• hep aynı teraneyi savunur durur. üstteki arkadaşın dediği gibi 2-3 dk iktidara sallar sonra 15 dk muhalefeti gömer.ne yapsın muhalefet insanları sokağa mı döksün? milleti birbirine mi kırdırsın? ne yapsın istiyorsun? madem çok biliyorsun muhalefet etmeyi parti kur sen liderlik et. gerçi cumhurbaşkanlığı seçimlerinde onu da denedin aldın boyunun ölçüsünü gördün lafla peynir gemisinin yürümediğini. ama en güzeli koltukta oturup muhalefeti gömmek.
    edit:imla
  • eski siyasal islamcılardandır. böyle bir şeyin eskisi olunabileceğinden de şüpheliyim ama bu entrynin konusu bu değil. öncelikle uğradığı saldırı için geçmiş olsun diyeyim. saldırıdan beri hangi programa çıksa “bu gençlerle yüzyüze konuşmak istiyorum, benden bu kadar nefret etme sebeplerini merak ediyorum” falan diyor. sanıyor ki bu gençler onunla konuşunca “akıllanacak”. bu gençler bir değil on değil. bak resmi rakamlara göre 15-25 yaş arasındaki gençlerimizin %26'sı şu an ne iş sahibi, ne de okulda. milyonlarca başıboş genç, kaybolan giden potansiyel. kaynak

    gültekin sanıyor ki karşısına alacağı adam 2 laf edebileceği bir tip. ben söyleyeyim senin karşına gelecek tip ahanda bunun gibi evrimini tamamlamamış bir canlı (videodaki herifin olayı farklı biliyorum ama zihniyeti aynı). bu kişiyi en ağır rehabilitasyona sokarsan anca (o da belki) topluma geri kazandırırsın. bu tiplerden ümidi kesin artık. şiddete başvuran, o derece vahşileşmiş gerizekalıları karşısınıza alıp konuşamazsınız. şu olur, yanınızda güçlü birileri varsa, polistir, validir, nüfuzlu biridir, bunlar başını öne eğer, sizi dinler, abi affet çeker. lakin sizin kendisinden güçsüz olduğunu anladığı anda eski haline döner ağzınızı yüzünüzü kırar. bu adamlar için kıstas budur, arkası var mı yok mu? bu kadar basit. saf saf bu gençler benden neden nefret ediyor kafasını bırakın bence. siz enerjinizi bu tiplerle konuşarak anlaşmak yerine yeni nesillerin bu hale dönüşmesini engellemek için harcasanız çok daha işe yarar bir şey yapmış olursunuz diye düşünüyorum.
  • sözde gazeteci...
    evet sözde gezeteci kendisi.fakat özünde (bkz: tercüman)dır.zerre kadar yalakalık veya çıkar uğruna birilerine seviml i gözüküp şirinlik yapmak yahut bir kaç oç'dan aldığı darbelere rağmen kendi fikirlerini satmayan sağlam,dürüst bir vatan severdir.
    dolayısıyla bu karakter de olup seslerini duyurmaya milyonların tercümanıdır.

    bu akşamki programında söylediğin sözler eminim seslerini duyuramaya milyonların sesi olmuştur.

    kendi adıma teşekkürler...
  • akp'nin islamcı söyleme geri dönmesiyle "içerdeki nabzı" iletmesi açısından ruşen çakır, 2 yıllık aradan sonra levent gültekinle temasını tekrar yoğunlaştırmıştır.
  • yarın kemal bey grup toplantısında malum bildiri ile ilgili ' dün akşam halk tv'de levent bey ne demişse ben de aynı şeyleri söylüyorum' deyip diğer konulara geçse klas bir iş yapmış olur bence. çünkü ne eksik ne fazla başka bir şey demeye gerek yok bu konu ile ilgili.
  • seçim yaklaştıkça muhalefete vuran öngörüsüz, toksik kişilik. yeter cidden. sürekli eleştiriyor, önerebildiği tek şey de “bir ara gelin.” bu kadar. dün de muhalefete karate yapma çağrısında bulunmuş.

    gelecek seçimde başkanlığa adaylığını tekrar koysun da hepimize karate nasıl yapılır göstersin. sırf kendine alan açmak için muhalefeti kötüleyip duruyor.

    istanbul, ankara kazanıldı, taktir ettiğini bir kere bile görmedim. tam tersine imamoğlu’na “onursuz, ilkesiz, yalancı” demek için yirmi dakika program yaptı. tam cehennemdeki türk kazanı gibi. biri yukarı çıkacaksa omzuna bastırıp aşağı itiyor, biri çıkışa yaklaştıysa paçasından tutup aşağı çekiyor.

    imamoğlu kazandı işte. bütün anketlerde de erdoğan’ın önünde bunu niye görmüyor? göremez, çünkü o zaman pesimistliğini satacak kişi bulamaz. oturup “imamoğlu yasin okudu. bugün bunu yapan, yarın başka ayılara da dayı der” diye saçma sapan, rezalet bir program yaptı. çünkü muhalefetin güçlenmesi bu tiplere ekmek bırakmayacak. nemalandığı tek şey bomboş muhalefet eleştirisi.

    bir de sürekli “meclisin artık bir önemi yok” deyip duruyor. nah yok. akp bugün anayasa değişikliği yapamıyorsa bu mecliste mutlak çoğunluğu olmadığı için yapamıyor. daha bunu bilmiyor (ya da göz ardı etmek işine geliyor) gelmiş ahkam kesiyor. meclis nasıl önemsiz ya? meclis çoğunluğu muhalefette olsaydı bugün muhalefet seçim kanunu bile değiştirirdi. boş boş konuşmasın. ancak dünyadan haberi olmayan, her şeye inanmaya hazır anti-chp tayfayı eğlendiriyor bu soytarı.

    anca bel altı vurma peşinde. tam bir yüzsüz. tam bir utanmaz. tiksiniyorum bu heriften.
  • toksik muhalif. tabii muhalifse. açıkçası bana biraz akıl sağlığını kaybetmiş ya da bir takım mental, psikolojik sorunları varmış gibi geliyor.

    biliyorsunuz, kendisi 2018'de cumhurbaşkanlığına adaylığını koymuştu. seçim yaklaştıkça da muhalefete iyice bel altı vurmaya başladı. hele imamoğlu'na karşı kişisel bir nefretinin olduğunu görmemek için kör olmak gerek. önceleri imamoğlu'nu istanbul'u ilgilendirmeyen konular hakkında çok konuşmakla eleştiriyordu (kanal istanbul mesela. evet istanbul'u hiç ilgilendirmiyor :)) son programındaysa "biz imamoğlu'nun türkiye'nin sorunları hakkında neler düşündüğünü bilmiyoruz." diyor.

    bir insanın bu cümleyi kurması için ya geri zekâlı ya da art niyetli bir onursuz olması gerekiyor. imamoğlu istanbul belediye başkanı, gidip faiz hakkında açıklama mı yapsın? ne yapsın? ne bekliyorsun? öyle yaparsa da bu defa niye bu kadar çok konuşuyor diye eleştirir.

    açıkça ben kendisinin hâlâ ıslak başkanlık rüyaları gördüğünü, bunu kendisine bir saplantı yaptığını, bu ıslak ve hastalıklı rüyaları yüzünden de istemsizce kendisine sözde rakip gördüğü insanlara saldırmasıyla açıklıyorum. zira gerçeklerle hiç bu kadar bağdaşmayan argümanlar üzerinden, sırf kendi duyguları öyle diye birilerine saldırmak, denenmemiş şeyleri mükemmel çözümlermiş ve mutlaka sihirli biçimde işe yarayacakmış gibi göstermesi bende bu hissi uyandırıyor.

    kaldı ki önerdiği çözüm de "bir araya gelin, hdp'yle fotoğraf verin." yani kendisini uzun uzun dinleyen de bir şey önerdiğini sanır. benim etrafımda böyle toksik biri olsa selamı sabahı keser, uzaklaşırım.

    ruşen çakır gibi değerli bir gazeteci muhalefeti konuşacak başka insan mı bulamamış da kendi varsayımlarını mutlak doğrular sanan hastalıklı, takıntılı bir herifle muhalefeti konuşuyor. yani kadri gürsel'le konuşabilirdi, murat yetkin'le konuşabilirdi. kendisi bir gazeteci de değil. başkanlığa adaylığını koyacak kadar kendini bilmez, kendinden geçmiş bir narsisist. böyle biriyle neden muhalefeti konuşursun ki?

    kısacası g*ltekin'in imamoğlu başta olmak üzere muhalefete kuduz köpek gibi saldırmasının altında bu psikolojik hezeyanın yattığını düşünüyorum. kendi ulaşamadığı pozisyona, yani demokrat kanadın adayı olarak gelemeyeceği cumhurbaşkanlığına başkasının da gelmesini istemiyor. tıpkı dostoyevski'nin hastalıklı karakterleri gibi. "hedefim zorlayarak 100 bin imza toplamak değil. 1 milyon imza almak" dedikten sonra bu işin çocuk oyuncağı olmadığını anlayıp kıvırması falan... tam dostoyevski'lik.
  • suçluluk duygusunun bütün belirtilerini bünyesinde toplamış, topluma sürekli ve her konuda kötümserlik yaymaktan kendini alamayan, arkadaş olmak bile istemeyeceğim, yukardaki entrylerde de söylendiği gibi gerçekten toksik, değişik bir kimsedir.
    aralıksız konuşarak kafa açar, iç bayar.
  • eskinin hızlı fetöcülerinden, ergenekon - balyoz davalarını kendini yırtarcasına destekleyen yetmez ama evet'çi bir tip. halktv tarafından sarı saçlım mavi gözlüm şarkısı dinleyip ağlayan teyzelere atatürkçü olarak yediriliyor. komedi...
  • geçmişinde aldığı tavırlardan ötürü çok büyük vicdan azabı duyduğunu düşünüyorum. hükümete bu denli giydirmesinin başka bir açıklaması olamaz.
hesabın var mı? giriş yap