• malatya islam emirliği yönetiminin il merkezindeki erkekleri zan altında bıraktığı girişim.

    allah bu şehirde yaşayan alevilere ve sekülerlere sabır versin.
  • "pembesine binmeyenler tecavüz ve taciz için kendileri aranmıştır"cılar olmayacak mı sanıyorsunuz şimdi?

    bu uygulama üstteki şekilde önceden irrasyonel ilan edilmişti. hangi gerizekalı öğrenci topluluğu aynı şeyi ısıtıp ısıtıp sürüyor piyasaya? öğrenci kere sizi ıslak sopayla pembeleşinceye kadar dövmek lazım.

    hassas, mağdur sığır sürüsü sizi.
  • (bkz: bir üniversitenin pembe taşıt istemesi)
    sözün bittiği yerdeyiz.
  • haberde isteğin gerekçesinde çok kalabalık taşımanın sonucu olumsuz sonuçlar doğurduğu söylenmiş.normal bir insan mantığı bu sorunun çözümünün toplu taşıma araç sayısını artırmakta olduğunu söyler.sorunu yaratan ilkellikten rahatsızlık duyuyorsak ilkelliği yaratan sebeplerin üzerine gitmeliyiz bu da basit mantığın ikinci cevabı.kadınları rahatsız eden erkek mantığının değişmesi yerine kadın-erkek hangi alanda olursa olsun ayırmaya çalışmak bu sorunu katmerler.ahmakça bir "çözüm" bu.yazıktır bu ülkeye vallahi yazık.bu salaklığa mahkum kaldı ya insan çıldırıyor.
  • öncelikle bunu isteyen arkadaşlara vereceğim bir bakınız var.

    (bkz: derdinizi sikeyim)

    ülkenin her tarafı yangın yeri, yarın başımıza ne geleceği belli değil ancak bu beyin yoksulu özde yobaz, sözde "üniversite öğrencilerinin" derdi pembe toplu taşıma aracı. elin üniversitesinde adamlar nelerle uğraşıyor, bizim üniversitelilerin derdi ne. sizin ben kafanızı sikeyim. koskoca ülkenin tek derdi kızlı erkekli toplu taşıma kullanmak zaten amına koyayım.

    tanım: bir veya birden fazla mal beyanatı.
  • radikal olduğumu bile düşünüyorum kadın hakları konusunda. kafamı bu kadar attıran başka bir mesele yok. bu mecrada da bugüne kadar her fırsatta her başlıkta savundum. içinde erkek var diye asansöre binmek istemeyen kadını savundum, kocasını karısı yapan kadın söyleminden rahatsız olmayanları eleştirdim, sağ olsun kadın hakları konusundaki düşünebilme yetisi ancak buharlı treni izleyen öküzler kadar olan ekşiciler de karmamın ırzına geçmekle meşguldü biz bunları yazarken.

    ama burada öyle bir mesele var ki, ben bile savunulacak tek bir yön dahi görmüyorum. çok kısaca açıklayacağım dinci bilaller de, kadın düşmanı bilaller de anlayacaklar (umarım): dinlerle, modern hukuk sistemlerinin birbirinden en büyük farkı, birinde suçlunun suçu fiziksel imkansızlıklardan dolayı tekrarlayamaması sağlanırken, ötekinde ıslah yolu izlenerek kişinin kendi vicdanını oluşturması, bunun izinde suçtan kendi iradesiyle cayması amaçlanılır. söz gelimi, islam'da hırsızlığın cezası el-ayak'ların kesilmesidir, bu durumda hırsız, bir daha hırsızlık suçunu, işlememeyi tercih ettiği için değil, işleyemeyeceği için işlemez. modern hukuk sistemlerinde ise hapishane, kamu hizmeti gibi yaptırımlarla hırsızın pişman olması, yanlışının farkına varması, dolayısıyla da kendi iradesiyle hırsızlık suçunu bir daha işlemekten cayması amaçtır.

    şimdi alınmaca gücenmece yok, türbanın açıklaması budur. islam'da, kadınların sokaklara mümkün mertebe çıkmamasının, çıkarlarsa kıyıdan köşeden yürüyüp dikkat çekmeden hızlıca işlerini halletmelerinin, erkek ve kadınların aynı ortamda mümkün olduğunca bulunmamasının amacı budur: tacizi fiziksel olarak imkansız hale getirerek tacizin önüne geçmek.

    ancak çözüm bu değil sevgili çok kibar oldukları için kendilerine bayan diyen muhafazakar ve mütaasıp kadınlar. çözüm sizin daha fazla gizlenmeniz, daha fazla örtünmeniz, daha az insan içine çıkmanız; erkeklerin ise siklerini kaldırıp tüm gün sokaklarda "bugün kimi taciz etsem" diye dolaştığı bir dünya değil. çözüm o erkeğin eğitilmesi. o erkeği eğitmek yerine, "o erkek taciz edecek bir şey bulamasın da taciz etmesin" diye düşünmek zavallıcadır. sırf bakirelik atıfı olduğu için kendi cinsiyetinden online olarak yapılmış ve tüm ülkenin görebileceği bir bildiride kadın değil de bayan diye bahsetmek zavallıcadır. erkekler bizi taciz etmesin diye, misafirlikte odaları, yolculukta otobüsleri, yürüyüşte sokakları ayırmak zavallıcadır. ne olduğunuzun, kim olduğunuzun farkına varın; haklarınızın ve bu haklarınızı savunabilmek için neler yapabileceğinizin farkına varın. kendisine "baaağğyan" diyen, kocasını ikinci allah'ı sanan, erkeklerden korunmanın yolunu kapanıp sarınmak üzerinde battaniyelerle dolaşmak sanan bir kadın kadar rahatsız edici bir şey olamaz. kadına şiddetin durması için en önce sizin bilinçlenmeniz lazım.

    pembe otobüsün uygulanabilirliği için ise sadece ve sadece tek bir soru: yarın, diğer unisex otobüslerde taciz vakası yaşandığında hemcinsinize "binmeseymiş pis kevaşe diğer kadınlar biniyor mu" muamelesi yapılacak mı yapılmayacak mı? sizi "sadece o seferlik" tacizden kurtaracak çözümler için imza toplayıp kafa patlatmak yerine, tacizin kendisine dur deyin.
  • malatyalı erkekler kendilerine hakim olamadığı için kadın gördüğünde pandik atıyor, taciz ediyor demek ki çözümü kadınları erkeklerden ayırmakta aramaya başlamışlar.

    sığır bir toplulumdan böyle kendilerine sığırmış gbi davrananları olumlu görmeleri beklenirdi.
  • ya hala alışamadım böyle mağara insanlarıyla aynı ülkede yaşamaya. çoktandır da tüm pislikleriyle her yerde olsalar da hala şaşırabiliyorum. hani onlar da insandır, saygı duyayım falan diyorum da adamlarla en ufak bir ortak değerimiz yok gibi. onu geçtim adamların insanlıkla en ufak bir ortak değeri yok gibi. "pembe trambüs" diye okuyunca, malatya belediyesi yeni ulaşım araçlarını pembe yaptı falan zannettim. hani bir ara inci sözlük falan da istanbul'un yeni ulaşım araçlarının rengini seçme anketini trollemişti ya öyle bir şey sandım. hiç aklıma gelmedi başka bir şey. meğer adamlar yine ayrımcılığın, seksizmin, hödüklüğün dibine vurmuşlar.

    hadi ben "ahlaksız gomünist, batı özentisi, dejenere" vb.yim, kadınların erkeklerle her konuda eşit olduğunu, kadınların her yerde serbestçe dolaşabilmelerini (şunu yazarken bile utanıyorum ya sanki garip bir şey istiyormuşum gibi ne insanlarsınız be!) falan doğru biliyorum. şunu isteyen insanların büyük kısmı da milliyetçidir ha bir yandan da. türk milliyetçiliğinizden utanın be: at üstündeki türk kadınını; dede korkut ve bilimum hikayelerdeki güreş tutan, cirit atan türk kadınını; hanımımız yani "han"larımız, güçlü kadınlarımızı aciz, biçare yaratıklar gibi tecrit etmeyi istemek nedir? aynı şey kürt kadınları için de geçerli. irani kadınlar ne güçlü kadınlardır. gordafarid ve diğerleri. hayır, hep o çok laf ettikleri islam öncesi araplar bile daha iyi durumda olabilir kadın konusunda şu arabistan'dan, ışid'ten ve bizdeki bu zihniyetten. toptan "diri diri gömülürlermiş" de allah aşkına kadınsız bu kadar çocuk nasıl doğmuş arap yarımadası'nda? bilirsiniz ki hazreti muhammet'in ilk eşi -ki ölene kadar da muhammed'in tek eşi olan- hatice ticaretle uğraştığı için "tacire" diye anılan zengin, dul, güçlü bir arap kadını. önce hazreti muhammed'i yanında çalıştırmış (şam'a gönderdiği kervanların birine başkan olarak muhammed'i tayin etmiş) sonra da ona evlenme teklif etmiş ve üçüncü evliliğini yapmış bir kadın! arabistan'da, ışid kafasında, bizdeki şu zihniyette bir kadının ticaretle uğraşıp yanında erkekler çalıştırıp bir de onlara evlenme teklif etmesini bırak, işte bu örnekte olduğu gibi tek başlarına dışarı çıkmaları, çıkarlarsa erkeklerin olduğu ulaşım araçlarını kullanmaları bile yasak! bu tecritin, ayrımcılığın, kötülüğün sonu yok ve bu en başta ayrımcılık, kadın düşmanlığı, insan düşmanlığı olduğu için özgürlük kapsamına falan da girmez. önce bir herkese ve her şeye saygılı olan bir zihniyette olacaksın ki zaten sonra böyle bir tecrit ile "özgürlük" olmadığını kavrarsın. "cahiliye dönemi" dediğinizden betersiniz be. bu zihniyetteki kadınlara diyecek söz zaten yok.
  • malatya' daki erkeklerin fortçu olduklarını söylemenin alternatif yolunu bulmuşlar.
hesabın var mı? giriş yap