• bir duvar.
    duvara sırtını veren güzel bir kız.
    kızın ayağında bambi çoraplar ve tokalı siyah pabuçlar.
    adımların sıklaştığı tenefüs koridoru.
    koridorun sonundan gelen çingene esanslı kahkahalar.
    kahkahaların sahibi üstü mürekkep olmuş bir çocuk.
    çocuğun suratında aptal bir gülümseme.
    gülümsemeyi bozan müdür yardımcısı.
    müdür yardımcısının dikkatini çeken duman.
    tuvalet kapısından sızan sigara dumanı.
    dört bir tarafa kaçışan tiryaki öğrenciler.
    kaçışan bir öğrencinin ayağına rast gelerek ileriye yönelen madeni para.
    madeni parayı yerde bulan duvara dayalı güzel kız.
    aynı anda parayı almaya yönelen ben.
    göz göze gelişimiz.
    gülümseyişimiz...

    ilk aşkım...
  • sıramın üzerine kazıdığım 3 tane okul-bölüm hayalim. üniversite sınavına tesadüfen kendi okulumda girmem, gireceğim sınıf ve sıranın yerine kendi sıramı taşımam, kendi sıramda öss sınavına girerek sıranın üzerinde kazılı olan 3 okuldan birini kazanmam.
  • sene: 2006

    ders: analitik geometri

    öğleden sonra ve son ders olduğu için haliyle herkes dersten kopmuş, geyik yapmakta. ama özellikle bir arka dörtlü var ki gülüp duruyorlar. hoca kendi kendine ders anlatırken; biranda bunlara döner ve sözlü notunu yapıştırır: 45

    herkes bunlar itiraz edecekler falan diye düşünürken, yazılı notları en fazla 20 olan bir arkadaşa arka dörtlüden biri şöyle seslenir:

    - lan sende aramıza gel, bari ortalaman yükselsin.

    bundan sonra tabii ne ders kalır ne sözlü notu.*
  • iç çamaşırı giyme zorunluluğu getirilmeden önce, bizden dört beş yaş büyük ablalarımızın yaz aylarında su savaşı yaptığı güzel günler
  • hocaların selamlama çeşitleri...
    efenim şimdi şöyle oluyor... matematik, türk dili ve edebiyatı, fizik vb. derslerin hocaları geldiğinde öğrenciyi selamlamaları standarttı...
    - günaydın çocuklar*...
    - sağol!

    peki ingilizce hocası geldiğinde ne olurdu?
    - good morning class...
    - good morning teacher!

    bunu da atlattık bi şekilde... şimdi sırada kim var? din kültürü ve ahlak bilgisi hocası:
    - selamun aleyküm...
    - aleyküm selam hocam!

    yaaa işte böyle... bitti mi hayır bitmedi... milli güvenlik dersimiz geliyooooor!
    önce sınıf başkanı, hoca sınıfa girerken okkalı bir "dikkaaayyyttt" çekerdi sonra hoca:
    - nasılsınız çocuklar?
    - saaaoouuullll!!

    yahu kardeşim, biz nerdeyiz? kendi ülkemizde mi britanya'da mı? camide mi kışlada mı? feleğimiz şaşardı valla....
  • lisedeki okul müdürümün bazı sabahlar geç kaldığımda odasına çağırıp matematik öğretmeninin taklidini yaptırması.
  • sınıfa uçarak* girmeye çalıştığı için demir kapı kemerine kafayı gömerek anında bayılan arkadaş

    bayılan arkadaşı başta ciddiye almayıp etrafını tebeşir ile çizen başka bir arkadaş

    her iki durumdan dolayı sınıfça bizi ciddiye almayıp, "arabaya 20 tl'lik* benzin koyarsanız sizi hastaneye götürürüm" diyen nöbetçi hoca

    sonuçta çocuğa ne olduğu aklımda kalmamış maalesef..
  • tuvalette gizlice içilen sigaralar. ha üzerinden 10 seneye yakın zaman geçti, koca öğretmen oldum ama hala tuvalette gizlice sigara içiyorum. lisede öğretmenlerden saklanırdık, şimdi öğrencilerden sallanıyoruz. hayat ne garip.
  • bir analitik geometri sınavında (sınav test) tüm cevapları rastgele atıp 96 almam... sınıfta benden sonraki en yüksek not 56 falandı. hayatım boyunca hep o şans tekrar beni bulsun diye bekledim ben sonra...
  • -her sabah yenilen peynirli poğaça,
    -ergenlik bunalımı, (sonra geçiyor)
    -sıranın altından gizlice okunan lombak/le-manyak,
    -derste gizlice içilen ve bitene kadar genelde soğuyan çay,
    -dersi dinler gibi görünürken çizilen karikatürler,
    -teneffüslerde içilen işportadan alınmış kaçak sigaralar,
    -gereksiz filozofluk girişimleri,
    -ezberlenen şarkılar, (tüm pink floydları lisede ezberlemiştim)
    -bir kaç kişi toplanıp 1 şişe vodka içtiğimiz gün, o kafayla edebiyat sınavına girip yazdığımız kompozisyon (hatta abartıp şiir yazan ayyaşlar da var),
    -kulise kaçıp karanlıkta saatlerce muhabbet etmek,
    -6 sene boyunca para biriktirip üniversite biter bitmez karavanla geziye çıkma hayalimiz, bu hayale katkısı olsun diye boncuk dizip kolye yapmamız ve bunları satmak için uğraşmamız,
    -dertleşmelerimiz,
    -taklidi halen yapılan, kıl olduğumuz hocalar,
    -çok sevip saydığımız, halen arayıp sorduğumuz hocalar,
    -dersin işleyişini bozmakla suçlanıp yazdığımız savunma.
hesabın var mı? giriş yap