hakimiyeti ilahi menşeden almıştı. yönetme hakkı hükümdara tanrı tarafından ilahi bir lütuf olarak verilmişti. “kut” diye nitelendirilen bu anlayış türk devletlerinde yönetici aileye bağlılığı kuvvetlendirmiştir. kut; devlet, baht, iyilik, talih anlamındadır. tanrının bu yetkiyi vermesini ülüg (kısmet) olarak tanımlarlardı. türk hakanları adete göğün yerdeki temsilcisi gibidir. atilla 451’deki “katalanum savaşından” bir gün önce şaman’ a ; “söyle bakalım yarınki savaşın galibi yada malubu kimdir?” dedi. şaman ; “sen tanrının kılıcısın” cevabını verdi.

    göktanrı inancı bütün türk milletinde hakimdi. tanrı vergisi kut’a sahip olan tahta çıkar görevini yapabildiği sürece orada kalırdı. başarılı olamazsa tanrının kut’u geri aldığına inanılır ve tahttan düşerdi. türklerin ilahi kaynaklı hakimiyet telakkisi başka milletlerinkinden farklıdır. hunlar dan beri hakimiyetin ilahi kaynaklı olduğu kabul edilmekle birlikte hakanlara herhangi bir ulühiyet atfedilmemişti. tanrı tarafından kut verilmiş bir insan kabul edilmektedir. başka kültürlerde kralın şahsıda ilahi meşeli kabul edildiğinden “kral hata yapmaz” fikrini de beraberinde getiriyordu. türk anlayışında ilahi olan görevlendirmedir. hakan iyi veya kötü, bilgili veya bilgisiz olabilir.

    türk hakimiyet telakkisine göre kut babadan oğla geçerdi. kut irsen geçse de buna sahip olabilmek için gerekli başka özellikler vardı. hazarlarda umumi felaketler hakandan kut’un gittiğine delalet eder ve idam edilirdi. eski türklerde hakan devleti töreye göre yönetirdi. yani yönetim hakimiyete kanuni bir mahiyet verirdi. türkler islam’ın kabulünden sonra islamiyet ile çatışmayan geleneklerini devam ettirdiler. kut’a islam-i bir anlam verdiler. onu allah’ın takdiri veya nasibi olarak yorumlamışlardır. islam inancında allah kadir-i mutlak dır. insan nasibinde varsa devlet başkanı olabilir.

    "kut" anlayışı binlerce yıldan sonra bile hayatımızdaki yerini korumaktadır.bayramlarda dostlarımızın bayramını "kut"larız.doğum günlerini "kut"larız.evlilikleri "kut"larız.kut kavramı zaman içinde değişime uğraşa da ilahi kudretini devam ettirmiş ve toplumumuz içindeki temel kavramlar içinde yerini almıştır.iyi dileklerimizi inandığımız yüce güç ile ifade etmek atalarımızdan miras kalan kültürümüzün bir parçası olmasının yanı sıra,ilahi gücün takdirinin hala bu millet üzerinde egemen ve yol gösterici bir unsur olduğunu göstermektedir.ötüken de kağan oturdukça türk milleti için sıkıntı yoktur.tanrı kağana milletini doğru yolda yürütmesi için "kut" vermiştir.
    "kut" kanın kutsallığını sembolize etse de burada kullanılan mecaz, kanın fizyolojisinden ziyade,insan bedeninin tamamını kaplayan ve yol gösterici olan ilahi bir güce tekamül etmektedir.

    "tanrı hepimize kut ve dirlik versin."
  • kut inancına göre, devlet adamı başkalarının sırtından geçinmek için varolmaz.

    kaynak*
  • islamiyet öncesi türk devletlerinde hükümdara, devleti yönetme yetkisinin tanrı tarafından verildiğine inanılmasıdır. kut anlayışı sayesinde hükümdar mutlak otoritesini arttırmıştır. yetkinin babadan oğula kan bağı ile geçtiği kabul edilmiş, bu düşünce de taht kavgalarına ve bölünmelerine yol açmıştır.
  • gunumuzde tekrardan diriltilmeye calisilan anlayis...
  • günümüzde ki çomar ve koyun sürülerinin çok daha eski çağlara dayandığı sürekli boyun eğme içgüdülü olan bizleri havada karada keriz gibi siken adamların götünden büyük egoları ile uydurduğu anlayıştır
  • egemenlik tanrı kaynaklı. fakat kan yoluyla hanedan sülalesine geçtiği için taht kavgalarına neden oluyordu. keşke tanrı bir kaç açıklama yapıp liderin seçimini kolay kılsaymış. böylelikle her zaman cihan hakimiyeti biz türklerin olurdu.
  • (bkz: tien ming)
  • devam etmektedir
hesabın var mı? giriş yap