• "yalnızca zayıflar zalimdir. nezaket ancak güçlülerden beklenebilir.” - leo buscaglia
    __________
    “only the weak are cruel. gentleness can only be expected from the strong.” - leo buscaglia
  • "bir tek gül benim bahçem, bir tek dost benim bütün dünyam olabilir."
    "geçmişte ve gelecekte yaşama! şu anı yaşa. yemek yiyorsan ye. sevişiyorsan seviş. birisiyle konuşuyorsan konuş. bir çiçeğe bakıyorsan bak. içinde bulunduğun anın güzelliklerini yakalamaya çalış."
    "işte bu benim! beni tüm zayıflık ve aptallığımla, her şeyimle alın. alamayacaksanız, bırakın beni, öylece kalayım."

    gibi bir çok sözüyle zihnime kazınmış, günümüz insanına anlaşılması zor gelen ve "sevgi" dersi vermeye başladığı okuldaki bir çok öğretim görevlisi gibi bir çok insan tarafından aşağılanan, saygıdeğer bir yazar ve eğitimcidir. "bir deli bir kuyuya taş atmış, kırk akıllı çıkaramamış" misali bir intihar dedikodusuyla ışığı gölgelenmek istenmiştir. aşağıdaki linklerden ve şayet araştırırsanız birbirinden bağımsız yüzlerce kaynaktan leonardo buscaglia' nın 12 haziran 1998' de, 74 yaşında, nevada' daki evinde kalp krizinden öldüğünü öğrenebilirsiniz.

    bazı forumların ve sözlük yazılarının dışında intihar ettiğine dair hiç bir bilgi yoktur. bir yazarı ve kitaplarını sevmemek, saygı duyulacak bir şeydir fakat onun sevilmemesi ve ona saygı duyulmaması için böyle bir yola başvurmak büyük bir saygısızlık örneğidir.

    http://www.deadoraliveinfo.com/…es-nf/buscaglia leo
    http://en.wikipedia.org/wiki/leo_buscaglia
    http://www.vibrantuniverse.com/…/leo_buscaglia.html
    http://www.usc.edu/…98/alumninews/im_buscaglia.html
    http://www.journeyofhearts.org/…stimd/buscaglia.htm
    http://fcis.oise.utoronto.ca/…t1/1969buscaglia.html
  • her kitabi birbirinin ayni olan adamcagiz.ortaokul yillarimda cok modaydi.sevelim sevelim sevelim...
    eee
    sevdik got olduk...
    simdi ne olacak?
  • verdiği "gönül insanı" izlenimi baymakla beraber aşağıdaki hikaye ile "ulan adam doğru söylüyo galiba" dedirten şahsiyet.

    bir gün buscaglia öğrencilerini toplar ve onlara sorar; ?yarın ölecek olsanız bugün ne yapardınız?”

    en genç olan öğrenci “sanırım annemle barışırdım” der, “onunla üç aydır konuşmuyoruz.” bir diğeri “karıma seni seviyorum derdim çünkü onunla evlendiğimizden beri ona hiç söylemedim” der.

    buscaglia öğrencilerine döner ve şöyle der; “peki bütün bunları yapmak için niye ölmeyi bekliyorsunuz?”
  • yaşamak risk almayı göze almaktır. risk almayı göze alamazsak eğer yaşlanınca huysuz, mutsuz ihtiyarlar oluruz. ben riskleri ve bu nedenle de leo'nun şu şiirini çok severim ;

    gülmek; "saf" denme riskini göze almaktır.

    ağlamak ise; "duygusal" görünme riskini...

    birine yakınlaşmak; "kendini kaptirma" riskini,

    duygularını açmak; "kendini ortaya koyma" riskini,

    hayalleri ve düşünceleri sergilemek ise;

    "onlari başkasina kaptirma" riskini göze almaktır.

    sevmek; "karşilik görememe" riskini...

    yaşamak ise; "ölme" riskini göze almaktır.

    umutlanmak; "hayal kirikliğina uğrama" riskini

    çabalamak ise; "başarisiz olma" riskini göze almaktır...

    ama riskler yaşanmalıdır,
    çünkü; hayatımızın en büyük riski hiç risk almamaktır.
    hiç risk almayan kişi, belki acı ve üzüntülerden korunabilir
    ama büyüyemez, sevemez, değişemez, hissedemez, öğrenemez.
    garanti arayışlarıyla zincirlenmiş bir köle olarak yaşarken,
    bedelini; özgürlüğünü kaybederek öder.
    sadece; riski göze alabilen kişi hürdür.
  • kitaplarini okuyanlari bunalimlara iten, hatta birçok yazilarinda intihara tesvik bile eden ama kendileri en ufak birşeyde doktora kosan, kanser tedavisi için gittikleri ülkelerde ölen ama pek çok kişinin intihar ettiğini sanıp yücelttiği bir tomar bunalım aman ne şeker melankolik yazardan cok daha dert edilen bir insandır. herkesin kendini degilleme hakkı vardır hele de yaşamı.
  • yaşamak, sevmek ve öğrenmek kitabının 76. sayfasında arıza bi vietnam şiiri vardı.
    (bkz: gereksiz ayrintilari hatirlama sendromu)
  • hayata bakış açımı keskin bir şekilde değiştirmiş yazardır tartışmasız..herkesin anlayamacağı ve anlaması durumunda alice harikalar diyarında yı yaşamamızı sağlayacak, anlayamayanlar nedeniyle güzel şeylerin hep ütopik değerlermiş gibi bir köşede durmasını irdelemiş olan, kucak dolusu sevgi insanı..yaşamın özünün sevgi olduğunu anlatan adam.
  • bu şahsın intiharını ben ve bir arkadaşım yüzyılın en trajikomik olayı seçmiştik zamanında.
  • nerde ne zaman okunduğuyla ilintili olarak sevilebilinecek ya da nefret edilecek bir yazar. hastahanede uzun süreli (1 ay, 2 ay) yatmanız gerekiyorsa pencereden girenin güneş olduğunu ve sadece seni ısıtmadığını farkettirebilir ama rutin bir yaşamda onun söylediklerinin çok bi anlami yoktur.
    kimse asansörde kapıya doğru değil de insanlara doğru dönen ya da sokakta birini çevirip atkına bayıldım sana çok yakışmış diyen bir adamı hoş karşılamaz çünkü
    insanları beklemeden dinlemeden hızlı hızlı işlerimizi yapmalı, yürürken vitrin camlarında kendimize bakmalıyız çünkü
    rutin bir yaşamda buscaglia ve türevlerine ihtiyacımız yok çünkü
hesabın var mı? giriş yap