• 16 kişilik sınıfın 15 inin erkek olması sonucunda uçan sineğin bile değeri olan bir sınıfta. okulun en çirkin bayan öğretmeninin dersinde ereksiyon olan sıra arkadaşımın bülüğünü sıraya vurması. ve öğretmenin kapı calınyor sanıp -gel demesi.
  • anlatacağım olaya şu an ben bile akıl erdiremiyorum. gözlerimle şahit olmasam mümkün değil inanmam. yatılı lisede okuyoruz memleketimin bir köşesinde. yatılı okuyanlar bilirler, o habitat içinde, 7/24 aynı ortamda olmaktan ve sürekli aynı tipleri görmekten bir süre sonra utanma duygusu kayboluyor, hayvanlığın sınırları kalkıyor.

    bir gün sınıflarda ikindi vakti, okul sonrası etüdündeyken bir haber geldi. biri tuvalete dev sıçmıştı. koşarak görmeye gittik. (bok görmeye gitmek inanın bu hikayenin en normal kısmı.) bir baktım kapıdan. bak yemin ediyorum hayatımda böyle bir şey görmedim. nah şu bileğimden daha kalın değilse ben de adam değilim. boy desen hani bilekten dirseğe kadar var lan. onu sıçan götü düşünmek bile istemiyorum. ruhunu teslim etmiştir herhalde. bir de herifçioğlu eserini, deliği tutturmak bir yana, nasıl başardıysa enlemesine sermiş taşa, böyle deliğin üzerine köprü atmış resmen. o zamanlar tabi teknoloji falan yok fotoğrafını çekelim. (bende a1018 vardı eheh) yoksa vallahi tarihte kendine yer bulurdu. san'attan tıbba birçok dalda ilgi görürdü.

    neyse biz bunun geyiğini yapa yapa döndük sınıflara. o gün, bir kız arkadaşın -kendisi sınıfın en hanımefendi, en leydi ve en burnu havada kişisidir- doğum günüydü. bakın buralar hafiften silik hafızamda, neyse sıkı durun, o akşam bir arkadaş, aramızdaki en hayvanı şüphesiz, elinde o bokla çıkageldi. evet abi evet, bir tane a4 kağıda sarıp getirmiş boku sınıfa. gözlerim açıldı bir adama bir kağıdın içine sarılı boka bakıyorum. bok artık taşlaşmış kıvamını kaybetmiş. eleman boku iki elinde incitmekten korkarcasına tutuyordu ve bana "abi simay'ın doğum gününü kutlayalım." diyordu. benim ağzım bir karış açık ve adam bana "abi mum var mı mum?" diyordu. boku kağıdın üstünde usulca öğretmen masasına koydu. bir şahesere bakar gibi baktığımızı hatırlıyorum bokun heybetine. bundan sonrası cidden oldu mu yoksa fikir düzeyinde mi kaldı mutabakata varamadık yıllar sonra düşündüğümüzde bile. o bokun üstüne mum dikip kızın masasına kondu mu, ben şahsen hatırlamıyor ve hatırlamak istemiyorum. yapmadılar kabul ediyorum. öyle bir şey olsa kız herhalde şehri terk ederdi amınım dimi?

    alın işte bu da böyle bir lise hayvanlığıdır unutmak isteyip unutamadığım. zaten şu an bok fobim var lanetlendim galiba.

    :/
  • içimizde utanma arlanma duygusu olmayan bir arkadaşın tuvalette sıçışını herkese canlı şov şeklinde herkese izlettirmesi. izleyenlerin de sanat eserine bakıyor gibi "çok şekil sıçıyor", "şurdaki ovallikler vs" tarzında sürrealist yorumlar yapması.
  • arkadaş nereden duydum hangi porno dergisinde okudum bilmiyom, kişinin boynunu 20-30 saniye böyle sıkıca sıktın mıydı bayılırmış ama hemen ayılırmış. tokat falan atarsan kendine gelirmiş. e bende liseliyim ya, niye yapmıyom di mi..? salaklığa bak ya..

    ben bunu dedim bizimkilerin yanında, adam da siktir olm öyle şey mi olurmuş deyip gaza getirdi.. hadi yap diye tutturdu. adamı görsen sıkmadan tokat at, bayılır.. o derece zayıf, çelimsiz bişii. tuttuydum adamın boğazını, ne 20'si 15 saniye olmadı, yığıldı herif kollarımın arasında.. kesin bizi sikiyo bu deyip, kalk lan hadi dedim.. bıraktıydım adamı, adam yere düştü. benim götüm bi büzüştü bi büzüştü.. öldü gitti sandım.. bizim bi fırlama arkadaş var, mustafa.. daha önceden kinli midir nedir, adamı tokatlamaya başladı.. uyandı bizimki, siz kimsiniz, nerdeyim diye bakınıyo mal mal.. orospuydun önceden sen deyip gülüyo mustafa'da..

    benim nam almış başını gitmiş.. resim dersine gireceğiz, oktay diye arkadaş var.. hadi beni bayılt da göreyim dedi. adam yaşıtlarımız arasında en hayvanı, zabellah gibi bişii amına koyiim.. gaza getirdi bu da.. hoca gelmeden şunun havasını alayım dedim bende.. tuttum boynunu, sıkıyom.. herif götümü bayıltın diye gülümsüyo.. geçti bi 30 saniye ama adamda tık yok.. gözü kıpkırmızı oldu ama bayılmıyo amına koyiim.. sıktıkça sıkıyom, millet de bizi izliyo.. saniyeler geçiyo.. yok aga dedim elimde kalacak herif.. bıraktım, iyi misin dedim.. herif mal mal suratıma bakıp, gülümsüyo hala.. arkamı döndüydüm, çevredekiler ay uyy diye panikledi.. meğerse adam başka şeyden gülümsüyomuş.. adam titremeye başladı.. arkamı döner dönmez titreyerek labut gibi yere yığıldı herif.. kafayı da sıraya geçirdi.. titremesi de kesilmedi.. tokat atıyom, uyan lan bokunu yiyiim uyan diyom, ağlicaam nerdeyse.. adam hala gülümsüyo, hala titriyo.. götürdük tuvalete.. yıkadık, tokatladık falan.. ayıldı çok şükür..

    lan bu yaptığım hocalara kadar gitmiş.. veli toplantısında babama falan demişler.. adam eve geldi.. ''lan sen arkadaşlarının boynunu falan sıkıyomuşun, bayıltıyomuşun.. doğru mu bu..?'' dedi.. yaa işte, öyle şakacıktan falan.. dediydim.. ''hadi beni de bayıltsana'' dedi lan herif..
  • öğle aralarında öğrenciler dısarı çıkmasın diye 4 cephesi bulunan okulun 3 cephesine öğretmen konulur. ayrıca giriş kapısında bekçi, okulun muhtelif yerlerinde de kamera vardır. kalan son cephe de zaten 2.5- 3 metre olduğu için öğrenciler çıkamaz diye düşünülmüş, fakat her ihtimale karşı da tam oraya bakan bir kamera yerleştirilmştir.
    öğle arasında sınıftan o meshur 1 metrelik cetvel araklanır, kameranın yönü yukarıya doğru çevrilir, cetvel teslim edilir, herkes boylu poslu arkadasın sırtına basarak duvarı tırmanır ve en son arkadas yukarı çekilerek görev tamamlanır.
  • lise mallıktır.
  • arkadaşın telefonunu ödünç alıp başka arkadaşa para karşılığı kontör yollamak.

    8 kontör 1 milyon.
  • insana kendini sorgulatan, "nasıl yetişmişim lan ben?" diye sorduran hayvanlıklardır.

    en basitinden en hayvanına:
    -ders sırasında (duvar kenarı en arka sırada), pantolon çıkarıp eşofman giymeye çalışmak. başarılı çıkarma eyleminden sonra devamının gelmemesi sonucu ders boyu boxer'la oturmak.
    -ders sırasında (cam kenarı en arkanın bir önünde) dalgayı çıkarıp sıraya vurmak.
    -(şu an ağlıyorum)turnuvalar sırasında; tribünün başına geçip hocalara ithafen hepiniz orospu çocuğusunuz tezahüratı yaptırmak.

    tipimi sikeyim, okuldaki tiki kızlardan birisi "şu okulda nerde iğrendiğim bir şey var içinden uğur çıkıyor" demişti benim için. yazarken bir kez daha anladım. ne kadar haklıymış...
  • naçizane bir kaç örnek:
    - sınıfın camlarını açıp, tüm milletin* şişeyi şutlayarak camdan aşağı atmak için sıraya girmesi (bu olay şişe müdürün önüne düşünce bitmişti).
    -son kullanma tarihi geçen yangın tüplerini kontrol etmek (o süreyi takiben bir müddet daha tüpler kullanılabilir halde kalıyor*)
    -sınıfta futbol topu ile şut çekmeye çalışmak. ( akabinde atatürk fotoğrafı ve gençliğe hitabe tuzla buz olmuştu*)

    bir de unutmadan (bkz: #26541003)

    ... ve daha uzar gider bu liste.
  • karın (kar, şu beyaz olandan) bol olduğu bir memlekette okudum liseyi.

    ders arasında kar topu oynayasımız tutmuş o gün. kar diz boyu yalnız. biz de inada bindirdik illa birimizden biri pert olacak karların içinde. arkadaşım beni kar topu yağmuruna tuttu. saç baş dağıldı, gömleğimden aşağı bir ton kar süzülürken ben donuyordum. sonra arkadaşım içeri kaçtı.
    ben de "bu senin yanına kalmaz" düşüncesiyle kucak dolusu karı aldım, okul binasına doğru gidiyorum. giriş merdivenini çıktım. girişte bir adam bekliyordu, yanında da okuldan bir çocuk. belli ki adam çocuğun velisiydi.
    adam beni azarlayarak demesin mi "nereye götürüyosun kızım sen onu?" diye. ben ne dedim peki?

    "amca tuvalette sular akmıyo da, işte akmıyo yani... !!?" dedim. hayır planlasam böyle bir gerekçe aklıma gelmezdi. adam ağzını açmadan içeri kaçtım, bir o kadar da müdür yardımcısından azar işittim ama prensip olarak kendisini sallamazdık.
    ya ben o veliye nasıl öyle diyebildim? buna bugün hala şaşırıyorum.
hesabın var mı? giriş yap