lover you should've come over
-
kapıdan dışarı bakıp
yağmurun yağdığını görüyorum
cenazedeki yaslıların üzerine.
yürüyorlar
kederli ilişkilerin peşinde,
ayakkabıları suyla dolarken
belki çok gencim
korumak için iyi bir aşkı
ama bu gece seni düşünüyorum
ve kimbilir belki..
kırılmış ve açım aşkına
ve yok bir yolu doyurmanın
nerdesin bu gece
biliyorsun çocuk
buna ne kadar muhtacım
tutunmak için çok genç
kaçıp kurtulmak için çok yaşlıyım..
bazen bir adam kaptırır kendini
kendi eğlencesine bakarken.
ve kördür
acizdir verdiği hasarı görmekten.
bazen bir adam uyanıp görmelidir
kimsesi olmadığını gerçekten.
seni bekleyeceğim..ve yanacağım
geri dönüşünü görecek miyim hiç
ah hiç öğrenecek miyim...
ah sevgili, gelmeliydin
çünkü çok geç değil..
oda yalnız, yatak düzgün, yağmur giriyor açık pencereden.
bir köşede yanıyor, onunla olmanı düşleyen
bedenim dönüyor hiç gelmeyecek uykuyu özlerken.
asla bitmedi, omzundan bir öpücüğe feda krallığım
asla bitmedi, ona yaslanıp uyurken gülümseyişlerine feda bütün zenginliğim
asla bitmedi, gülüşlerinin tatlılığına feda bütün kanım
asla bitmedi, o, ruhumda sonsuza dek asılı gözyaşı.
belki çok gencim
iyi bir aşkı korumak için
ah.. sevgili, gelmeliydin
çünkü çok geç değil..
tutunmak için çok gencim
kaçıp kurtulmak için çok yaşlı
çok sağır, aptal ve körüm
verdiğim hasarı görmeye.
güzel sevgili, gelmeliydin
ah, aşk bekliyorum seni.
sevgili, gelmeliydin
çünkü henüz çok geç değil..
** -
jeff buckley'nin evinde telefonun yaninda uzanmi$ birinin aramasini beklerken yazdigi $arki. "..ama hic aramadi." demi$ 95 yilinda italya'daki bir konserinde.
-
bir jeff buckley klasigi.. muhte$em beste muhte$em sozler..
looking out the door i see the rain fall upon the funeral mourners
parading in a wake of sad relations as their shoes fill up with water
and maybe i'm too young to keep good love from going wrong
but tonight you're on my mind so you never know
broken down and hungry for your love with no way to feed it
where are you tonight, child you know how much i need it
too young to hold on and too old to just break free and run
sometimes a man gets carried away, when he feels like he should be having his fun
and much too blind to see the damage he's done
sometimes a man must awake to find that really, he has no-one
so i'll wait for you... and i'll burn
will i ever see your sweet return
oh will i ever learn
oh lover, you should've come over
'cause it's not too late
lonely is the room, the bed is made, the open window lets the rain in
burning in the corner is the only one who dreams he had you with him
my body turns and yearns for a sleep that won't ever come
it's never over, my kingdom for a kiss upon her shoulder
it's never over, all my riches for her smiles when i slept so soft against her
it's never over, all my blood for the sweetness of her laughter
it's never over, she's the tear that hangs inside my soul forever
well maybe i'm just too young
to keep good love from going wrong
oh... lover, you should've come over
'cause it's not too late
well i feel too young to hold on
and i'm much too old to break free and run
too deaf, dumb, and blind to see the damage i've done
sweet lover, you should've come over
oh, love well i'm waiting for you
lover, you should've come over
cause it's not too late -
"too young to hold on
too old to break free and run"
dizeleriyle yirmili yaşların halet-i ruhiyesini anlatan jeff buckley şarkısı. -
jeff buckley'in jeff "shakespeare in love" buckley yakıştırmasını hak ettiğini ispatlayan şarkı(sı). şaksiper aşık olsaydı böyle bi şarkı yazardı muhtemelen;
1) "my kingdom for a kiss upon her shoulder" ---> "my kingdom for a horse" shakespeare'nin kahramanı bir krallık veriyordu bir at için; kaçıp kurtulmak için. omza kondurulacak bir öpücüğe geldi şimdi sıra. "sevgili" adlı kıtanın en güzel ülkelerinden birine bir alize bırakmak için, aşığı kendinden vazgeçmeye kadar götürebilecek bir özlem. bir yoksunluk, kursak mahkumu bir heves.
2) shakespeare devrimciydi. kelimelere acı çektiren ilk kişiydi. bu şarkıda feci bir acı var ve fakat dinlerken yüzünüzde tebessüm bile olşturabiliyor. bu kadar keskin bir acıyı kabullenmeye, böyle arsız bir özlemi dindirmemeye bile razı oluyorsunuz. hüznü sevmeye başlıyorsunuz. mana maddeden ağır hale geliyor, gülümsemelerle taşıyorsunuz. kelimeler... kelimeler jeff'in sesindeki ve ruhundaki erozyona dayanamıyor, şekli anlamlarını bırakıyorlar o sesteki buğu götürüyor.
özlem yoğunlaşıyor, katılaşıyor. onu karşıma alıp play tuşuna basıyorum ben de. "lover" "come over" eyliyor... -
ayrılık acısı çekenler devlet kursa milli marş olur.
-
arkanızda bıraktığınız masal için dinlenecek en güzel şarkıdır.
-
-
jeff buckley'nin aşka açıklaması.hem bir köşede yanabilir insan hem de gözyaşlarını sonsuza dek damlatabilir ruhuna.alabildiğine yürekli ama o'nun omuzlarına bir öpücüğe,yüce krallığını feda edebilecek kadar incinmiş bir kral.
erkek şarkısı.ne kaçıp gidebilecek kadar genç,ne katlanabilecek kadar yaşlı bir erkeğin şarkısı. -
hersey dort dortluk olsa bile korkudan dinlenemeyen sarkidir.. yere cakilmak gibidir..
ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap