• studio ghibli ye yakışır bir film olmuş. ıssız bir adaya sessiz bir yolculuk. berrak, sakin ,huzurlu bir filmdir kendileri.

    --- spoiler ---

    anne ve çocuk yüzerken sadece ellerini kullanır yani ayak çırpmazlar.bu da tıpkı bir kaplumbağa yüzerkenki gibi...

    --- spoiler ---
  • yüzünüzden asla tebessüm eksik olmuyor filmi izlerken. zaman su gibi akıp gidiyor, bir göz kırpması kadarlık sürede. umut etmek, güzellik ve yaşama dair muhteşem bir seyirlik. hele bir de size bu filmi öneren kişi güzelliğinin farkında değilse. daha da güzelleşiyor, başyapıt oluyor. ikinci kez izlemek üçüncü kez izlemenin yolunu açıyor. sessizlik çok şey anlatıyor.
  • son yıllarda izlediğim en etkileyici birkaç filmden biri. muhteşem bir film. keşke herkes izlese. büyüleyici.
  • bunca sesin yorduğu bünyeme ilaç gibi gelmiş diyalogsuz animasyon filmi. aslında içime içime çok konuştum izlerken.

    -aşk için ıssızlığa ve sessizliğe ihtiyaç var.
    -aşık ölse de aşk ölmez.
    -hayata tutunmak için tek gerçek sebep; sevgidir.
    -anlaşmak için seslere ihtiyaç yoktur.
    -hayalsiz ve rüyasız hayat olmaz.
    -ve hayat basittir.
  • studio ghibly nin, uzun metraj sanatsal animasyonu..

    miyazaki neyin gazina gelip, bu adamla film yapak dediyse artik, bu yanlis kararina bir yanlislik daha ekleyip, dudok de wit i dinlemeyip, kisa film yerine uzun metraj yapmislar filmi.. ki ote gereksiz olmus, yengecler de kurtaramamis malesef. sanirim miyazaki yaslandikca kafa da kaymis biraz..

    film ve anlattiklari ya da anlatmaya calistiklari guzel mi? illa ki.. ama uzun metrajlik bir hikaye degil bu.. izlerken insanin beynine kramp giriyor.. anlattigi da oyle zor oyle kompleks bir mevzu da degil..

    hatta bu sekilde anlatilinca, islevini anlamini da yitiriyor zaman zaman.. uzucu bir calisma olmus.. overdone olmus.. benzer konulara deginen, sanatsal yonetim anlaminda farkli da olsa bir dunya kisa film var zaten.. tamam sen de yap, ama uzun metraj ne alaka? neden tadinda birakmiyorsun ki?

    3/10
  • belli bir yerden sonra ilgim dağılsa da etkileyici bir filmdi.
  • yönetmenliğini michael dudok de wit'in yaptığı 2016 yapımı animasyon film.

    dünya prömiyerini 2016 yılında gerçekleştirilen 69. cannes film festivali'nde yapan film, ülkemizde ise ilk olarak geçtiğimiz sene gerçekleştirilen if istanbul 2017'de seyirci ile buluşmuştur.

    filmde, denizde geçirdiği kaza sonucu kendisini kaplumbağaların, yengeçlerin ve kuşların yaşadığı ıssız bir adada bulan bir adamın hikâyesi anlatılıyor.

    filmin en büyük özelliği hiç kuşku yok ki tamamen diyalogsuz bir yapıda olması. son derece basit ve evrensel bir konunun bu denli sade ve naif bir şekilde işlenmesi filmi izlenebilir kılan detaylardan sadece biri. oldukça sade çizimlerden oluşan karakter ve olaylar da filmi izlemeyi kolaylaştırıyor. film her dakikasında bir sonraki dakikasını düşündürüyor ve merak unsurunu sonuna kadar koruyor. filmdeki karakterin hayatında kırılma noktasını oluşturan sahneye kadar olanlar son derece gerçekçi bir niteliğe sahipken, o sahneden sonra film, biraz olsun masalsı bir yapıya kavuşuyor. filmde olumsuz görebileceğim iki özellikten ilki süresi. süresi 45-50 dakika civarında bir yapım olsaydı belki de daha doyurucu bir yapım olabilirdi. ikinci olarak da süre ile bağlantılı olarak ortaya çıkan ve benim yaşadığım dikkat sorunu. bu da büyük ihtimalle hiç diyalog olmamasından kaynaklanıyor. yine de kişiye bazı soruları sorduran ve diyalogsuz da olsa kendine saran bir film ve izlenmeye değer.
  • kelimelerin algımızı ne kadar etkilediğini düşündürten filmdir benim için. filmi farklı kişilerle 3 kere izledim. her birinin filmden çıkardıkları farklı oldu. hatta izlediğim farklı zamanlarda kendi düşüncelerimin bile değiştiğini fark ettim.

    ben bu filmdeki olayların en başından itibaren bir rüya olduğunu ve ana karakterin karaya vurduğundan itibaren hayal gördüğünü düşünüyorum.

    bazen pes etmek çözüm olabilir...
  • bence yediği kokonat dokundu adama.
hesabın var mı? giriş yap