la belle personne

• --- spoiler ---
  
  daha sevmeden sevginin bitecek olmasının yasını tutan, mektup olayında yaşanan kısa süreli bir yanılgı sayesinde de buna dayanamayacak olduğunu anlayan baş karakteri aracılığıyla, özellikle o yaşlarda` : 16 filan`, biteceği belli olan ilişkilerde mutlu olmanın zorluğunu çok hoş işlemiş film. çok yakın hissettim. yatakta geçen bol kesmeli konuşma sahnesi ile de à bout de souffle'yi hatırlattı.
  
  --- spoiler ---
• louis garrel ve nick drake şarkılarını bir araya koyup film yapıcaz deseler zaten yedi puanı düşünmeden vereceğimi bilirdim ki öyle de oldu.
• junie'nin kafede oturduğu sahnede müzik kutusundan çalan "elle était si jolie" adlı şarkı hem ses bakımından hem de şarkının sözleri bakımından azami yakışmıştır. sözlerin bır kısmından çeviri şöyledir;
  
  o kadar güzeldi ki, sevemeye cesaret bile edemedim
  o kadar güzeldi ki, onu unutamıyorum
  o kadar güzeldi ki, hatta haddinden fazla, rüzgar onu alıp götürdüğünde
  "neşe içinde elimden kaçtı" dedi rüzgar
  
  filmde kızın güzelliği ve güzelliğinin arkasında duran masumiyeti ve bütün bu güzellik, masumiyetin sebep olduğu korkunç yıkım betimleniyor. kanımca bu şarkı bütün filmi, daha senaryo fikri bile ortaya atılmadan önce tamamlamak için yazılmış
• lea seydoux bu filmde anna karina'yı andırmıyor mu!
  
  --- spoiler ---
  junie realist belki fazla içli belki de filofobikti.
  --- spoiler ---
• film usul usul kayıp giderken,junie'nin sırtı dönük kıyıdan uzaklaştığı muhteşem bir sahne var.hani deriz ya,kimdi giden kimdi kalan.
  (bkz: way to blue)
• keşke daha erken yaşımda izleseydim dediğim film. o zaman sevmezdim hiç kimseyi, terk edilen olmazdım.
• “ beni artık sevmediğini düşünmek kendime koyduğum kuralları çiğnemekten daha kötü. sıradan iki insanın aşklarının sonsuza dek sürdüğüne hiç şahit oldun mu ? masum aşk kitaplarında bile yer almıyor. birini sevmek kısıtlı bir süreç. ve bunun bizim için de bir istisnası olmayacak. çünkü diğerlerinden bir farkımız yok.... her zaman bir başkasına aşık olduğunu ve onunda seni sevdiğini düşünüp duracağım. sonra belki, diğerlerinin yaptığı gibi, bu acı mı dindirmek isteyeceğim. “
• sırf şarkıları için bile izlenilesi, kıyıda köşede kalmış mükemmel fransız filmlerinden biri.
  
  --- spoiler ---
  
  her ilişkide olduğu gibi sonunda elbet bitecek olan bir aşkın acısını daha başlamadan çeken ve bu yüzden de başlamaya gerek bile duymayan bir kızın hikayesi. bazı gerçekleri de yüzümüze vurmuş; "beni ömrünün sonuna kadar sevecek tek kişi otto."
  --- spoiler ---
• müzikleriyle vuran fransız filmi.
  
  (bkz: nick drake)
• filmden sonra salondaki tüm kadınlar seksi genç öğretmen louis garrel'a aşık olmuştu bile.