logh
-
indie müzik yapan ağır ve karanlık şarkılara sahip isveçli güzel bir grup. benzetmek gerekirse red house painters'a yakın oldukları söylenebilir.
2002'de yayınlanan every time a bell rings an angel gets his wings adlı bir albümleri var. -
-
every time a bell rings an angel gets his wings sonrasi the raging sun adinda leziz bir album cikarmislar bad taste recordstan.the contractor and the assassin sarkisiyla beni derinden etkilemeyi basarmis gruptur kendisi.
-
ilginçtir elime ilk log adinda geçti every time a bell rings an angel gets his wings albümleri. sonradan ayni albumu baska bir yerde logh adinda gordum, sasirdim, anlam veremedim. herhalde ilk zamanlar isimleri log'du, yeni baskilara logh diye devam edildi. neyse geçelim bu ufak detayi...
sahsen the raging sun albumlerini fazla tatmin edici bulmasam da, (ki evet red house painters'i o albumde andirdigi dogrudur), ilk albumleri yeme de yaninda yat cinsindendir. ikincisine gore kapkaranlik ve daha cesur bir albüm every time a bell rings an angel gets his wings. mogwai esintileri, bazi sarkilarda explosions in the sky tadi, ama en önemlisi kendi tarzlarini verebilmisler bu albume. lakin nedendir bilinmez ikinci albumde daha bir klasiklesip, beni hayal kirikligina ugratmislardir...
ghosts adami oldugu yere mihlar...
http://badtasterecords.se/logh/ -
son aylarda popsicle ile birlikte isveçten çıkmalarına rağmen haleti ruhiyemi etkileyebilen iki gruptan biri logh. deep elm okulundan mezun olarak zaten every time a bell rings an angel gets his wings albümleriyle referanslarını sağlam tutmuşlar, emo diaries serilerinde de yer almışlar iyi de yapmışlar. lakin bad taste recordsa geçerek çok sağlam bir okulu terkederek açık denizlerde yüzmeyi denemişler ama soundları yine de ticarileşmemiş. emo'ya bulaşmış nordik bir sound, garip bunlar..
-
end cycle adlı şarkıları hoştur.
you turned and smiled and said that nothing ever ends
now only a colossal wreck remains
you walked for months to find the other side awash
the burning desert stretches out before your eyes
flood the lands and drown the world once and for all
the sands go on and on until there is no end -
-
(bkz: 18 nisan 2005 logh konseri)
-
dinleyeni zamanın ve mekanın dışına taşıyan gruptur.
ya hüzün odalarında gizli gizli ağlayan olursunuz ya da huzur bahçelerinde yine gizli gizli tebessüm eden.
tercih sizindir.
giz de... -
last fm'in bana kazandirdigi ve hayatima iki kere soktugu, dolayisi ile burdan kendisine ve yapanlarina tesekkuru borc bildigim bir gruptur.
dredg ile baslayan ve "similarlardan bakalim nerelere varicaz" yolculugundan bir sekilde ulasilmistir bu gruba. tipki clann zu, unbelievable truth ve niceleri gibi ilk donemlerde degeri bilinmemis, playlistte donerken dikkatsizce dinlenmis, dinlenirken is yapilmis oldugundan dikkat cekmemistir. araya giren askerlik, iki format ve diger olaylar neticesinde degisen playlistler sonucunda mp3 arsivinin derinliklerine gomulmekten kendini alamamistir. ve aradan gecen 2 seneye yakin bir sure sonunda last fm'e tekrar login olunup stat'lerde en fazla dinlenen gruplardan oldugu gorulmus "hakkaten boyle bi grup vardi neydi acaba" diyerek tekrar dinlenmeye baslamis, tekrar asik olunmustur.
tarz olarak dredg ve clann zu, adami tokatlayabilme acisindan unbelievable truth'a cok benzemektedir. hayvanlar gibi sert bir muzik yapmazlar. yumusaktir ve ne kadar indie olarak gecse de, bir sekilde indie'den uzaklasiyolar bazi sarkilarinda, ki bu guzel bisey. muhtemelen fell into the well'i dinleyen cogu insan "oha cok tanidik" diyecektir, fakat bu sarkinin bu adamlara ait oldugunu bilmeyecektir. hani kendini bi sekilde dinletip ama adini arama zahmetine katlanamadigimiz gruplardan birisi denebilir kendileri icin.
"su su su sarkilari cok guzeldir kesinlikle dinleyin!" diyemiyorum, cunku ciddi manada her sarkilari birbirinden farkli. riffler biraz kendini tekrar ediyor cinsten olsa da, tekrar etse de sıkmayan "ee sikerim be yeter" dedirtmeyen cinsten, fakat ben kendimden yola cikarak ozellikle bir ghost, note on the bathroom mirror, the contractor and the assasin ve "hem sikerim, hem oynatirim" tadindaki city i'm sorry'i cok dinledigimi belirtmek isterim. onu da ben degil last fm statleri belirtiyo. yoksa dedigim gibi "su sarkilari guzel dinleyin" denicek bir grup degil. her sarkisi apayri bir anlam, apayri bir huzun, apayri bir hophop...
note on the bathroom mirror dinleyip banyoya yonlendiren, fell into the wellin hemen akabinde lavabodan kendini asagi birakma ihtiyaci hissettiren, hemen akabinde gelen city i'm sorryleyse yasadigim yasamadigim tum sehirlerden ozur dileten bir grup... hele o sert girisin akabindeki vazoyu kirip annesinden ozur dileyen cocuk tadindaki sozleri girmez mi... bana giriyo iste...
ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap